2017 Yılı Memurun Felaketi Oldu, 2018’de Hatalardan Dönülmesini Umut Ediyoruz

2017 Yılı Memurun Felaketi Oldu, 2018’de Hatalardan Dönülmesini Umut Ediyoruz

Geride bıraktığımız 2017 senesine baktığımız zaman, yalnızca dünyada kan ve gözyaşının arttığı değil, vatanımızın istiklal ve istikbaline yönelik kargaşa ve kaos planlarının yapıldığı görmekteyiz.

Ülkemizi hedef alan saldırılar tüm hainliği ile 2017’de de sürmüştür. Bu sene de vatanı namusu bilen aziz şehitlerimiz, kahraman gazilerimiz oldu.  
Allah mertebesine erişen şehitlerimizin makamını kabul etsin. Gazilerimize de tez zamanda şifa versin. Onları ve şanlı destanlarını hiçbir zaman unutmamak, gelecek nesillere bu fedakârlıkları aktarmak Türk milleti olarak bizim en önemli görevimizdir.

Çalkantılı bir seneyi geride bırakırken 2018 yılında da, Türkiye olarak ihtiyacımız olan birlik ve beraberliktir. Bunun en büyük sorumluluğu da siyasetçilere ve ülkeyi yöneten hükümete düşmektedir. 

Mehmet Akif Ersoy diyor ki;

“Geçmişten adam hisse kaparmış... Ne masal şey!
Beş bin senelik kıssa yarım hisse mi verdi?
"Tarih"i "tekerrür" diye tarif ediyorlar;
 Hiç ibret alınsaydı, tekerrür mü ederdi?'

Dün “bizden olsun da nasıl olursa olsun' mantığı ile devletin kurum ve kuruluşlarının hainler tarafından işgal edilmesinin ağır sonuçlarını 15 Temmuz hain darbe ve işgal girişiminde hep beraber gördük.

Bunlardan ders alınmazsa, ayrımcılık yapılır, birilerine göz yumulup bizden olsun da nasıl olursa olsun denirse Akif’in dizeleri  gelir yüzümüze tekrar çarpar.  Onun içindir ki Milli Birlik ve Beraberlik, Adalet, Hakkaniyet, Liyakat ve Eşitlik   siyasilerin ağızlarında sadece bir söz olarak kalmamalıdır. Kamu başta olmak üzere bu vatan toprağının her karışında kendisi hissettirmelidir.

Milletimizin başına sadece bela açan;  liyakat ve ehliyeti  yok eden, milletin kamuya kurumlarına olan güvenini sarsan ve zedeleyen tüm düzenlemeler 2018’de gözden geçirilerek terk edilmelidir.   

Objektiflikten uzak, torpilin kılıf değiştirmiş hali olan sözlü sınavlara, her atamada yandaş referans arama gibi yanlışlara ve ayrımcılık üretecek her anlayışa hiçbir taviz verilmemelidir. 

2017 yılını, kamu ve sağlık çalışanları açısından değerlendirdiğimizde ortaya çıkan tam anlamıyla bir hüsrandır. Ne yazık ki 2017 yılı, malum sendikanın attığı imzalarla kamu çalışanlarına zehir edilmiştir.  Enflasyonun yüzde 12 çıktığı, Türkiye’nin yüzde 11 büyüdüğü bir ekonomik tabloda memurun payına düşen 2017 için yalnızca yüzde 7 olmuştur. Memur maaşı, gerçekleşen enflasyon karşısında adeta yok olmuştur. 2018 ve 2019 için atılan imza ile de memurun geleceği zehir edilmiştir. 0.5 artışa evet diyerek memurun ekonomisini yerle bir edenlere umarız ki kamu çalışanları 2018’de gerekli dersi verecektir. Kötüler kendilerine tahammül edildikçe azarlarmış sözünü düşündüğümüzde, kamu çalışanları gereğini yapmazlarsa 2018’de onları yeni felaketlerin bekleyeceğini akıllarından çıkarmamalıdırlar.

2017 yılı, sağlık çalışanların temel beklentilerinin görmezden gelindiği, şiddetin rutinleşerek cana kasta dayandığı, vekil ebe, hemşire, kamu dışı aile sağlığı çalışanları ile Aile hekimliklerindeki tıbbi sekreter arkadaşlarımızın kadro konusunda ayrımcılığa maruz kaldığı, Sağlıkta “ben istedim oldu' mantığı ile oluşturulan çok başlılığının nelere mal olduğunun 6 yıl sonra görüldüğü bir sene oldu.

2014 yılından itibaren Malum Sen’in  sürekli müjde verdiği ama komisyonlara havale ederek ipe un serdiği yıpranma payı gibi temel bir hak 2017’de hayata geçmedi.  Kamuda en düşük maaş alan meslek mensuplarından biri olan sağlık çalışanları için yine bir şey yapılmadı. Toplu sözleşmede bu durum gündeme bile getirilmedi. Döner Sermayelerin emekliliğe yansıtılması başta olmak üzere önemli taleplere yine sırt çevrildi. Yetkilendirilen sendika da tüm bu yapılmayanlara sessizliği ve attığı imzalarla ortak oldu. 

Kısacası 2017 senesi, kamu ve sağlık çalışanları açısından felaketlerle anılacak olumsuzlukların yaşandığı bir yıl olmuştur. Talepler karşılanmamış, sözlü sınav gibi uygulamalarla çalışanlar arasında ayrımcılık yapılmıştır. Çalışanlar ekonomik anlamda derin ekonomik kayıplara uğramıştır.

Umarız ki 2018 yılı, öncelikle 2017’deki kayıpların telafi edildiği ve  çalışanların taleplerinin karşılandığı bir yıl olur. Beklentimiz 2018 yılında devletin verdiği görevle milletine hizmet eden kamu çalışanları için iyi ve önemli gelişmelerin yaşandığı bir yıl olmasıdır. Biz  Türk Sağlık-Sen olarak bu temennilerimiz  doğrultusunda her zaman olduğu gibi yılmadan mücadelemizi sürdüreceğiz. 2018’de de hak bildiğimiz yolda çalışanın her zaman yanında olacağız. Nerede bir haksızlık varsa karşısında duracak, mağduriyetlerin sonlanması ve çalışanların hak ettiklerini alması için elimizden geleni yapacağız. Bu şanlı mücadelemize de tüm çalışanlardan bize destek olmalarını bekliyoruz. Gücünüz gücümüze güç katacak, azmimizi daha da artıracaktır diyoruz. 

Bu düşüncelerle 2018 yılının milletimize, ülkemize, coğrafyamıza ve insanlığa huzur getirmesini diliyoruz. Tüm kamu çalışanlarının daha iyi şartlarda çalışma hayatına kavuşacakları bir yıl olmasını temenni ediyoruz.

Önder KAHVECİ
Genel Başkan

 


BİZİ SOSYAL MEDYADAN TAKİP EDİN