Günlerdir düzenlediği çeşitli eylemlerle artan terör olaylarını protesto eden Türkiye Kamu-Sen ailesi, bir taraftan da şehitlerimizin acısını ve yasını yüreğinde hissetmeye devam ediyor.
Son olarak Ankara Kızılay meydanında, “Teröre lanet' mitingi düzenleyen Türkiye Kamu-Sen Genel Merkezi, dost düşman herkese bu milletin birlik ve beraberliğini kimsenin bozamayacağını, Türk milletinin teröre teslim olmayacağını hep bir ağızdan haykırdı.
Ankara Güvenparkta toplanan binler, “Şehitler ölmez, vatan bölünmez, Şehidim hakkını helal et bize, Hepimiz Mehmet’iz PKK’ya yeteriz' sloganları ile başkenti inletirken, Ankaralılar ise “Ne Mutlu Türküm Diyene' diyerek eylemimize büyük destek verdi.
Mitingimiz başta Mustafa Kemal Atatürk, silah arkadaşları ve tüm şehitlerimiz için saygı duruşu ve ardından okunan İstiklal Marşı ile başlarken, hemen ardından tüm şehitlerimiz için Kuran-ı Kerim tilaveti yapıldı.
Okunan Kuran-ı Kerim’in ardından bir şehit babası oğluna yazdığı şiiri alanda bulunan binlerce kişiyle paylaştı. Şehit babasının okuduğu şiir tüm Ankaralıları göz yaşlarına boğdu.
Şehit babasının hemen ardından kürsüye, Şehit Aileleri Federasyonu Genel Başkanı Hamit Köse geldi. Köse, son günlerde yaşanan olayların tüm Türk milleti gibi şehit ailelerini de derinden yaraladığını belirterek, “Adına çözüm denen sürecin milletimizi nasıl bir felakete sürüklediği ortaya çıkmıştır' dedi.
KONCUK: HATA YAPMA, GAFLETE DÜŞME, REHAVETE KAPILMA LÜKSÜMÜZ YOK!
Mitinginde bir konuşma yapan Türkiye Kamu-Sen Genel Başkanı İsmail Koncuk, Türk milletinin tarihten beri hak ile batıl, doğru ile yanlışın mücadelesinde taraf olduğunu ve bu nedenle tarihin başlangıcından beri kahpe tuzaklara, hain saldırılara maruz kaldığını ama her seferinde milletin kararlılığı ve yüce Allah’ın yardımıyla bu zilletten çıktığını ifade etti.
Türk milletinin ne pahasına olursa olsun devletinden, vatanından ve bölünmez bütünlüğünden taviz vermeyeceğini vurgulayan Koncuk, “Kardeşliğimizi bozmaya kimsenin gücü yetemeyecek' dedi.
Açılım sürecinde hata yapıldığının yetkililerce de itiraf edildiğini hatırlatan Genel Başkan İsmail Koncuk, milletin yıllarca yalanlarla uyutulmaya çalışıldığını, bu sürede terör örgütünün toparlanarak şehirlere kadar patlayıcılar yerleştirdiğini kaydetti.
“O dönemde açılımı savunanların terör örgütü elebaşına methiyeler düzenlerin bugün şehit ana, baba, eş ve çocuklarına hangi yüzle bakacaklarını merak ediyorum?' diyen İsmail Koncuk, “Terörle mücadele planınız nedir açıklayın' dedi.
Türkiye Kamu-Sen Genel Başkanı İsmail Koncuk konuşmasında;
Bu topraklar için toprağa düşmüş yiğitlerin acısını yüreğinde hissederek,
“Şehitler ölmez, vatan bölünmez' diye haykırmaya; birlik, bütünlük ve kardeşliğimizi bir kez daha dost, düşman tüm dünyaya ilan etmeye koşan değerli arkadaşlarım.
Türk milleti, tarihin başlangıcından beri çetin bir mücadelenin içindedir.
Bu mücadele mert ile namerdin; iyi ile kötünün; doğru ile yanlışın; hak ile batılın mücadelesidir.
Bu nedenle bu millet, tarih boyunca en hayâsız saldırıların, en hain tuzakların, kahpeliklerin, ihanetlerin hedefi oldu.
Biz biliyoruz ki, bizim yolumuz Hak yoludur; adalet yoludur; hakikat yoludur.
Türk milletini bu yoldan döndürmek isteyen, Hakkı mağlup edip, batılı, doğruyu yok edip yanlışı hâkim kılmak için hainlerin gerçekleştirdiği saldırılar, kurdukları tuzaklar, ebediyete kadar sürüp gidecektir.
Bu vatan ve bu dava bize Bilge Kağanların, Alparslanların, Sultan Kılınçarslanların, Selahaddin-i Eyyubilerin, Fatihlerin, Mustafa Kemallerin emanetidir.
Bizler de bu davayı, bu Devleti, bu vatanı daha güçlü, daha güvenli hale getirerek gelecek nesillere teslim etmek zorundayız.
Evet, zor bir mücadele veriyoruz!
Hata yapma, gaflete düşme, rehavete kapılma lüksümüz yok!
Gözümüzü kırptığımız anda tepemize çullanmak için bekleyen hain çok!
Bunun için bu Devleti yönetenlerin aldanma, inanma, zafiyet gösterme gibi bir hakkı yok!
Şimdi bir kez daha vatan evlatlarımız toprağın kara bağrına gömülürken, oluk oluk akan kan gözyaşlarımıza karışırken, yüreğimiz yanıyor, içimiz parçalanıyor, kelimeler boğazımızda diziliyor.
Acımız büyük! Ne söylesek hep bir kelime eksik kalıyor!
Yitip giden her can, tükenen her nefes, yarım kalan her hayat, bizleri can evimizden vuruyor.
“Su uyur düşman uyumaz' derler; birileri yıllarca bizi çözüm süreci kandırmacasıyla, “Analar ağlamasın' safsatasıyla uyuturken, düşman güçlendi.
Ağır silahlarını, bombalarını şehirlere kadar yığdı.
“İt'ler ellerini kollarını sallayarak dolaşırken askerimizin, polisimizin eli kolu bağlandı.
Şimdi kınalı kuzularımız kahpe tuzaklara kurban gidiyor.
Türkiye Cumhuriyeti Devleti, tarihinin en ağır saldırılarına maruz kalıyor.
Öfkemiz çığ gibi!
Düşmanımız çok; ama “Bir de kahpe içerden olunca, kapı kilit tutmuyor.'
Şimdi açılım diyerek, çözüm diyerek gaflet uykusuna yatan Haburcular rahat uyuyorlar mı?
Teröristle, yiğitlerin kanı üzerinden pazarlık yapan müzakerecilerin yüzleri kızarmıyor mu?
Şivanperlerle el ele verip, vatanperverleri hain ilan edenlerin vicdanları rahat mı?
Son 3 yıl içerisinde askerin tam 2 bin operasyon talebini reddeden bürokratlar ne yapıyorlar?
Yürek acısıyla yanan şehit babalarını dava eden, karaktersizlikle suçlayanlar, evladını askere göndermeyi düşünüyor mu? “ dedi.
KONCUK: BİZ BU TOPRAKLARA CİĞERPARELERİMİZİ VERDİK!
“Yiğitler, kahramanlar, birer birer değil; beşer onar toprağa karışıyor! Gabar’da, Cudi’de, Gavur Dağı, Namaz Dağı, Yüksekova, Dağlıca, Dargeçit, Mazı Dağı’nda evlatlar kaldı!' diyen Genel Başkan İsmail Koncuk, “Açılımcılar, sözde akiller, işbirlikçi hainler, gazete köşelerinden bebek katillerine methiyeler düzenler; onların saçının bir teline kurban olsunlar' dedi. Koncuk, Milletin gözünün içine baka baka, “PKK, çözüm sürecini, silah depolama süreci olarak değerlendirdi' diyerek, düştüğü gaflet ve dalaleti adeta haykıran idareciler, iki cihanda hesap vermekten kurtulacaklarını mı sanıyorlar?
Bağrı yanık şehit anaları, “Onlar silah depolarken, siz hangi pazarlık masalarında, kimleri pazarlamakla meşguldünüz?' demeyecekler mi?
Babası ölene yetim, anası ölene öksüz derler de yavrusu ölen anaya bir şey demezler.
Çünkü onun acısını anlatacak bir kelime daha bulunamadı dünyada…
Sözde çözüm sürecinin çakma akilleri, şimdi hangi kelimelerle teselli edecekler şehit analarını?
Şimdi bombalar patlıyor!
Yiğitler, kahramanlar, birer birer değil; beşer onar toprağa karışıyor!
Gabar’da, Cudi’de, Gavur Dağı, Namaz Dağı, Yüksekova, Dağlıca, Dargeçit, Mazı Dağı’nda evlatlar kaldı!
Şimdi toprak ılgıt ılgıt Mehmet kokuyor, Hasan kokuyor, Mustafa kokuyor!
Biz bu topraklara ciğer parelerimizi verdik, can ektik, kanla suladık, vatan ettik, Devlet yeşerttik!
Bu topraklarda açan her çiçek Fatih açıyor, Alparslan açıyor, Muharrem açıyor!
Biz biliyoruz ki, “Allah yolunda öldürülenlere ölüler denmez, onlar apaçık diridirler.'
Şimdi bu vatanın semalarında, Cemreler, Harunlar, İlkerler dolaşıyor.
Açılımcılar, sözde akiller, işbirlikçi hainler, gazete köşelerinden bebek katillerine methiyeler düzenler; onların saçının bir teline kurban olsunlar!
Ya siz, bu ülkeyi yönetenler;
Analar, esen rüzgârlardan evladının kokusunu beklerken;
Babalar secdede gözyaşlarına boğulurken;
Çocuklar, “Baba' diye mezar taşlarına sarılırken;
“Bak sevdiğim saçlarımı düz severdin, ben de düz taradım, sana geldim' diye şehidine koşan eşler için ne diyeceksiniz?
Planınız nedir? Mücadele stratejiniz nedir?
Çıkın konuşun! Diliniz mi tutuldu; vicdanınız mı kurudu?
Kardeşlerim;
Milletlerin varlık mücadelesi, bireylerin hayatlarıyla ölçülmez.
Hiçbir güç, hiçbir kahpelik, hiçbir ihanet, bizlerin bu vatandan vazgeçmesini sağlayamayacaktır.
Gelecek nesillerimiz için, Hak için bu vatanı canımız pahasına da olsa koruyacağız.
İhaneti zinhar unutmayacağız!
Vatanımızı asla böldürmeyeceğiz! Herkes bilsin ki; geçmişin hesabı görülecek, ihanetin bedeli elbet ödettirilecektir. Ama şimdi birlik zamanı' dedi.
KONCUK: BİZ BURADAYIZ, DİMDİK AYAKTAYIZ
“Gün birlik ve beraberlik günüdür' diyen Genel Başkan İsmail Koncuk, “Biz bu oyunu bozacağız; bu çemberi kıracağız!' dedi. Koncuk, “ Devletimizin bekası, milletimizin birliği için gözyaşlarımızı içimize akıtıyor, acımızı yüreğimize gömüyoruz' dedi. Koncuk, “Teröre teslim olmayacağız! Kardeşliğimizi, birliğimizi, dirliğimizi ve vatanımızı bir avuç kanı bozuk çapulcu ile içimizdeki şerefsizlere teslim etmeyeceğiz.
Dik duracağız. Birlik ve beraberliğimizi bozmayacağız, metanetimizi koruyacağız.
Bizim tepkimiz asla birlikte yaşadığımız, aynı acıyla dertlenip, aynı sevinçle mutlu olduğumuz, aynı kültürle yoğurulduğumuz kardeşlerimize değildir.
Biz; ırkı, dini, mezhebi, etnik kökeni ne olursa olsun teröre ve teröriste lanet osun; askerimize, polisimize uzanan eller kırılsın diyoruz!
Biz burada, Kürdü ile Türkü ile Arap’ı, Çerkez’i bir ve beraberiz. Tek bir yumruk gibi sımsıkıyız.
Biz buradayız, dimdik ayaktayız!
Yapılan tüm hain planlara, kurulan tuzaklara ve içimizdeki kahpelere rağmen binlerce yıllık birlikteliğimizi bozmayacağız.
Kararlıyız! Biz bu oyunu bozacağız; bu çemberi kıracağız!
Ümitsizliğe kapılmayın!
Hani Peygamber Efendimiz Mekke’den Medine’ye tehcir edilirken, bir mağarada kâfirlerce kıstırılmıştı da Hz. Ebubekir’e dönüp “Korkma ya Bekir! Allah bizimledir!' demişti de, bir örümcek gelmiş, kapılarını ağ ile örmüş, bir güvercin konmuştu başuçlarına, kâfirler çekip gitmişti…
Hani, Türk milleti dağların arasında sıkışıp kalmıştı da, bir demirci çıkıp eritivermişti koca koca dağları ve bir bozkurt önder olup yol açılmıştı bu millete…
Korkmayın! Üzülmeyin! Yeise düşmeyin!
Bin yıldır, bu topraklarda Türk İslam sancağını dalgalandıran bu millet, doğru yoldadır.
Allah bizimledir!
Bir güvercin konar başucumuza; bir demirci kılavuz olur; biz bu ihanet çemberini kahpelerin başında paralarız!
O kampları, o inleri başlarına yıkar da bu milleti, teröre kurban etmeyiz!
Bir kez daha bizler, burada rahat uyuyalım diye, al bayrağa rengini, çiçeklere kokusunu vererek ebedi uykuya dalan yavrularımızın hepsine Allah’tan rahmet, ailelerine ve Türk milletine başsağlığı diliyorum.
Biliyorum ki, şehitler ölmez.
Biliyorum ki, Türk milleti sinmez.
Biliyorum ki, vatan bölünmez.
Ruhları şad, mekânları cennet olsun!' dedi.
Konuşmasının sonunda kutsal topraklarda yaşanan ve 107 hacı adayının öldüğü kazaya da değinen Genel Başkan İsmail Koncuk, “Kabe’de meydana gelen elim kazada hayatını kaybeden hacı adaylarına Allah’tan rahmet, yaralılara acil şifalar diliyorum, tüm İslam aleminin başı sağolsun' dedi.
Genel Başkan İsmail Koncuk sözlerini;
Namus lekesi değil alnımda gördüğünüz,
Vurulmuşum, vurulmuş düşmüşüm güpe gündüz.
Şakağımdaki kansa, o benim gülüşümdür,
Namert sürünmektense, erkekçe ölüşümdür.
Tevekkül Allah'adır zillete katlanılmaz!
Ya hayat ya ölüm! Bunun ötesi olmaz' dizeleriyle noktaladı..
Genel Başkanımız İsmail Koncuk’un konuşmasının ardından alanda toplanan binlerce kişi, ANDIMIZ’ı hep bir ağızdan okuyarak Kızılay meydanını inletti.
Kızılay meydanında düzenlediğimiz “Teröre Lanet' mitingimize, Konfederasyonumuza bağlı sendikalarımızın Genel Başkanları, MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural, TÜRKAV Başkanı İbrahim Vatansever , Şehit Aileleri Federasyonu Genel Başkanı Hamit Köse, Türk Dünyası Kadınları Dostluk ve Dayanışma Derneği Genel Başkanı Şenol Bal, Türk Ocakları Genel Başkanı Prof. Dr. Mehmet Öz, Türkiye Kamu-Sen Eski Genel Başkanı Bircan Akyıldız, MHP Milletvekili Mustafa Mit, MHP Eski Milletvekili Behiç Çelik, çeşitli Sivil Toplum Örgütlerinin Başkan ve Yöneticileri, Genel Merkez Yöneticilerimiz, Şube Başkanlarımız, kamu çalışanları ve vatandaşlarımız katıldı.