Cumhuriyetimizin 100. Yaşını büyük bir sevinçle kutlarken, Bölge İstişare Toplantılarımız çerçevesinde üçüncü toplantımızı milli mücadele meşalemizin yakıldığı Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün şehri Samsun’da gerçekleştirdik.
ÖNDER KAHVECİ: İKİNCİ ASRIMIZI TÜRK YÜZYILI YAPACAĞIMIZA SÖZ VERİYORUZ
Samsun’da teşkilat yöneticilerimiz ve üyelerimize seslenen Genel Başkan Önder Kahveci, “19 Mayıs 1919 günü Samsun’a ayak basarak Anadolu’yu şaha kaldıran, küllerinden yepyeni bir devlet kuran ve bu devleti Cumhuriyet rejimi ile taçlandırarak bizlere armağan eden başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere silah arkadaşları ve tüm şehitlerimizi rahmet ve minnetle yad ediyorum.
Emekle, alın teriyle, kanla, göz yaşıyla 100 yaşına ulaştırdığımız cumhuriyetimizi ve devletimizi ne pahasına olursa olsun korumak, yaşatmak ve gençlerimize daha güzel bir gelecek bırakmak için her türlü fedakarlığı göstereceğimize ve ikinci asrımızı Türk Yüzyılı yapacağımıza söz veriyoruz” dedi.
İSTİŞARE TOPLANTIMIZDA CUMHURİYET COŞKUSU VE HEYECANI DİNMEDİ
Bir asırlık Cumhuriyet coşkumuzun ve heyecanının salonun her bir köşesinde hissedildiği toplantımıza, Türkiye Kamu-Sen Genel Başkanımız Önder Kahveci, sendikalarımızın Genel Başkanları, Genel Merkez Yönetim Kurulu Üyelerimiz, Şube başkanlarımız, İl temsilcilerimiz, teşkilat yöneticilerimiz, üyelerimiz ve çok sayıda davetli katıldı.
AHMET KESKİN: ATATÜRK’ÜN ŞEHRİ SAMSUN’A HOŞGELDİNİZ
Toplantının açılışında konuşan Samsun İl Temsilcimiz Ahmet Keskin, “Cumhuriyetimizin 100 yaşını kutladığımız şu günlerde istiklal mücadelemizin başladığı kent olan Samsun’da siz değerli misafirlerimizi ağırlamaktan büyük mutluluk duyuyoruz.
19 Mayıs 1919’da büyük Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün ayak basarak istiklal mücadelesini başlattığı bu kutlu kentimize hepiniz hoş geldiniz şeref verdiniz.
Cumhuriyetimizin 100. Yılının coşkusunu ve heyecanını güzel vatanımızın her köşesinde olduğu gibi burada da hissediyoruz. Atamızın emaneti Cumhuriyetimize ilelebet sahip çıkacağımıza söz veriyoruz” dedi.
YÜCEL KAZANCIOĞLU: GÜÇLÜ DEVLET OLMANIN GURURUNU BİR KEZ DAHA YAŞADIK
Teşkilatlardan sorumlu Genel Başkan Yardımcımız ve Türk Haber-Sen Genel Başkanı Yücel Kazancıoğlu’da yaptığı konuşmada, “İstiklal mücadelemizin başlangıç noktası olan Samsun ilimizde teşkilat mensuplarımızla bir arada olmaktan mutluluk duyuyorum.
Bilindiği üzere; 19 Mayıs 1919 tarihinde; bir avuç kahraman memleketi kurtarmak azmiyle Mustafa Kemal Paşa önderliğinde harekete geçmiştir. Bu minvalde; İlk defa Milli bilincin Milli dirence dönüştüğü, Kurtuluş savaşının plan ve programının ilk elden hayata geçirilmeye başlandığı kutlu şehrimiz Samsun’da gerçekleştirdiğimiz istişare toplantısının hayırlara vesile olmasını diliyorum.
Yaşadığımız tarihsel süreç; bize göstermiştir ki vatansız hiçbir şey olmamaktadır. Geçtiğimiz günlerde; Cumhuriyetimizin 100. kuruluş yıldönümünü teşkilatlarımızla birlikte coşkuyla kutladık, 21. Yüzyılın Türk asrı olacağına sarsılmaz inancımızla, bu uğurda çalışmak üzere, vatanın her köşesinde ant içtik, bu azim ve kararlılıkla çok çalışacağımızı tüm kamuoyuna bir kez daha ilan ettik. Devlet olmanın, güçlü devlet olmanın gururunu bir kez daha yaşadık.
İçinde bulunduğumuz coğrafya, tarihsel kimliğimiz, yine bu coğrafyaya bağlı kültürel mirasımız bizleri Milli Kimlik ve bilinç konusunda güçlü ve uyanık olmamız gerektiğini bir kez daha ortaya koymaktadır. Çünkü; İslam’ın bayraktarlığını yapan; batının kokuşmuş zihninde korku salan asil Türk Milletine karşı tarihsel hınç bitmemiştir. Günümüzde yaşanan olaylar bu durumun bir ispatıdır.
Kendi çıkarları için dünya yüzünde demokrasi ve özgürlük sözleri ile baskı ve zülüm kuran haçlı zihniyeti, yine kendi çıkarları için kendi kurduğu milletler arası kurum ve kuruluşların kararlarını dahi hiçe saymaktadır. Bunun en yakın örneği Gazze’de yaşanan insanlık suçlarıdır. Gazze’de sivil, çocuk demeksizin, vahşi sırtlan sürüleri gibi katliam yapan hastane bombalayan İsrail’i ve bu arsız, pervasız saldırıya cesaret veren ağababası devletleri binlerce kez lanetliyoruz. Saldırıda hayatlarını kaybedenlere Allah’tan rahmet, yaralılara acil şifalar diliyoruz.
Bu minvalde; tarihi ve kültürel mirasçısı olduğumuz Gönül coğrafyamızın tamamında, ilk kıblemiz Kudüs’te, Türk Milletinin Nöbeti bitmemiştir. Doğu Türkistan’da, Musul ve Kerkük’te, Batı Trakya’da cümle Türk ve Müslüman coğrafyasında, kardeşlerimizin tarihi kimliklerini yok etmeye çalışanlara karşı, tarihte olduğu gibi elbette bir cevabımız vardır ve mutlaka olacaktır.
Kökleri güçlü bir geçmişe dayanan Türkiye Kamu-Sen büyük bir mücadelenin onurlu bir yürüyüşün eseridir. Türkiye Kamu-Sen’in ezelden ebede doğru devam eden bu kutlu yürüyüşü, türlü zorluklara göğüs gererek, sarsılmaz inancıyla mücadelesinde ödün vermeksizin maddi ve manevi tüm varlığını ortaya koyan teşkilat mensuplarının özveri ve samimiyetinin eseridir.
Milli ve manevi değerlerle donanmış bu değerlerinden asla taviz vermeyen Türk memurunun yegâne adresi, sarsılmaz kalesi Türkiye Kamu-Sen’in dünyada bir başka örneği yoktur ve olmayacaktır.
Yine buradan gururla ifade etmek gerekir ki; Türkiye Kamu-Sen yaklaşık 500 şubesi, 600 bine yaklaşan üyesi ve Türkiye Kamu-Sen’e gönül vermişlerle birlikte, ülkemizin her yerinde dimdik ayaktadır. Kurulduğu günden bu yana; ne bağlı bulunduğu ilkelerden taviz vermiş ne de rüzgar gülü gibi her nefese göre yön değiştirmiştir. Hele her nabza göre şerbet veren malum sendika hiç olmamıştır. Dahası milli birliğimize kastedecek her türlü davranışa karşı amasız lakinsiz tek vücuttur ve Ülkemizin her yanında aynı söylemle, aynı inançla vazifesinin kutsallığına inanarak yoluna devam etmektedir.
Konfederasyonumuz belirlediğimiz yol haritamızı hayata geçirmek için somut adımlar atmıştır atmaya da devam etmektedir. Tüm hazırlıklarımız tamamdır, ilerleyen süreçte bu hazırlıkları kamuoyu ile paylaşmak kamu çalışanlarını bilgilendirmek üzere paneller ve çalıştaylar düzenleyeceğiz. Kamu çalışanları için lehe olan her ne varsa daha ileri götürmek için, her platformda elimizi taşın altına koymaktan geri durmayacağız. Toplu sözleşme masasını alın teri kavgasının olduğu gerçek müzakere vasfına yeniden büründüreceğiz” dedi.
ÖNDER KAHVECİ: İSTİKLAL MÜCADELEMİZİN BAŞLANGIÇ ŞEHRİ SAMSUN’DA OLMAKTAN MUTLULUK DUYUYORUZ
Genel Başkanımız Önder Kahveci, “Cumhuriyetimizin 100. yılını kutlarken Cumhuriyetimize ve bağımsızlığımıza giden yolda en önemli köşe taşlarından birisi olan Atatürk’ün şehri Samsun’da siz değerli misafirlerimizle birlikte olmaktan büyük mutluluk duyuyorum” dedi.
Genel Başkan Kahveci;
“Değerli arkadaşlarım, teşkilatımızın çok değerli yöneticileri ve yol arkadaşlarım, içinden geçtiğimiz bu anlamlı günlerde Cumhuriyetimizin kurulmasında son derece önemli bir yeri olan istiklal mücadelemizin başlangıç noktası Samsun’umuzda sizlerle birlikte olmaktan büyük mutluluk duymaktayım.
19 Mayıs 1919 günü Samsun’a ayak basarak Anadolu’yu şaha kaldıran, küllerinden yepyeni bir devlet kuran ve bu devleti Cumhuriyet rejimi ile taçlandırarak bizlere armağan eden başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere silah arkadaşları ve tüm şehitlerimizi rahmet ve minnetle yad ediyorum.
Cumhuriyetin ilanı, yüzyıllar boyunca bizleri bu topraklardan kazıyıp atmak için bir araya gelen güçlere, Türk milletinin verdiği tarihî cevabın adı; 26 Ağustos 1071’de Malazgirt’le başlayan Türk hâkimiyetinin bir kez daha perçinlendiği ve bu vatanın kadim ve ebedi Türk yurdu olduğunun tescilidir.
İşgale karşı destansı bir mücadele ile kahramanca savaşarak milli birliğimizi tesis eden ve bizlere özgürlüğümüzü kazandıran Mustafa Kemal Atatürk önderliğindeki ecdadımızın büyük fedakarlıklarla kurup gelecek nesillere emanet ettiği Cumhuriyetimizi korumak ve yaşatmak, bu topraklar üzerinde yaşayan her bireyin en öncelikli görevidir.
İçinden geçmekte olduğumuz bu zor günlerde devletini ve vatanını kaybetmenin ne denli acı sonuçlar doğurduğuna bizzat şahit oluyor; “Canları pahasına vatanımızı kurtaran, Cumhuriyetimizi kuran ve koruyan ecdadımızla ve vatan evlatlarımızla ne kadar gurur duysak azdır.” diyoruz.
Bir asrı geride bırakırken Türkiye Kamu-Sen Konfederasyonu olarak kutlamalar çerçevesinde bir çok etkinliğe imza attık. Bunlardan birisi de, Ata’mızın bize en büyük emaneti olan Cumhuriyetimizin 100. Yılına özel olarak düzenlediğimiz, “Bir Türk mucizesi, Cumhuriyetin Dünü, Bugünü ve Yarını” konulu panelimizde Cumhuriyetimize giden yolda yaşananlar ve sonrasını çok kıymetli tarihçilerden dinledik. Bununla birlikte, 81 ilimizde ise Türkiye Kamu-Sen teşkilat mensuplarımız Şehitliklerimizi ziyaret ederek üzerinde yaşadığımız vatan toprağını bizlere emanet eden şehitlerimizi unutmadılar.
Ülkemizin her bir köşesinde 29 Ekim sabahı şehitlerimizin kabirlerine giden arkadaşlarımız şehitlerimizin ruhları için Kur’an-ı Kerim okudular, dualar ettiler… Allah hepsinden razı olsun. Türkiye Kamu-Sen olarak, bir kez daha bizlere güzel vatanımızı ve Cumhuriyetimizi armağan eden başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere, silah arkadaşları, aziz şehitlerimiz ve tüm kahramanlarımızı rahmetle anıyoruz. Mekanları cennet olsun.
Bu noktada, “Ya istiklâl ya ölüm” parolasıyla yola çıkmış Türk milletini bölmeye, yok etmeye ve esaret altına almaya kimsenin gücü yetmeyecektir. Emekle, alın teriyle, kanla, göz yaşıyla 100 yaşına ulaştırdığımız cumhuriyetimizi ve devletimizi ne pahasına olursa olsun korumak, yaşatmak ve gençlerimize daha güzel bir gelecek bırakmak için her türlü fedakarlığı göstereceğimize ve ikinci asrımızı Türk Yüzyılı yapacağımıza söz veriyoruz. Ezelden ebede akıp giden zaman içinde Türk milletinin yolunu aydınlatan ışığın kaynağı olan Cumhuriyetimizin 100. yılı kutlu olsun” dedi.
ÖNDER KAHVECİ: BÜTÇE GÖRÜŞMELERİNDE MEMUR VE EMEKLİLER İÇİN İLAVE TEDBİRLER ALINMALIDIR
Ekonomik gelişmeler ve kamu çalışanlarının beklentilerini de gündeme taşıyan Genel Başkanımız Önder Kahveci “Enflasyon kadar artış sıfır zam demektir. Memurlarımıza refah payı uygulaması hızlı bir şekilde hayata geçirilmeli ve 2024 yılının Ocak ayında memura yüzde 10 refah payı verilmelidir” dedi.
Genel Başkan Kahveci,
“Aileleriyle birlikte 25 milyona ulaşan bir kitlenin önümüzdeki iki yıllık ekonomik geleceğinin belirlendiği toplu sözleşme pazarlıklarının ne kadar hayati bir öneme sahip olduğunu gayet iyi bilerek, bu toplu sözleşmede, kamu görevlileri ve emeklerimizin mali ve özlük haklarının piyasa gerçekleri ile örtüşecek biçimde ilerletilmesi gerektiğini ısrarla vurguladık. Ancak kamu işveren heyeti ve yetkili konfederasyon ile sendikalar sorunları masaya getirip tartışmaktan ziyade çözüm bekleyen konuların üzerini örtmeyi tercih ettiler.
Hükümet, 2024 yılı için %15+10 2025 yılı için ise %6+5'lik bir oran ile masaya teklifini sundu ve devamında hakem heyetine giden görüşmelerde aynı şekilde bu rakam kabul edildi.
Enflasyon tahmininin dahi altında yapılması planlanan bu artışların kamu çalışanlarının ekonomik sorunlarını çözmekten öteye daha da derinleştireceği açıktır. Bu nedenle bütçe görüşmeleri başladığında kamu çalışanları ve emekliler için ilave tedbirler alınması zorunludur” dedi.
ÖNDER KAHVECİ: MEMURA YÜZDE 10 REFAH PAYI VERİLMELİ
Genel Başkanımız Önder Kahveci, “Enflasyonun üzerinde bir maaş zammı ve refah payı uygulaması hayata geçirilmelidir” dedi. Kahveci, “Dönem sonlarında verilecek olan enflasyon farkı sıfır zam demektir. Bu da memurların maaşlarını artırmak değil enflasyona endekslemek anlamını taşımaktadır. Memurlarımızın ekonomik sorunlarının çözümü, enflasyonun üzerinde bir maaş zammı, geçmiş dönem zararlarının telafisi ve alım güçlerini artıracak olan refah payı uygulamasından geçmektedir. Yıllardır dile getirdiğimiz üzere refah payı ısrarımızı bugün Samsun’dan bir kez daha yineliyorum. 2024 Yılı Ocak ayında kamu görevlilerimize “YÜZDE 10 REFAH PAYI verilmelidir. Memurlarımıza refah payı verilmesi Türkiye Kamu-Sen’in olmazsa olmazıdır, kırmızı çizgisidir. Enflasyon beklentilerinin sürekli yükseltildiği bu ortamda kamu çalışanlarına ve emeklilere verilmesi öngörülen yüzde 15’lik artış enflasyonun dahi altında bir oran olarak kalacaktır. Bu bakımdan kamu çalışanlarının ve emeklilerimizin ücretleri yeniden gözden geçirilmelidir.” dedi.
ÖNDER KAHVECİ: TÜRKİYE KAMU-SEN TÜM BEKLENTİLERİN TAKİPÇİSİDİR
Genel Başkan Önder Kahveci, “Daha önce de daha önce de kamuoyuyla paylaştığımız 8 bin 77 TL'lik ek ödemenin taban aylığa yansıtılması ve emekli maaşlarına da eklenmesi konusunda ısrarcıyız. Sayın Cumhurbaşkanımızın 5 bin TL verileceği açıklaması emeklilerimizin beklentilerini karşılamamıştır. Ek ödeme düzenlemesi emeklilerimizin taban aylığına yansıtılmalı, çalışırken ve emekli olduktan sonra aradaki makasın açılmasına müsaade edilmemelidir” dedi.
Genel Başkanımız Önder Kahveci konuşmasında çalışma hayatında çözüm bekleyen bir çok başlığa da değinerek, “Yardımcı hizmetler sınıfı çalışanlarının genel idari hizmetler sınıfına alınması, verilen sözler gereğince birinci dereceye gelen tüm kamu görevlilerinin ek gösterge rakamlarının 3600'e yükseltilmesi, başta kira yardımı olmak üzere ülkemizdeki sosyo-ekonomik yapıya uygun yeni yardım kalemlerinin belirlenmesi, mevcut sosyal yardımların yükseltilerek kamu çalışanlarının ve aile bireylerinin durumlarına uygun sosyal yardımlardan etkin bir biçimde faydalanmalarının sağlanması, bayram ikramiyesi mühendis, avukat, akademisyen, şef, tekniker, teknisyen, araştırmacılar ve benzer meslek grubu çalışanlarımızın özlük haklarının iyileştirilmesi, gelir vergisi oranlarının %15'e sabitlenmesi konularındaki taleplerimizi asla gündemden düşürmeyeceğiz. Sonuç alıncaya kadar bu yoldaki mücadelemizi sürdüreceğiz” dedi.
ÖNDER KAHVECİ: MASUM SİVİLLERE YÖNELİK BU SALDIRILAR KABUL EDİLEMEZ
Ortadoğu’da yaşanan gelişmelere de değinen Genel Başkanımız Önder Kahveci, "Neredeyse bir aya yaklaşan çatışmalar bölgenin geleceğini ciddi şekilde tehdit etmektedir.
İsrail, tüm savaş kurallarını dahi hiçe sayarak, çocuk, kadın, genç, yaşlı demeden hastane, cami ve yerleşim yerlerini bombalamakta, adeta bir devlet terörü uygulamaktadır. Bunu kabul etmek mümkün değildir.
Özellikle batılı ülkelerin seyirci kaldığı bu dramla beraber oluşan bu tablo her geçen gün ağırlaşmakta ve görüntüler vicdanları sızlatmaktadır. Hangi taraftan gelirse gelsin masum sivillere yönelik hiçbir saldırının haklı bir gerekçesi olamaz.
Unutulmamalıdır ki, Kudüs, Kabe’den önceki Kıblegâhımız olması dolayısı ile de mukaddes emanetimizdir. Filistin sorununun kalıcı bir biçimde çözülmesi; öncelikle bölgede ateşkesin ve sükunetin sağlanması, ardından da 1967 öncesi sınırlar çerçevesinde Filistin’in meşru bir devlet olarak tanınmasından geçmektedir.
ABD ve AB ülkeleri İsrail’i destekler noktada tavırlarını bir kenara bırakmalı ve eli kanlı bu devleti daha da cesaretlendirmemelidir. Birleşmiş Milletler, Avrupa Birliği, İslam İşbirliği Teşkilatı gibi örgütlerin Gazze’de yaşanan acıya “Dur” demek ve ateşkes sağlamak için daha etkin bir biçimde devreye girmesi zorunludur.
Türkiye Kamu-Sen olarak, tüm dünyayı katliamların durdurulması için çabalarını artırmaya, sivillere yönelik olarak gerçekleştirilen insanlık dışı saldırılara son vermeye, özellikle Batı ülkelerini İsrail’in ölçüsüz ve kural tanımaz tavırlarını desteklemekten vazgeçmeye, tarafları itidale, sükunete ve diyaloğa davet ediyoruz” diyerek sözlerini noktaladı.
