Türkiye Kamu-Sen istişare toplantılarının sonuncusu yoğun bir katılımın olduğu Amasya ilimizde gerçekleştirildi.
Genel Başkanımız Önder Kahveci, sendikalarımızın Genel Başkanları, Genel Merkez Yöneticileri, Şube Başkanlarımız, il temsilcilerimiz ve çok sayıda üyemizin katıldığı istişare toplantımızda coşku ve heyecan doruğa çıktı.
Ülke ve çalışma hayatı gündemine ilişkin önemli değerlendirmelerde bulunan Türkiye Kamu-Sen Genel Başkanı Önder Kahveci, sözlerinin hemen başında, Yeni Zelanda’da yaşanan vahşeti kınadı. Kahveci, “Sözlerime, dün Yeni Zelanda’da iki ayrı camiye yapılan hain saldırıyı lanetleyerek başlamak istiyorum. İslam karşıtlığının giderek arttığı dünyamızda, bir hain camiye otomatik silahla girip çoluk çocuk demeden ve gözünü dahi kırpmadan onlarca insanın ölümüne neden oldu. Hayatını kaybeden tüm din kardeşlerimize yüce Allah’tan rahmet diliyorum. Dünya artık buna dur demeli İslamofobi adı altında körüklenen bu sinsi düşüncelerin önüne geçilmelidir. Bu şiddet ve nefret diliyle mücadele tüm dünya ülkelerinin ortak sorumluluğudur” dedi.
KAHVECİ: EK GÖSTERGE MESELESİ 31 MART’TAN ÖNCE ÇÖZÜLMELİDİR
“Türkiye Kamu-Sen olarak ülkemizin her noktasında gerçekleştirdiğimiz istişare toplantılarımıza bugün memleketim olan Amasya ile devam ediyoruz” diyen Genel Başkan Kahveci, “Amasya tarihe tanıklık etmiş, hikayelere konu olmuş, Osmanlı döneminde nice şehzadelere ev sahipliği yapmış, istiklal mücadelesi sırasında Gazi Mustafa Kemal’in kaleme aldığı ve “Milletin istiklalini yine milletin azim ve kararlılığı kurtaracaktır” cümleleriyle tarihe geçen Amasya Tamimi ile de kurtuluş mücadelesinin simgesi olmuş bir kenttir. Bugün burada ve sizlerle olmaktan dolayı bir kez daha memnuniyetimi ifade etmek isterim.
Çalışma hayatında sorunlar çok ve Türkiye Kamu-Sen bu sorunları çözmek için bıkmadan, yılmadan çalışıyor. Öndeki gün sayın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, ek gösterge konusunda bazı açıklamalarda bulundu. Hatırlanacağı üzere 24 Haziran 2018 tarihinde gerçekleştirilen seçimler öncesinde sayın Cumhurbaşkanı öğretmen, polis, hemşire ve imamların ek gösterge rakamlarının 3600’e yükseltileceğini ifade etmişti. Bizler de ek gösterge konusunun bütün memurların uzun yıllardan gelen beklentisi olduğunu ve yalnızca belli meslek grupları için değil bütüncül bir yaklaşımla ele alınarak kapsamlı bir çalışma yapılması gerektiğini ifade etmiştik.
Sayın Cumhurbaşkanının 2018 seçimleri öncesindeki vaatlerine uygun olarak 4 meslek grubuna yönelik bir çalışma yapılacağı ancak bunun da 31 Mart seçimleri sonrasında gerçekleşeceği yönündeki açıklamaları, uzunca bir zamandır gündemi meşgul eden ve memurların bütününün beklenti içine girdiği ek gösterge düzenlemeleri konusunda hayal kırıklığı yaşanmasına neden olmuştur.
Ek gösterge düzenlemesi, kendi içinde tutarsızlıklar ve adaletsizlikler içermektedir. Bu nedenle zaten revizyona muhtaç bir durumdadır. Ek gösterge yalnızca belli unvanlardaki kamu görevlilerinin değil bütün memurlarımızın beklentisidir. Bilhassa ek gösterge uygulamasından hiç faydalandırılmayan yardımcı hizmetler sınıfı çalışanları başta olmak üzere tüm kamu görevlilerinin ek göstergelerle ilgili mağduriyetleri vardır.
Bu konuda hazırlanmasına katkıda bulunduğumuz ve Meclis Plan ve Bütçe Komisyonu’nda bekleyen kanun teklifi mutlaka değerlendirmeye alınmalıdır. Yalnızca belli unvanlar için öngörülen ek gösterge artışının genele yayılması gerekmekte ve tüm kamu çalışanlarının heyecanla beklediği bu adımın bir an önce atılması önem arz etmektedir” dedi.
KAHVECİ:SÖZLEŞMELİYE KADRO VERİLMELİ, MAĞDURİYET GİDERİLMELİ
“Sözleşmeli personelin yaşadığı sıkıntı ve dertleri bire bir biliyoruz” diyen Genel Önder Kahveci, “Onların beklenti ve taleplerini en yüksek perdeden seslendirmeye devam ediyoruz. Geçtiğimiz günlerde Twitter üzerinden yaptığımız bir etiket çalışması, Türkiye’de birinci dünya sıralamasında ise üçüncü oldu. Yaklaşık bir milyon tweetin atıldığı bu çalışma elbette yetkililerinde önlerine gidiyor. Birileri sözleşmeliler için şura, toplantı vs. yapadursun Türkiye Kamu-Sen net bir şekilde “Kadro” diyor. Bunun ötesi yok. Bu insanların mağduriyetleri artık had safhada. Aileler parçalanıyor, çocuklar anne babadan ayrı kalıyor. Hangi vicdan bunu kabul edebilir. Buna dur demek ve bu insanları yaşadıkları sıkıntılardan bir an önce kurtarmak gereklidir. 2011 ve 2013 yıllarında sözleşmelilere kadro verildiyse bu yılda verilebilir ve bir daha sözleşmeli personel istihdam edilmez, bu sorunda da kökten halledilebilir. Türkiye Kamu-Sen sözleşmelinin yanındadır, kadro alınana kadar mücadelesini sürdürecektir” dedi.
Yardımcı hizmetliler sınıfında görev yapan tüm arkadaşlarımız için çabamızın sürdüğünü bir kez daha Amasya’dan ifade etmek isterim” diyen Genel Başkanımız Önder Kahveci, “Geçtiğimiz aylarda yardımcı hizmetler personelinin sorunları için bir dilekçe kampanyası yapmış ve toplanan 10 bin dolayındaki dilekçeyi ilgili mercilere göndermiştik. Birkaç hafta önce ise, sayın Cumhurbaşkanına bu konuda bir mektup gönderdik. Yardımcı hizmetlilerin beklentileri noktasında umutluyuz, Türkiye Kamu-Sen bu konuyu gündeminden asla düşürmeyecektir” dedi.
KAHVECİ: İŞ GÜVENCESİ NOKTASINDA KİMSE BİZDEN TAVİZ BEKLEMESİN
657 sayılı Devlet Memurları Kanunu ve iş güvencesi noktasında yapılan tartışmalara değinen Genel Başkan Kahveci, "İş güvencemize yönelik atılacak her türlü adımın karşısında olacağımızı bir kez daha Amasya’dan ilan ediyorum" dedi. Kahveci, "657 sayılı Devlet Memurları Kanunu ile ilgili zaman zaman gündeme gelen tartışmalar var. Türkiye Kamu-Sen bu konuda tavrını net bir biçimde ortaya koymuştur ve hazırladığımız bir kitapçıkla bunu kamuoyuna da ilan ettik daha önce. Değişecekse böyle değişsin” diyerek 657’de yapılabilecek düzenlemeleri paylaştık. Bu noktada elbette bizim kırmızı çizgimiz bellidir, o da iş güvencesidir. İş güvencesine yönelik atılacak hiç bir adıma asla müsaade etmeyiz ve karşısında dururuz. Adı sözleşmeli, vekil, geçici, idari hizmet sözleşmeli ya da ne olursa olsun içinde iş güvencesi barındırmayan istihdam modellerinin hepsinin karşısındayız.
İş güvencemiz dışında, bugüne dek yapılan değişiklerle adeta yamalı bohçaya dönen 657’de yapılması düşünülen değişiklikleri oturur konuşuruz. Görüş ve taleplerimizi ortaya koyarız. Taleplerimize uygun ve mutabakat halinde 657’nin yeniden düzenlemesinin önünü hep birlikte açabiliriz. Bu değişiklikler içerisinde liyakati, ehliyeti değiştirilemez ve sulandırılamaz bir kural haline getirmeli, senin benim adamım ya da birilerinin adamları düşüncesinin önünü açan mülakat sistemini kökten kaldırmalıyız. Bu yönde bir irade gösterilirse Türkiye Kamu-Sen olarak bütün birikiminizle bu kanunun günümüz gereklerine uygun, çalışan odaklı bir hale getirilmesi için her türlü katkıyı sağlamaya hazırız” dedi.