Genel Başkamınız Önder Kahveci 1915 tehciriyle ilgili Ermenistan Tabipler Birliğine mektup gönderen TTB'ye açık mektup yayınladı.
Türk Tabipler Birliğine;
Bizi yine şaşırtmadınız. Bölücülerin hapishane şartlarının iyileştirilmesi, ana dilde eğitim talebi, Kobani günü derken ermeni meselesinde de Türk milletinin karşısında yer almışsınız.
1915 yılında yaşanan tehcirle ilgili Ermenistan Tabipler Birliğine bir taziye mektubu yazmışsınız.
Türk milleti aleyhine yürütülen bir organizasyona yine bir omuzluk destek vererek misyonunuzu yerine getirmişsiniz.
Tarihi gerçeklerin üstünü Türk düşmanlarının yalanları ile örtmek konusunda yine bayağı uğraşmışsınız.
O dönemde Ermeni çeteleri tarafından katledilen 580 Bin Müslüman hiç aklınıza gelmemiş.
Çanakkale’de vatan ve millet için şehit düşen 250 Bin vatan evladını hiçbir zaman yad etmediğiniz gibi ermenilerin vahşetini yine görmezden gelmişsiniz.
Tehcirin 100. yıl dönümünü fırsata çevirip Türk milletini soykırımla suçlayanlara “ Biz Türk Milleti olarak gittiğimiz her yere hoşgörü ve adalet götürdük. Soykırım sizlerin işidir' diyememişsiniz.
Tarihi gerçekler arşivler ışığında araştırılsın önerisini bile dile getirememişsiniz.
Türkiye için bir çaba harcamak yerine, hedef gösterilmesine kendi çapınızda destek vermişsiniz.
Yazdığınız mektupta Ermeni çetelerinin 100 yıl önce katlettiği Türkleri unuttunuz Ermeni Asala terör örgütünün Avrupa’da katlettiği vatan evladı 40 diplomatımızı Hocalı’da daha dün yapılan soykırımda katledilen kardeşlerimizi niye hatırlatmadınız.
Doğu Türkistan’da Çin devletinin sistematik soykırımını, Bosna’da Sırpların vahşetini, Suriye’de ve Irak’ta Türkmenlerin katliamlarını niye hiç sorgulamadınız. Taziyeler yayınlayıp, mektuplar yazıp vahşet yaptınız demediniz.
Ermeni tabipler birliğine yazdığınız mektubu birlikte çalışmalar temennisiyle tamamlamışsınız.
Ermeni Tabipler Birliğine gösterdiğiniz yakınlık ve Türk Milletine atılan iftiralar yerine keşke İngiliz işgaline karşı 14 Mart 1919’da okullarının iki kulesi arasına büyük bir Türk Bayrağı asarak işgale karşı direnişi ilan eden Tıbbiyelileri hatırlasaydınız,
Bugünkü İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi, eski adıyla Daru’l-Fünun’da Çanakkale’ye cepheye giderek şehit olan 2 bin 500 Tıbbıyelinin ruhu ile geleceğe ve olaylara baksaydınız.
Keşke Sivas Kongresinde manda fikri ortaya atıldığında şiddetle itiraz ederek “ Tıbbiyeliler beni buraya istiklâl davamızı başarma yolundaki mesaiye katılmak üzere gönderdiler, mandayı kabul edemem. Eğer kabul edecek olanlar varsa, bunlar her kim olurlarsa olsunlar şiddetle red ve takbih ederiz. Farz-ı mahal (örnek olarak), manda fikrini siz kabul ederseniz, sizi de reddeder, Mustafa Kemal’i vatan kurtarıcısı değil vatan batırıcısı olarak adlandırır ve tel’in ederiz (lanetleriz)' diyen Tıbbiyeli Hikmeti anlamaya çalışsaydınız.
Ama bunları yapmadınız. Tıbbiyelerinin kemiklerini sızlatmaya, sizi var eden ruhu inkara devam etmekte ısrarcısınız.
Mektubu sonlandırırken arzu halimizi de size aktarıyor, ya isminizde yer alan Türk adına uygun hareket edip, Tıbbiyelilerin ruhlarını daha fazla incitmeyin ya da Biz Türk Tabipler Birliği değiliz diyerek kendinizi, isminizi, cisminizi yeniden tanımlayın.
Önder KAHVECİ
Genel Başkan