Dün açıklanan sağlıkta ikinci 100 günlük eylem planında obezite merkezlerinin ve sağlık marketlerinin kurulması, aşıların Türkiye’de üretimi gibi konular yer almıştır. Dijital hastaneler, yeni ağız ve diş sağlığı hastaneleri kurulması gibi yeni projelere yer verilmiştir.

Yeni hizmetlere yer verilirken bu hizmetleri devlet adına gerçekleştirecek sağlık çalışanlarına yönelik bir düzenleme olmaması ise hayal kırıklığı yaratmıştır. 
Bugün, döner sermaye gelirleri yok olmuştur. Döner sermaye sistemin her açıdan düzeltilmesi zaruret haline gelmiştir. 

Sözleşmeli personele kadro verilmesi hem mağduriyetlerin giderilmesi, hem de kamuda tek tip kadrolu istihdamın hakım olması için elzemdir. 
Sağlıkta şiddete acil ve ağır yaptırımlı düzenlemeler getirilmelidir çünkü iş şiddetten çıkmış vahşete dönüşmüştür. 

Yıpranma payındaki eksikliklerin telafi edilmesi gereklidir. 

Ek zam ve ek göstergelerin yükseltilmesi memurun ekonomik kayıpları dikkate alındığında ihtiyaçtır. 

Tüm bunlar görüldüğü gibi acil ve çalışanların uzun zamandır beklediği düzenlemelerdir. Dolayısıyla hızlandırılmış bir icraat sisteminin tarif eden 100 Günlük eylem planlarının içerisinde mutlaka yer almalıydılar. Ne yazık ki ikinci 100 günlük eylem planında da ısrarla sağlık çalışanlarının kapsam dışında tutulması yanlıştır.

Sağlık çalışanları için de bir şeyleri değiştirmenin vaktinin gelip geçtiğini hatırlatıyor, sağlık çalışanlarının haklarını yeniden düzenlemekle yeni bir değişe başlayın diyoruz.