Nöbet tutulan güne göre yıpranma payı verilmesi, doktorlarımızın emekli maaşlarının kısmen yükseltilmesi, Zorunlu mali sorumluluk sigortasının tek elden yapılması, normal doğumda anne ve bebeğe zorunlu sigorta yapılması gibi düzenlemelerin yer aldığı Torba Yasa Tasarısının gündemde olduğu bir zaman diliminde 21-28 Nisan Ebeler Haftasını karşılıyoruz.
İsterdik ki Torba yasa tasarısında nöbet tutulan güne göre bir ayrım yapılmasın. Yıpranma payı alan tüm meslek gruplarında olduğu gibi sadece çalışmak esas olsun. Fakat gündeme getirilen yıpranma payı tam bir muammaya dönüşmüştür. Fiilen yapılan iş unutulmuş, sadece nöbet tutanlar diye bir kıstas getirilmeye çalışılmaktadır. Nöbetin tarifi, yeri ve hangi meslek mensuplarının nöbetleri fiili hizmette değerlendirilecek bunun takibi nasıl ve kimler tarafından yapılacaktır. Tam bir kargaşa ortamı oluşacağı endişesini taşıyoruz. Bizce istisnasız tüm sağlık çalışanlarına yıpranma payı yani fiili hizmet zammı verilmelidir. Bu sürede bir yıl için en az 60-90 gün olarak belirlenmelidir.
Yasada emekli maaşları ile ilgili bir düzenleme yapılmak istenmekte ancak, sağlık hizmetlerinin bir ekip işi olduğu gözden kaçırılmaktadır. Hekimlerin emeklilik maaşlarında yapılması düşünülen iyileştirme istisnasız tüm sağlık çalışanlarını kapsamalıdır. Bir an önce maaş dışı bütün ödemeleri emekli aylığına ve emekli ikramiyesine esas kazanç olarak değerlendirecek bir düzenleme yapılmalıdır.
Yine Torba Yasada normal doğumu özendirmek adına anne ve bebeği olası risklere karşı kurumlar tarafından sigortalanacaktır. Doktorlarımızın da zorunlu mali sorumluluk sigortaları vardır. Fakat doğum sırasında anne ve bebeklerde meydana gelen, istenmeyen durumlarla ilgili ne yazık ki birçok ebe arkadaşımız tazminatlarla karşı karşıya kalmakta, mahkemelerde uğraşmaktadırlar. Başta ebelerimiz olmak üzere tüm sağlık çalışanları da mesleki mali sorumluluk sigortası kapsamına alınmalıdır.
Görüldüğü gibi sağlık hizmetinin ekip işi olduğu ne yazık ki sadece lafta kalmakta düzenlemelerde, tasarılarda yer almamaktadır. Sağlık çalışanlarının sorunlarına çözüm üretilmemektedir.
Bugün ebe arkadaşlarımız kendi görev tanımları dışında çalıştırılmaya zorlanıyorlar. Vekil ebe hemşirelik, kamu dışı aile sağlığı çalışanı gibi istihdam modelleri ile güvencesiz ve düşük ücretlerle çalışmaya mahkum ediliyorlar. Aşırı bir iş yükü altında çalışmak zorunda kalıyorlar.
Şiddet, mobbing, liyakat ve ehliyet yoksunu idarecilerin keyfi uygulamaları nedeniyle işyerlerinde huzuru unuttular.
2015 yılında ülkemizde 1 milyon 325 bin 783 doğum gerçekleşmiştir. Bu rakam bile ebelerimizin ne kadar yoğun ve özverili bir biçimde görev yaptıklarını göstermektedir. Bu özverili hizmetin karşılığı sorunlar yumağı ile uğraşmak olmamalıdır. Hükümet ve Bakanlık kutlamalar yerine sorunları çözmeli, taleplerini yerine getirmelidir. Yurdun dört bir yanında görev yapan 55 Bine yakın ebe arkadaşımızın sesine kulak verilmelidir. Ebeler Haftasında ebe arkadaşlarımızı sevindirecek düzenlemeleri hayata geçirmek Bakanlığın boynunun borcudur.
Bu düşüncelerle Fedakârlık gerektiren mesleğin cefakar çalışanları olan tüm ebe arkadaşlarımızın Ebeler Haftasını kutluyor, bu haftanın sorunların çözülmesinde adımların atıldığı bir hafta olmasını temenni ediyoruz.
