2014 yılı enflasyonu %8,17 olarak gerçekleşince memurların 2014 yılı başında aldığı 123 liralık zammın da yıllık enflasyon karşısında eriyip gittiği resmen kabul edilmiş oldu.

Türkiye Kamu Sen Araştırma Geliştirme Merkezi, yaptığı çalışmayla kamu görevlilerinin 2014 yılında yalnızca enflasyon farkından dolayı yaşadığı zararı hesapladı.  Eğer yetkili konfederasyon, geçtiğimiz yıl gerçekleştirilen toplu sözleşme görüşmelerinde 123 TL’ye imza atmayıp, enflasyon farkını unutmasaydı ve Hükümetin teklifi olan %3+3’e bile razı olsaydı, şu anda memurlar çok daha fazla zam alacaktı. Kaldı ki %3+3; Hükümetin ilk teklifiydi ve eğer toplu sözleşme görüşmeleri 23 gün erkenden bitirilmeyip gerçek anlamda pazarlık yapılsaydı bu oran %4+4 ya da %5+5 de olabilirdi.

2013 yılında yapılan toplu sözleşme görüşmelerinde sözde yetkili konfederasyonun memurların ve emeklilerin “enflasyon farkı” hakkının gasp edilmesine göz yumması ve yalnızca 123 liralık bir zammı kabul etmesi, memurların ve emeklilerin 2014 yılı enflasyonunun altında kalmasına neden oldu.

Yetkili konfederasyon eğer memurların enflasyon farkından faydalanma hakkını toplu sözleşme görüşmelerinde korumuş olsaydı, memurların %3+%3 zam alması durumunda, 2014 yılı sonunda maaşlarına %2,17 daha enflasyon farkı eklenecekti. Başka bir deyişle 2014 yılının Ocak ayında 123 TL zam alan ve yıl boyunca maaşına bir daha artış yapılmayan memurlar, 2014 sonu itibarı ile ortalama %5,2 yerine en az %8,17 zam alacaklardı.

2014 yılında Hemşirenin aylık zararı 56; Memurun 42; Hizmetlinin 24 TL oldu

Yetkili konfederasyonun aceleci tavrı ve yeterince pazarlık yapılmaması sonucunda imzalanan toplu sözleşme sonucunda en düşük dereceden maaş alan bir hizmetlinin eline 2013 yılı sonunda sosyal yardımlarla birlikte 1753 TL geçerken, 123 TL’lik zamla birlikte maaşı 1881 TL’ye yükseldi. Eğer Hükümetin ilk teklifi bile kabul edilmiş olsaydı aynı hizmetli, enflasyon farkı da dâhil olmak üzere 152 TL maaş zammı alacak ve maaşı 1905 TL’ye yükselecekti.  Memur-Sen’in iktidara şirin gözükmek için attığı bu imza, hizmetlinin 2014 yılında aylık 24 TL zarar etmesine neden oldu.

Toplu sözleşmede yapılan yanlış nedeniyle 2013 yılı sonunda 1960 TL dolayında maaş alan bir memur ise 2130 TL yerine 2088 TL maaş ile yetinmek zorunda kaldı. Memur-Sen’in hatasının bedeli, lise mezunu bir memur için aylık 42 TL oldu.

Benzer şekilde sosyal yardımlarla birlikte 2013 yılı sonunda 2057 TL maaş alan bir hemşirenin maaşı 2236 TL yerine 2180 TL’de kaldı. Böylece yetkili konfederasyonun toplu sözleşmelerde yaptığı yanlışın faturası bir hemşireye aylık 56 TL olarak yansıdı.

Maaşlar yükseldikçe zarar da büyüyor

Memur-Sen’in yaptığı hatanın faturası, memurun maaşı yükseldikçe daha da büyüyor ve tam bir trajediye dönüşüyor. Öyle ki, 2013 yılı Aralık ayı itibarı ile 2521 TL maaş alan bir müdürün maaşı 2014 yılı için 2651 TL olarak belirlendi. Oysa %3+3 ve enflasyon farkı kabul edilmiş olsaydı bile, bu müdürün maaşı 2014 sonu itibarı ile en az 2740 TL’ye yükselecekti.  Böylece Memur-Sen’in iş bilmezliğinin, bir müdür için aylık 89 TL zarara yol açtığı ortaya çıkıyor.

Avukat aylık 156; Mühendis 175; Doktor 182 TL zarar etti

Eğer bu hata yapılmamış, memurlar için gerçek anlamda bir toplu pazarlık yapılmış olsaydı, 2013 Aralık ayında 3300 TL maaş alan bir avukat ise 3431 TL yerine 3587 TL maaş alabilecekti. Yapılan hata, bir avukata aylık 156 TL’ye mal oldu.

2013 sonunda 3540 TL maaş alan bir mühendisin zararı ise aylık 175 TL’ye ulaştı. Memur-Sen’in hatası nedeniyle bir mühendis 3847 TL maaş alacağına ancak 3672 TL maaş alabildi.

2013 yılında 3632 TL maaş alan bir hekimin eline 3765 TL geçiyor. Eğer toplu sözleşme faciası yaşanmamış olsaydı bu pratisyen tabibin maaşı 3947 TL olacaktı. Böylece Memur-Sen’in hatası bir doktora aylık 182 TL zarar getirdi.

Koncuk: “Memurlar için asıl yanlışı yapanların pişkinliği kabul edilemez”

Toplu sözleşme masasında yapılan bu hatanın 2014 yılında memur maaşlarına getirdiği zararlara ilişkin açıklama yapan Türkiye Kamu-Sen Genel Başkanı İsmail Koncuk ise “Kapalı kapılar ardında memurları pazarlayan konfederasyonun, ‘tarihi toplu sözleşme yaptık’ yalanı, artık herkes tarafından tepkiyle karşılanmaktadır.” dedi.  Toplu sözleşmenin imzalandığı ilk günden beri memurları bu konuda uyardıklarını hatırlatan Koncuk şöyle konuştu:

“İş bilmeyen, hesap yapamayan, bir yıl sonrasını dahi öngöremeyen sözde sendikaların memurlar adına hayati konularda karar verici noktaya getirilmiş olması son derece acıdır. Bu sendikalar şayet toplu sözleşmeyi kapalı kapılar ardında imzalamasalardı dahi biz uyarı görevimizi yerine getirir ve 123 liranın Hükümetin teklifinden bile daha düşük bir zamma işaret ettiğini söylerdik. Sözde yetkili konfederasyonun bu hatası, memurlarımızın bütün meslek yaşamlarını ve hatta emekliliklerini dahi etkileyecek boyuttadır. Çünkü 2014 yılında enflasyon farkından dolayı yaşanan bu kayıp, bundan sonra da maaşlarının düşük kalmasına neden olacaktır.

Bizim, memurların zarara uğramaması hassasiyetiyle yaptığımız haberlerden dahi kendilerine paye çıkararak Türkiye Kamu-Sen’i suçlamaya çalışanlar, memurları uğrattıkları zararın hesabını vermek, pişkinliklerinin bedelini ödemek zorundadırlar.

Bu noktada 2015 yılının yeni bir toplu sözleşme sürecine sahne olacağı düşünüldüğünde, memurlarımızın bugünkü kayıplarının ve ellerinden uçup giden 730 günün hesabını yaparak sendikal taraflarını belirlemeleri, hayati derecede önem kazanmıştır.”

İŞTE ÜNVANLARA GÖRE MEMURUN AYLIK ZARARI