Andımızı kaldıran yönetmelik düzenlemesinin iptali ile ilgili olarak Türkiye Kamu-Sen Genel başkanı Önder Kahveci tarafından Danıştay’da iptal davası açılmıştı.

Davayı görüşen Danıştay 8. Dairesi söz konusu yönetmelik hükmü ile davacı arasında kişisel ve meşru bir menfaat ilişkisinin bulunduğunun kabulüne olanak bulunmadığı ve davacının ilköğretim çağında çocuğu olup velayeten dava açtığı hususunda ileri sürülmediğini gerekçe göstererek davayı ehliyet yönünden reddetmişti.

Söz konusu bu karara Genel Başkanımız tarafından yapılan itiraz üzerine Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu  verdiği kararda davacının idari işlemle ciddi, makul, maddi ve manevi bir ilişkisinin bulunduğunun anlaşılmasının dava açma ehliyeti için yeterli sayılacağını belirtti.

Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu Çevre, Tarihi ve Kültürel değerlerin korunması, imar uygulamaları gibi kamu yararını yakından ilgilendiren konularda vatandaşların belde sakini sıfatıyla dava açabileceğinin Danıştay içtihatları ile kabul edildiğini belirtti.

Kararda Danıştay 8. Dairesinin 2011 yılında andımızın iptali ile ilgili açılan bir davada Andımızdaki “Türk “ kelimesinin bir ırk değil, Türk Devletine vatandaşlık bağı ile bağlı olan herkesin herhangi bir ayrıma tabi tutulmaksızın Türk olduğu gerekçesiyle davayı reddettiği hatırlatıldı..

Danıştay İdari Dava İdareleri Kurulu Kararında gerek Anayasa Gerekse Milli Eğitim Temel kanunda belirtilen amaçlara dikkat çekerek “ Anayasal ve yasal ilke ve kurallara aykırı bir yönü olmadığı yargı kararıyla da ispatlanmış olan Öğrenci Andı’nın kaldırılmasının üst hukuk normlarına aykırı olduğu ve ülkenin geleceği olan çocukların eğitimlerinin milli olmaktan uzaklaşacağı savlarıyla bu davanın açılabilmesi için Türk Vatandaşı olmak yeterlidir” diyerek temyizin kabulüne ve Danıştay 8. Dairesinin kararını bozulmasına hükmetti.

Kahveci: Andımızı Yeniden Okullarda Okutulmalı
Karar ile ilgili bir değerlendirme yapan Türkiye Kamu-Sen Genel Başkanı Önder kahveci “ Andımızın kaldırılması yanlıştı. Andımız gibi milli bir meselede açtığım davanın ilkokul çağında çocuğum olmaması nedeniyle reddedilmesi ise hukuki bir garabetti. Nitekim itirazımız sonucunda Danıştay İdari Davalar Genel Kurulu bu yanlışa dur diyerek garabet kararı bozdu. Umarım ki dava yeniden görüldüğünde Andımızı kaldıran yönetmelik hükmü de iptal edilir veya Milli Eğitim Bakanlığı yeni bir değişiklikle bu düzenlemeyi kaldırır; bu yanlış da sona erer.  Biz milli meselelerdeki mücadeleci tavrımızı sürdürmeye kararlıyız. Andımız okullarımızda okutulana kadar da bu mücadeleyi vereceğiz” dedi.