Kerkük’ten Paçavralar Sökülüp Atılmalı

Kerkük’ten Paçavralar Sökülüp Atılmalı

Türk Sağlık-Sen Genel Başkanı Sayın Önder Kahveci’nin Kerkük’te kamu kurumlarında Irak Kürt Bölgesel Yönetimi (IKBY) paçavrasının asılması ile ilgili olarak yayınladığı açıklamadır:

Irak ve Suriye’deki Türk varlığının yıllardır sistematik bir şekilde yok edilmeye çalışıldığını görmekteyiz. Peşmerge tarafından işgal edilen, Türkmenlere ait tapu kayıtları yakılan, nüfus yapısı zorla değiştirilmeye çalışılan Türk’ün öz vatanı Kerkük’te bugünde kamu binalarına peşmergenin paçavraları asılarak Türklük silinmeye çalışılmaktadır.  Türklüğü yok etme bu girişimi her ne pahasına olursa olsun durdurulmalı ve o paçavralar kamu binalarından sökülüp atılmalıdır.   
Devletimizin varlığını doğrudan tehdit eden, yanı başımızdaki Türkmen kardeşlerimizin geleceğinin kararmasına neden olabilecek böyle bir girişime karşı Türkiye Cumhuriyeti Devleti Hemen harekete geçmelidir. 

Bu meseli Milli bir meseledir. Devlet mutlaka refleks göstermelidir.  Aksi takdirde Kerkük’ünün Barzani’ye teslim edilerek, Türklüğün yok edilmesine seyirci kalınması durumunda Türkiye Cumhuriyeti’nin bütünlüğünü ve hatta varlığını tehlikeye düşecektir. Kerkük’ün kaybedilmesi, Türkiye Cumhuriyeti üzerinde gözü olan hainler karşısında en önemli mevzilerden birinin kaybedilmesi anlamına gelecektir.
 
Bu bakımdan Kerkük’teki Türkmen varlığı, hiçbir hesaba kurban edilemeyecek kadar mukaddes ve değerlidir. Böylesine bir ilhak girişimi karşısında bölgedeki Türkmen kardeşlerimiz yalnız bırakılmamalı, başlayan protesto eylemlerine her türlü destek verilmelidir. Türkiye Cumhuriyeti, Irak Anayasasına da aykırı olan bu ilhak girişimine ilişkin olarak derhal uluslararası alanda ve Irak Merkezi Yönetimi nezdinde harekete geçmelidir. Her ne pahasına olursa olsun o bayrak inmeli, o bölge Türk’ün toprağı olarak kalmalıdır.
 
Winston Churchill, Çanakkale’de ve ardından da Kurtuluş Savaşı’nda Anadolu’ya hâkim olma emeline ulaşamadığında, Sevr paçavrası parçalanıp suratına çarpıldığında, “Şimdi gidiyoruz ancak 100 yıl sonra yine geleceğiz' demişti. Şimdi yeniden geliyorlar. Biz düşmanı inlerinde durdurmazsak, korkarız ki sonunda evlerimizi savunmak zorunda kalacağız.  Binlerce yıllık serhat kentimiz Kerkük Türk’tür ve ilelebet Türk olarak kalması bütün siyasetçilerimizin boynunun borcu, bu topraklarda huzur içinde yaşamamızın anahtarıdır


BİZİ SOSYAL MEDYADAN TAKİP EDİN