Türk Sağlık-Sen 35. Başkanlar Kurulu toplantısı telekonferans yöntemiyle gerçekleştirildi.
Genel Başkanımız Önder Kahveci, Genel Başkan Yardımcılarımız, şube başkanlarımız ve il temsilcilerimizin katıldığı toplantıda sağlık çalışanlarının yaşadığı sorunlar ve talepleri değerlendirildi. Sendikal çalışmalarımız ile ilgili fikir alışverişinde bulunuldu.
Azerbaycan’a Zafer Diliyorum.
Toplantının açılışında bir konuşma yapan Genel Başkanımız Önder Kahveci sözlerine Azerbaycan’a zafer dileyerek başladı. Karabağ’ın azadlığı için yürütülen bu mücadeleye destek verdiklerini kaydeden Genel Başkanımız Önder Kahveci “Karabağ’ın azadlığa kavuşacağı günü bekliyoruz. Azerbaycan Hemkarlar İttifakı Başkanı Settar Mahbeliyev hem telefonla arayarak hem de bir mektup göndererek desteklerimizi ilettim. Biz Türkiye Kamu-Sen olarak Türk yurdu Karabağ için Azerbaycan’ın verdiği mücadelenin kayıtsız şartsız destekçisiyiz. Azerbaycan Ordusuna Zafer diliyorum. “ dedi.
Salgının Kahramanlarının Sorunları İçin Mücadele Ediyoruz
11 Marttan bu yana Türkiye’nin sağlınla mücadele ettiğini belirten Genel Başkanımız Önder Kahveci “ Sağlık çalışanları bu sürecin kahramanları oldular. Bakanlığın açıklamasına göre 30 bine yakın arkadaşımız bu virüse yakalandı. 52 Arkadaşımız şehit oldu. Şehitlerimize Allah’tan rahmet, hasta olan arkadaşlarımıza da acil şifalar diliyorum. Sağlık çalışanlarının gayreti mücadelesi toplum tarafından da kabul gördü. Fakat bu 8 aylık dönemde sorunlar ne yazık ki daha da arttı. Türk Sağlık-Sen olarak biz sürecin başından itibaren salgındaki hassasiyeti de dikkate alarak girişimlerde bulunduk. Görüşmeler yaptık ve alanlara da çıktık. Çalışanın hak mücadelesinde bir an bile geri durmadık, durmayacağız. Sorunlara çözüm üretilmesi için ısrarcı olmaya devam edeceğiz. Çalışanların beklentileri mutlaka karşılanmalıdır. Sağlık çalışanlarının hakkı ve çalışma şartları mutlaka gözetilmelidir.” dedi
Yoksulluk Sınırının Üzerinde Maaş Verilmeli
Türk Sağlık-Sen olarak Sağlık çalışanlarına uygulanan ücret politikalarına itiraz ettiklerini kaydeden Genel Başkanımız Önder Kahveci “ Adı tavandan ek ödeme olan düzenleme ile sanki yeni bir ücret veriliyormuş gibi bir algı oluşturuldu. Halbuki döner sermaye hep vardı ve adaletsizdi. Bizim isteğimiz taban aylığa zam yapılarak ücretlerde bir iyileştirme yapılmasıdır. Sağlık çalışanlarının maaşları açlık ve yoksulluk sınırı arasında sıkıştırıldı. Açlık sınırına daha yakın olan bu sıkıştırmanın sonlanmasını ve Biz kamuda ücretlerin yoksulluk sınırın üstüne çıkarılmasını istiyoruz. Ayrıca vergi dilimi meselesi de çözüme kavuşturulmalıdır. Enflasyon kadar zam sıfır zam demekti. Buna birde vergi dilimi eklenince memur maaşı eksiye düşüyor. Bu yüzden ya vergi dilimi %15’e sabitlenmeli veya asgari ücret kadarından vergi alınmamalıdır” dedi.
Döner Sermaye Sistemi Baştan Sona Revize Edilmeli
Döner sermaye sisteminin sürdürülebilir olmadığına dikkat çeken Genel Başkanımız Önder Kahveci” Çalışanların tamamı döner sermaye sisteminden muzdariptir. Buna bir son verilmelidir. Aynı serviste görev yapanlar, aynı işi yapıp farklı mezuniyeti olanlar arasında bile uçurumlar var. Sistem her yönüyle adaletsiz. 3 ay tavandan alınacak denildi ama böyle bir şey olmadı. Bakanlığın bu sistemde ısrarcı olması kabul edilemez. Çalışma barışını da sıkıntıya sokan bu sistem baştan aşağı revize edilmelidir. Sağlık Bakanlığı sosyal taraflarla bir araya gelerek buna çözüm üretmelidir. Bu bir çalıştayla da olabilir, biz katkı sağlamaya hazırız.” Şeklinde konuştu.
Çalışanların Emeğinin Karşılığı Ödenmeli
Çalışanların emeğinin karşılığının ödenmediğine dikkat çeken Genel Başkanımız Önder Kahveci “ Ek ödemede böyle bir tablo söz konusu. Aile Hekimliklerinde görevli çalışanlar ilave ücret alacak denildi. Hala usul ve esasları yayınlamadı. Filasyonda görevli çalışanların şikayetlerine çözüm üretilmeli, mesai kavramı bir standarta oturtulmalı ve arkadaşlarımıza yapılacak ödemeler net olmalı, adaletsizlik yaşanmamalıdır.
Ayrıca Aile ve Çalışma Bakanlığı’nda sürekli hizmet veren sosyal hizmetlerde görevli çalışanlara bir pandemi ödemesi yapılmalıdır. Sayın Bakana bu konuyu ilettim, kendisi de olumlu yaklaştı ancak henüz bir düzenleme yapılmadı. Üniversite hastanelerinde çalışanların sorunlarına çözüm üretilmesi için YÖK devreye girmelidir. Sağlık Bakanlığındaki sorunların aynısı orda da mevcuttur. Ek ödemelerin usul ve esasları bile daha ilan edilmemiştir. Bunların önüne geçilmeli, YÖK bu konuda insiyatif almalıdır.” dedi.
3600 Ek Gösterge Hayata Geçmeli
Çalışanların diğer temel talepleri ile ilgili değerlendirmelerde bulunan Genel Başkanımız Önder Kahveci 3600 Ek gösterge vaadinin mutlaka neticelenmesi gerektiğine dikkat çekerek “ 3600 Ek göstergenin gerçekleşmesi için bir yol açtık. Bu konuda kapsamlı bir çalışma yaparak bir kanun teklifi taslağı hazırladık. Kademeli artışı öngören ve adaletli bir teklifti. Milletvekilleri tarafından da TBMM Plan Bütçe Komisyonuna verildi ve orada bekliyor. 1 Ekim’de açılan TBMM’de bu kanun öncelikle ele alınmalıdır.” şeklinde konuştu.
Sağlık Çalışanlarının Şehit Sayılmaları İçin düzenleme Yapılmalı
Sağlık çalışanlarının önemli bir talebinin de şehitlik olduğunu dile getiren Genel Başkanımız Önder Kahveci “ Bir takım söylemler var. Hayatını kaybeden sağlık çalışanları şehit sayılıyor diye böyle bir durum yok. Kanunda şehitliğin karşılığı harp malullüğüdür. Sağlık çalışanları vazife malulü bile sayılmıyorlar çünkü covid iş kazası veya meslek hastalığı olarak tanımlanmıyor Salgınla mücadelede görevi başında hayatını kaybedene arkadaşlarımız geride kalan ailelerinin kamuda istihdam gibi bazı haklara kavuşmaları için şehit sayılmaları adına düzenleme yapılmalıdır. “ dedi.
Kamuda Tek İstihdam Modeli Kadrolu İstihdam Olmalı
Kamuda tüm çalışanların kadrolu olarak istihdam edilmesi gerektiğinin altını çizen Genel Başkanımız Önder Kahveci “ Kamuda kadrolu çalışma esas olmalı, bunun dışındaki tüm istihdam modelleri terk edilmelidir. Sözleşmeli, süreli sözleşmeli, vekil ebe hemşire, kamu dışı aile sağlığı çalışanı, ücretli öğretmen v.b modellerin vazgeçilmesi gerektiğini Çalışma Bakanımıza da ifade ettim. Ayrıca önümüzdeki KPDK’nın gündem maddelerine bunu aldıracağız,” dedi.
Bir diğer taleplerinin de hizmetlilere memurluk olduğunu belirten Genel Başkanımız “Kamuda 110 bin civarında hizmetli arkadaşımız var. Bunlara çok rahat memurluk verilebilir. Kamu maliyesine de bir yükü olmaz. Arkadaşlarımız memurluk yapıyorlar. Aralarında üniversite mezunları bile var.” Şeklinde konuştu.
Şiddete Karşı Sıfır Toleranslı Alan Uygulaması Hayata Geçmeli
Salgın sürecinde bile sağlıkta şiddetin hız kesmeden devam ettiğini dile getiren Genel Başkanımız Önder Kahveci “ En son Ankara’da canlandırma odasına 100 kişinin girmeye çalışması ve sağlık çalışanlarının sedyeleri kendilerine siper etmesi kani gördük. Anlaşılan o ki hayata geçen sağlıkta şiddet yasası uygulamada tam karşılık bulmuyor. Bunun sonlandırmak ve sağlıkta şiddeti gündemden çıkarmak adına bizim dile getirdiğimiz sağlık kurum ve kuruluşlarının sıfır toleranslı alan olması uygulaması hayata geçmelidir. Bu alanlarda cezalara ertelemeye paraya çevirme olmaz. Ceza alan bunu hapishanede çeker. İngiltere gibi ülkelerde bu uygulanmıştır ve sonuç alınmıştır. Ayrıca şiddet uygulayanlara acil haller dışında kamu sağlık hizmeti belirli bir süre paralı olmalıdır bu da caydırıcı olacaktır. Toplumu bilinçlendirmek için farkındalık oluşturan çalışmalar yapılmalıdır” dedi.
Liyakat ve Ehliyet Esas Alınmalı
Kamuda liyakat ve ehliyetin yok sayıldığında nelerin yaşandığının görüldüğünü belirten Genel Başkanımız Önder Kahveci “ Kamuda ehliyet ve liyakat esas alınmalıdır. Bakın devletin makamında devletin kanuna yani devlete düşmanlık edildiğini görüyoruz. Biz işte bunlar için liyakat diyoruz. Sadece devlete ve millete sadakat arayın diyoruz. Başka yerlere sadakati olanlar olunca böyle çuvallanır. Örneğin sağlıkta sözleşmeli yöneticilerin çok büyük bir ağırlığı bir sendika mensuplarından. Böyle bir kamu yönetimi mi olur? Bir yerlere bağlı olanlar devlet ve millete hizmet yerine başkalarına hizmeti esas alır ve makamı onlar için kullanır.” dedi
Genel Başkanımız ardından söz alan şube başkanlarımız sahada yaşadıkları sorunları ve çalışanların talepleri paylaştılar. Daha sonra Genel Başkan Yardımcılarımız da sekretaryalarının çalışmaları ile ilgili bilgi verdiler.
Yetkili Olup, Masaya Oturmamız Zarurettir
Genel Başkanımız toplantının kapanışında yaşanan süreçlerin Türkiye Kamu-Sen ve Türk Sağlık-Sen’in yetkili olarak masaya oturması gerekliliğini ortaya koyduğuna dikkat çekerek bu zaruret için tüm teşkilatın var gücüyle çalışması gerektiğine vurgu yaptı. Zor bir süreçte bu yıl hizmet kolumuzda üye sayısını en fazla arttıran sendika olduğumuzu belirterek arttırıldığı bu yıl içinde tüm teşkilat mensuplarımıza ve üyelerimize teşekkür etti.
Sendikaların çalışanların sorunlarını çözmede en etkin yol olduğunu kaydeden Genel Başkanımız Önder Kahveci “ Belli bir amaç etrafında toplananlar, talepleri olanlar örgütlü yapılar sayesinde bir güç olabilir ve ilerleme kaydederler. Aksi takdirde herkes kendi yazdığını ve yaptığını kendisinin duymasından bir adım daha ileri gidemez. Örgütlenmenin zayıflatılmasına yönelik her çaba mutlaka başka bir amaca hizmet etmektedir. Tıpkı bazı örgütlenmelerde çalışanların iradesi dışında baskı ile yapılan üyeleşmelerde olduğu gibi. Çalışanlar bu ayrımın farkına varmalıdır. Bizim yetkili olmamızın bir zarureti de burada ortaya çıkmaktadır. Türk Sağlık-Sen’in çeyrek asrı aşan bir tecrübesi ve mücadelesi vardır. Buna herkes şahittir. Yetkilendirilenlerin hali de ortadadır bunun için sendikamızın yetkili olarak masaya oturması şarttır.” dedi.