Malum olduğu üzere, Kamu çalışanlarının emekli ikramiyesi hesaplanırken 30 yıl ile sınırlı idi. Yani 30 yıldan sonraki çalışmalar emekli ikramiyesine dikkate alınmıyordu. Anayasa mahkemesine yapılan bir başvuru sonucunda Yüksek Mahkeme verdiği kararla 30 yıl sınırını kaldırmıştı.
Mahkeme kararına istinaden Bakanlar Kurulunca TBMM’ye sevk edilen Kanun tasarısına göre, 30 yıldan fazla hizmet süresi olan tüm emekli kamu personelinin emekli ikramiyeleri ödenecektir.
Anayasa Mahkemesinin verdiği kararın ardından açılan davaların davacılar lehine sonuçlanması sonucunda hükümetin böyle bir düzenlemeye gitmesi herşeye rağmen yine de olumludur.
Fakat düzenleme kamuoyuna emekli memurlara ikramiye müjdesi olarak lanse edilirken yasa tasarısında yer alan ayrıntılarda adaletin göz ardı edildiği ve emekli memurlara haksızlık yapıldığı görülmektedir.
Tasarıya göre emekli ikramiyelerinin ödenmesinde emekli olunan tarihteki memur katsayısının esas alınması düzenlenmiştir. Buna göre 2000 yılında emekli olan bir memurun 30 yıldan fazla çalıştığı tüm yıllar için emekli olduğu tarihteki katsayılar esas alınacaktır. Aradan geçen yıllardaki enflasyonun bile hesaba dahil edilmemesi veya bugünkü katsayıdan ödeme yapılmaması gibi eksiklikler nedeniyle haksızlık olacaktır. Devlet kendi alacağı olduğundan ilk günden işlettiği yasal faiz uygulamasını emekliye geriye dönük emekli ikramiyesi hesaplamasında kapsam dışında tutarak sadece ödeme yapmaya başladığı günden hesaplayacak olması geçmişe dönük hak edişleri enflasyon karşısında yok edecektir.
Örneğin 2000 yılında emekli olan bir memur o günkü katsayıya göre sadece 1000 TL alacakken bugünkü katsayısından hesaplama yapılsa bu miktar 10 Bin TL’nin üstüne çakacaktır. Ortaya çıkan bu haksızlık mutlaka giderilmelidir. Müjde diyerek adaletsizlik yapılmamalıdır.