Ankara 15. İdare Mahkemesi'nin 31/10/2014 tarihli kararı ile 'KPSS 2013-1 tercih kılavuzunda; Türkiye Halk Sağlığı Kurumu bünyesinde görev yapmak üzere çevre sağlık teknikeri kadrosuna başvurabilecekler arasında 3063 kod numarasıyla belirtilen çevre kirlenmesi, çevre koruma ve kontrol ön lisans mezunlarının sayılmaması nedeniyle tercih hakkı verilmemesine ilişkin işlem ile söz konusu tercih kılavuzunda yayınlanan çevre sağlığı teknikeri kadrosuna yapılan tüm atamaların iptaline karar verdi.
Türkiye'de son yıllarda sınavların üstünde daima bir kuşku olduğuna dikkat çeken Önder Kahveci 'KPSS sınavlarındaki tartışmalar ve şaibeler kamuoyunu uzun süredir işgal etmektedir. Ülkemizin en güvenilir kurumu arasında olan ÖSYM bile şaibelerle büyük bir güven kaybına uğramıştır. Sınavsız olarak özel ve torpilli kadrolara atanan siyasetçi yakınları, vip torpiller kamuoyunca tartışılırken, 2013 yılında yapılan KPSS başvuruları sonucunda devlet memurluğu kadrosuna atanan ve memuriyetlerinde asaletleri de tasdik edilerek devlet memuru olan 63 çevre sağlığı teknikerlerini kadroları mahkeme kararına istinaden birer birer iptal edilerek, memuriyetleri sonlandırılmakta ve mağdur edilmektedirler.' dedi.
Bu kişilerin gerek kpss tercihlerinde gerekse memuriyetlerine atanmaları esnasında, idareyi yanıltacak herhangi bir yanlış ve yalan beyanları olmadığına dikkat çeken Genel Başkan Kahveci, 'Bu 63 kişi tüm işlemlerini ÖSYM'nin istediği doğrultuda yapmışlar ve puanları ile atanmışlardır. Hal böyle olunca, Türkiye genelinde toplam 63 kişinin memuriyetlerinin sona erdirilmesi kabul edilebilir bir durum değildir.' şeklinde konuştu.
Memuriyetlerinin sonlanması ile bu kişilerin tüm hayatlarının alt üst olduğunu kaydeden Kahveci 'Söz konusu kişilerin yaklaşık iki senedir, özel hayatlarını, aile hayatlarını bulundukları konuma göre düzenlemiş maddi ve manevi planlamalarla bir takım yükümlülükler altına girmiş olma ihtimalleri de yüksektir. Mahkeme kararlarına rağmen yapılan kaçak binalar, gelsin yıksın bakalım hangi babayiğit yıkacakmış türünden meydan okumaların olduğu ve mahkeme kararlarının uygulanamadığı bir ülkede sırf idarenin yapmış olduğu bir yanlış ya da hatadan dolayı cumhurunun içinden olan 63 kişinin mağdur edilmesi cumhuriyete de yakışmaz.' dedi.
Mağdur olanların dava açması gerektiğini söyleyen Genel Başkan Önder Kahveci sözlerin şöyle sürdürdü: Bu arkadaşlar, memuriyetlerini sonlandırıldığı kararı kendilerine tebliğ edildiği tarihten itibaren 60 gün içinde idari yargıya müracaat ederek haklarını aramalıdırlar. Bu hak mücadelesinde Türk Sağlık Sen onların yanlarındadır.