Kadın Hakları Konusunda Somut Adım Atılmıyor

Kadın Hakları Konusunda Somut Adım Atılmıyor

Türkiye ne yazık ki, 8 Mart Dünya Kadınlar Gününü; Kadın Cinayetleri, tecavüz, taciz ve şiddet gibi insanlık dışı vakaların sıkça yaşandığı bir dönemle karşılıyor. İnsanlıktan nasibini almamışlar Özgecan kızımıza kıydılar. Kadınları evde ve sokaklarda öldürdüler. Ailede, işyerinde ve sokakta şiddet uyguladılar.

Öncelikle şunu belirtmek isteriz ki kadına karşı işlenen suçlarda idam da dâhil olmak üzere en ağır cezalar verilmelidir.

Aldıkları nefes bile topluma zarar verecek, ıslahı mümkün olmayacak kadar insanlıktan çıkmışlara gereği yapılmalıdır.

Kadını en önemli değeri olarak gören, Bin yıldır kadına verdiği değer ile bugünlere gelen bir medeniyetin mirasçısı bir toplumda bu tür olayların meydana gelmesi hazin vericidir.

Bu anlamda kadınlar için yapılması gereken bir şey varsa o da toplumun geldiği bu hale bir çözüm aramaktır. Bin yıllık değerlerin nasıl yozlaştırıldığını sorgulamak ve bunun önüne geçmektir. Sorun ancak böyle çözülecektir.

Kıymetli Basın Mensupları;

Toplumsal hayatta böylesine sıkıntı yaşayan kadınlarımız ne yazık ki çalışma hayatında da binbir zorluklarla çalışmaya mecbur bırakılmaktadırlar.  

Kamuda görev yapan kadın sayısının en fazla olduğu Sağlık Bakanlığı’na bağlı kurum ve kuruluşlarda yoğun iş yükü, şiddet, sonu gelmeyen nöbetler  kadınlarımız için çalışma hayatını zorlaştırmaktadır. Üniversite hastanelerinde eş durumu tayininin olmaması aileleri parçalamakta, sosyal hizmetlerde görevli kadınlarımız ise  özlük ve sosyal haklarındaki mahrumiyetleri katlanılamaz bir boyuta ulaşmıştır.

Lafa gelince annelik üzerinden sözlerin en süslülerini söyleyen hükümetin aile paketinde memur annelerin hakları ile ilgili düzenlemeyi TBMM’de hala yasalaştırmayarak bekletmesi kabul edilemezdir.

Türk Sağlık-Sen olarak yaptığımız araştırmaya göre ebe ve hemşirelerimizin yüzde 80’i çalıştıkları kurumlarda kreş olmadığını belirtmişlerdir. Bu eksikliğin giderilmesi yönünde çabalar beklerken Bir genelge yayınlanarak adeta geçiştirilmesi kabul edilemezdir. Burada daha da katlanılmaz olan  malum-sen’in genelge ile kreş sorunun çözdük diye yine müjdeler vermesidir. Onlarda iyi bilmelidir ki kreşle ilgili bir genelge 2007’de de yayınlanmıştı. Genelge sorunu çözseydi şimdiye kadar hastanelerde yüzlerce kreş yapılması gerekirdi. 

Kısacası kadın çalışanların hakları açısından da vaade, kuru lafa karnımız toktur. İcraat görmek ve sorunların çözümü için somut adımlar istiyoruz. Türk Sağlık Sen olarak kadınlarımızın kamu hayatında yaşadığı sorunların çözülmesi için de 13 Martta bir günlük iş bırakma eylemi yapıyoruz.  Tepkimizi ve taleplerimizi  dile getireceğimiz bu eyleme tüm kadın çalışanları da bekliyoruz.

Türk Sağlık-Sen olarak kadınlarımızı sendikal mücadelemize ortak olmaya çağırıyor ve güçlü ailemizde sorunlarını çözmek için bir arada bulunmalarını istiyoruz. 

Türk Sağlık-Sen olarak başta şehit anneleri ve eşleri olmak üzere tüm kadınlarımızın 8 Mart Dünya Kadınlar Gününü kutluyoruz. Toplumsal yaşamda ve sendikal hayatta mücadele eden kadınlarımıza başarılar diliyor ve kadınlarımızın tüm sorunlarının göstermelik tartışmalardan uzak bir şekilde çözüm odaklı olarak irdelenmesini istiyoruz.


BİZİ SOSYAL MEDYADAN TAKİP EDİN