Haziran ayına ilişkin enflasyon rakamları TÜİK tarafından açıklandı.
Haziran ayında TÜFE %2,61 oranında yükseldi. Sadece yılın ilk yarısında enflasyon %9,16 oldu.
Memur ve emekli maaşlarına yıl başında %4 zam yapılmıştı. Buna göre memur maaşları 2018 yılının ilk altı ayında %5,16 eridi.
Memur maaşlarına ocak ayında yapılan %4’lük zam ile %9,16 oranındaki altı aylık enflasyon arasındaki %5,16’lık erime, Temmuz’da enflasyon farkı olarak memur maaşlarına yansıtılacak. Buna göre memurlar ortalama 162,4 TL enflasyon farkı alacak.
15. Derecenin 1. kademesindeki bir hizmetli 122,1 TL enflasyon farkı ödemesi alırken, bu rakam 16 yıllık hizmetlide 123,8 TL olacak.
Hemşire, ebe, sağlık memuru, 152,4 TL enflasyon farkı ödemesi alırken, lise mezunu bir memura 137,1 TL, üniversite mezunu memura ise 147,9 TL enflasyon farkı verilecek. Temmuz ayı ile birlikte müezzin, kayyım, imam hatipler yaklaşık 165,5 TL, öğretmen 167,2 TL, mühendis 252,4 TL, avukat 234,9 TL, doktor ise 259,1 TL enflasyon farkı alacak.
Enflasyon farklarının üzerine 2018 yılının ikinci altı aylık zam oranı olan %3,5’lik maaş artışı da ayrıca eklenecek. Böylece memur maaşları temmuz ayında enflasyon farkı ile birlikte %8,7 oranında artacak.
ÖNDER KAHVECİ: MEMUR VE EMEKLİLERİN MAAŞLARINDAKİ ERİME SÜRDÜRÜLEBİLİR OLMAKTAN ÇIKMIŞTIR
Konu hakkında değerlendirmelerde bulunan Türkiye Kamu-Sen Genel Başkanı Önder Kahveci, “Uzun zamandır enflasyona ezilen tek kesim memur ve memur emeklileri oldu. Bu gidişata dur demek lazım” dedi.
Kahveci değerlendirmesinde, “Her ne kadar kamu görevlilerine enflasyon farkı ödenmesi sevindirici bir durummuş gibi gösterilse de memurlara enflasyon farkı verilmesi aslında resmi olarak maaşların eridiğinin ve dönem sonunda yapılan bu ödeme ile ancak maaş zamlarının reel olarak %0’a getirildiğinin tescili anlamına geliyor. Dolayısıyla 2018 yılı ilk yarısı itibarı ile memur ve emekliler reel olarak hiç zam almadıkları gibi bu süre içinde eriyen maaşları nedeniyle de zarara uğradılar.
Şimdi ise memur ve emeklilere 2018 yılının ikinci yarısı için yalnızca %3,5’lik bir zam yapılacak. Ekonomideki gidişata bakıldığında önümüzdeki altı aylık dönemin çok daha zorlu geçeceği ve maaşlardaki erimenin artarak süreceği görülüyor.
Bu durum elbette ekonomik gerçeklerden uzak bir şekilde imzalanan toplu sözleşmenin bir sonucu olarak karşımıza çıkıyor. Yıllardan beri enflasyon karşısında maaşları eriyen tek kesim memur ve memur emeklileri oldu. Bunun yegâne sebebi iş bilmez sendikacıların büyük bir başarı gibi göstererek imzaladıkları toplu sözleşmedir.
2018 yılının ilk yarısı için ortaya çıkan %9,16’lık enflasyonla birlikte yılın ilk çeyreği için açıklanan %7,4’lük büyüme göz önüne alındığında memur ve memur emeklilerinin sadece 2018 yılında gelir pastasından aldıkları payın %12,6 oranında küçüldüğü görülüyor.
Gelir seviyesinde böyle bir erime, toplumun gelir dağılımında böylesine bir kötüleşme sürdürülebilir bir durum olmaktan çıkmıştır. Geçtiğimiz yıl imzalanan toplu sözleşmenin uygulandığı ilk altı ayda hiçbir yürürlüğü ve anlamı kalmamıştır. Bu toplu sözleşme hükümleri ile 2019 yılının nasıl bir ekonomik zulme dönüşeceği açıktır. Yol yakınken memur ve emekliler için yeni ekonomik destek paketleri açıklanmalı, işe de memurlara verilmeyen bayram ikramiyesi ile başlanmalıdır.”