6701 sayılı “Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu Kanunu” 20 Nisan 2016 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe girdi.
Yürürlüğe giren kanunla birlikte, Temel hak ve özgürlükler kapsamında sendikal hakların korunması, geliştirilmesi de kanun bakımından zorunlu olarak kapsama alındı.
Ayrıca, geniş bir alanı ilgilendiren temel hak ve özgürlüklerin korunması, geliştirilmesi amacıyla kurumsal bir yapı öngörülürken, bu kurumsal yapının işleyişinde, temel insan hak özgürlükleri kapsamında hukuki ve idari bakımdan kamu idaresi, özel ayrımı yapılmaksızın ihlallerin izlenmesi, müeyyideye bağlanması, yargı kararına bağlanmış hususlarda, sonuçların izlenmesi amaçlanıyor.
AYRIMCILIK YAPANLARI TEK TEK TESPİT EDECEK VE BU KANUN KAPSAMINDA YASAL İŞLEM BAŞLATACAĞIZ
Resmi Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe giren “6701 sayılı Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu Kanunu'na ilişkin değerlendirme yapan Türkiye Kamu-Sen Genel Başkanı İsmail Koncuk, kanunun son derece büyük önem arz ettiğini belirterek, işlerliği noktasında takipçisi olacaklarını belirtti.
Koncuk, “Bu kanun önemli bir kanun olmakla birlikte ne derece işlerlik kazanacağını önümüzdeki günlerde göreceğiz.
Ayrımcılık yapanları sendika olarak tek tek tespit ederek haklarında her türlü yasal işlemi başlatacağız.
Bu konuda tüm teşkilatlarımızın ayrımcılık yapanları delileri ile birlikte tespit etmesi önemlidir.
Kanunun, özellikle son yıllarda gayri ahlaki yöntemlerle barışın tamamen bozulduğu çalışma hayatımıza yeni bir umut olmasını temenni ediyorum' dedi.
“KAMU KURUM VE KURULUŞLARI SENDİKAL AYRIMCILIK YAPAMAYACAK, AYRI TUTAN AYRIMCILIK TALİMATI VERENLER MÜEYYİDEYE TABİ TUTULACAK'
Kanunun 5. Maddesinin 4, fıkrasında; “ Dernek Vakıf, Sendika, Siyasi parti ve meslek örgütlerine, ilgili mevzuatlarında veya tüzüklerinde belirtilen istisnalar dışında üye olma, organlarına seçilme, üyelik imkanlarından yararlanma, üyeliğin sonlandırılması ve bunların faaliyetlerine katılma ve yararlanma bakımından hiç kimse aleyhine ayrım yapılamaz.' Hükmüne yer verilirken, toplu özgürlükler arasında yer alan sendika özgürlüğü ihlaline ilişkin ihlallerde kapsama alındı.
Bu kapsamda, 4688 sayılı kanunun 18. Maddesi anlamında sendika şube yöneticilerinin, işyeri sendika temsilcilerinin, sendika işyeri temsilcilerinin sırf sendika üyesi olmaları nedeniyle, maruz kaldıkları yer değiştirme işlemleri, sendikal baskı olarak nitelendirilecek sendika üyeliğine veya istifaya zorlama, bu kapsamda mobbing boyutuna kadar giden uygulamalar, sendikal faaliyetlere katılmadan dolayı disiplin cezası ile karşı karşıya bırakılmalar, 4688 sayılı kanun ve ilgili tüm mevzuatta yer alan hakların kullanılmasına engel olan hususların tamamı kanun kapsamına girmiştir.
Ayrıca; Kanunun tanımlar kısmında açıkça ifade edildiği üzere; ayrı, tutan ayrımcılık talimatı veren, sendikal ayrımcılıkla açıklanabilecek çoklu ayrımcılık tanımları yapılırken, bu tanımlarla örtüştüğü şekilde sendikal ayrımcılık yapan talimat vermeye yetkili kişilerde kanun kapsamında sorumlu olacaklardır.
TÜRKİYE İNSAN HAKLARI VE EŞİTLİK KURUMUNA BAŞVURULAR NASIL YAPILACAK?
Başvuru hakkı ayrımcılığa maruz kalan gerçek ve tüzel kişiliğe tanınmıştır. Başvuru için herhangi bir ücret alınmayacaktır. Başvurular kurumun yanı sıra illerde Valilikler, ilçelerde ise Kaymakamlıklar vasıtası ile yapılabilecektir.
TÜRKİYE İNSAN HAKLARI VE EŞİTLİK KURUMUNA BAŞVURU SÜRECİ NASIL İŞLEYECEKTİR?
Kurumun re’sen tespit ettiği hususlar dışında, ilgililer öncelikli olarak ihlal gördükleri hususun düzeltilmesini ilgili taraftan talep edecek, talebin red edilmesi veya otuz gün içerisinde cevap verilmemesi halinde kuruma başvuru yapabilecektir.
Ancak; telafisi güç veya imkânsız zararların doğması ihtimali halinde, ihlali yapan ilgiliye başvuru yapılmaksızın doğrudan kuruma başvurular kabul edilecek, Dava açma süresinde Kuruma yapılan başvurular işlemeye başlayan dava süresini durduracaktır.
Kurul başvuru ve resen inceleme kararı tarihinden itibaren 3 ay içerisinde başvuruyu sonuçlandıracak, tüm kamu kurum ve kuruluşları ile gerçek ve tüzel kişilerden bilgi, belge isteme, inceleme yapma, yazılı ve sözlü bilgi alma hakkına sahip olacak, incelemelerinde bilirkişi görevlendirecek, tanık dinleyebilecektir.
BAŞVURULAR HANGİ TARİHTEN İTİBAREN YAPILMAYA BAŞLANACAKTIR?
Kanunun 19. Maddesinin dokuzuncu fıkrasında “işleme konulmayacak başvurular ve gerekçeli kabul edilmezlik kararları ile başvuruya ilişkin usul ve esasların yönetmelikle düzenleneceği hükme bağlanmıştır.
Geçici 1. Maddeye göre; kanunun uygulamasını gösteren yönetmelikler Kurulun ilk toplantısını yaptığı tarihten itibaren altı ay içerisinde yürürlüğe girecek, kuruma başvurularda yönetmeliğin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren alınacaktır. Yönetmelik henüz söz konusu değildir. Bu nedenle başvuru süreci şu an için başlamamıştır.
Kanunun Geneli itibariyle dikkati çeken hususlar aşağıdaki gibidir;
1-Kanunun temel amacı; insan onurunu temel alarak insan haklarının korunması ve geliştirilmesi, hukuken korunmuş temek hak ve hürriyetlerden yararlanmada ayrımcılığı önleme ve eşitliği sağlamak amacıyla Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu’nun kurulması, teşkilat, görev ve yetkilerinin düzenlenmesidir.
2- Kanun 3. Maddesi ile her türlü ayrımcılığı yasaklamaktadır. Ayrımcılık yasağının ihlali halinde kamu kurum ve kuruluşları, kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları ihlali sona erdirecek, tekrarına engel olacak adli ve idari yoldan takibini sağlayacak tedbirleri almakla yükümlü olacaklardır.
3- Kanunun 5. Maddesi ile ayrımcılık yasağının kapsamı düzenlenmiş, kamu hizmeti alanlar aleyhine ayrımcılık yapılmayacağı esasa bağlanmıştır. Yine 5. Maddenin 4. fıkrasında; “ Dernek Vakıf, Sendika, Siyasi parti ve meslek örgütlerine, ilgili mevzuatlarında veya tüzüklerinde belirtilen istisnalar dışında üye olma, organlarına seçilme, üyelik imkanlarından yararlanma, üyeliğin sonlandırılması ve bunların faaliyetlerine katılma ve yararlanma bakımından hiç kimse aleyhine ayrım yapılamaz. İfadesine yer verilmiştir.
4- Kanunun 9. Maddesinde kurumun görevleri sayılmıştır. C) bendinde Milli eğitim müfredatında bulunan insan hakları ve ayrımcılık yasağıyla ilgili bölümlerin hazırlanmasına katkıda bulunmak ibaresi yer almaktadır.
5- Kurulun yapısı kanunun 10. Maddesinde düzenlenmiştir. Kurul biri Başkan biri ikinci Başkan olmak üzere on bir üyeden oluşacak, kurulun sekiz üyesi Bakanlar Kurulu, üç üyesi ise Cumhurbaşkanınca seçilecektir. Kurul üyeleri; yaş şartı dışında 657 sayılı kanunun 48. Maddesinde memurluğa giriş için sayılan şartları taşıyacak ve dört yıllık fakülte mezunu olacak, görevleri ile ilgili konuda en az on yıl çalışmış olacaktır.
Bakanlar Kurulu bir üyeyi Yüksek öğretim Kurulu tarafından insan hakları alanında çalışan iki aday arasından, kalan diğer yedi üyeyi ise, insan hakları alanında çalışma yapan svil toplum kuruluşları, sendikalar, sosyal ve mesleki kuruluşlar, akademisyenler, avukatlar, görsel ve yazılı basın mensupları, alan uzmanlarının göstereceği adaylar arasından veya adaylık başvurusu yapanlar arasından belirlenecektir. Kurul üyesi olmak için gereken şartlar 4. Madde de sayılmıştır. Kurulun görev süresi 4 yıldır. İki dönem görev yapan üyeler bir dönem geçmeden aday olmayacaklardır. Üyeler kurulda görev yaptıkları sürece önceki görevleri ile ilişkileri kesilecektir.
Bakanlar Kurulunca ilk yapılacak seçimde seçilecek üyelere dair başvurular ve aday bildirimleri Başbakanlığa yapılacak ve konuya ilişkin hususlar Başbakanlıkça ilan edilecektir.
6- Kurulun görev ve yetkileri içerisinde; insan hakları ve ayrımcılık yasağı ihlallerine ilişkin yargı kararlarının uygulanmasına ilişkin sorunları izlemek ve değerlendirmek,
Görev alanıyla ilgili olarak yargı organlarına, kamu kurum ve kuruluşlarına ve ilgili kişilere talepleri halinde görüş bildirmekte sayılmıştır.
7- Ayrımcılık yasağından zarar gören; gerçek ve tüzel kişiye Kuruma başvuru hakkı tanınmıştır. Başvurular Valilikler, ilçelerde Kaymakamlıklar vasıtasıyla yapılabilecek ve başvurularda herhangi bir ücret alınmayacaktır.
İlgililer öncelikle kanuna aykırılığı iddia edilen hususun düzeltilmesini, ilgili taraftan talep edecek, talebin red edilmesi veya otuz gün içerisinde cevap verilmemesi halinde Kuruma başvuru yapabilecektir. Ancak; telafisi güç veya imkânsız zararların doğması ihtimali halinde, doğrudan kuruma başvurular kabul edilecektir. Dava açma süresinde Kuruma yapılan başvurular işlemeye başlayan dava süresini durduracaktır.
8- Kurul başvuru ve resen inceleme kararı tarihinden itibaren 3 ay içerisinde başvuruyu sonuçlandıracak, tüm kamu kurum ve kuruluşları ile gerçek ve tüzel kişilerden bilgi, belge isteme, inceleme yapma, yazılı ve sözlü bilgi alma hakkına sahip olacak, incelemelerinde bilirkişi görevlendirecek, tanık dinleyebilecektir.
9- Kanun kapsamında ayrımcılık yasağıyla ilgili konularda sorunlara çözüm önerilerini tartışmak, görüş alışverişinde bulunmak üzere; kamu kurum ve kuruluşları, sivil toplum örgütleri, sendikalar, ilgili diğer kişilerin katılımıyla, istişare komisyonları kurulacak ve istişare toplantıları yapılacaktır.
10- Ayrımcılık yasağının ihlali halinde, ihlalin etki ve sonuçlarının ağırlığına göre; ilgililere bin Türk Lirasından on beş bin Türk Lirasına kadar idari para cezası uygulanacak, idari para cezası bir defaya mahsus olmak üzere uyarma cezasına dönüştürülebilecek, ancak tekrarı halinde ceza yüzde elli arttırılacaktır.
İdari para cezasının kamu kurumu veya kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşlarında uygulanması halinde, ilgili para cezası kusuru olan görevliye rücu ettirilecektir.