Sendikamızdan Muhteşem “Türkiyem Buluşması'

Sendikamızdan Muhteşem “Türkiyem Buluşması'

Sendikamızın tarafından 05-08 Şubat 2015 tarihleri arasında Antalya'da gerçekleştirilen TÜRKİYEM BULUŞMASI:' 6. Şube Başkanları ve Yönetim Kurulları İstişare Toplantısı' büyük bir coşku ile içinde tamamlandı.
Genel Başkan Yardımcımız Abdurrahman Uysal'ın açılışını yaptığı toplantıya, başta Gazi Mustafa Kemala ATATÜRK olmak üzere vatan, millet, bayrak uğruna şehitlik ve gazilik mertebesine ulaşmış şanlı ecdadımız, ahirete intikal eden kamu çalışanları ve  teşkilat mensuplarımız için saygı duruşu ve akabinde çoşku ile okunan İstiklal Marşı ile başlandı. Ankara 3 Nolu Şube Yöneticimiz Mustafa Sarıtaş tarafından Kuran-ı Kerim okunup, dua edilerek hayatını kaybeden teşkilat mensuplarımız ve şehitlerimiz anıldı.
 
Duanın ardından kürsüye gelen Genel Başkanımız Önder Kahveci'de sözlerine hayatını kaybeden teşkilat mensuplarımızı anarak başladı. Genel Başkanımızın Türk Sağlık-Sen'in 23 yıllık tarihinde hayatını kaybederek aramızdan ayrılan bu davaya hizmet sunarken, hakkın rahmetine kavuşan tüm yiğit arkadaşlarımızı rahmetle anıyorum' dedi .
 
Genel Başkanımız Önder Kahveci sendikamızın 23 yıllık tarihini anlatarak başladığı konuşmasında ' Bir avuç insanla memurun hakkımı olurmuş denilen günlerde yola çıkıldı. Ne elde imkan, ne de güç vardı. Var olan sadece vatan sevgisi ve imandı. Engeller kolay aşılmadı. Duvar gibi, önümüze çekilen setlerde kolay yıkılmadı. Siyaset ve bürokrasinin baskısı hep üzerimizdeydi.' Dedi.
23 yılda Türk Sağlık-Sen'lilere zulüm içinherşeyin denendiğini kaydeden Genel Başkanımız rüzgarın bizden alıp götürdüğünün sadece bir toz parçası olduğunu belirtti.
 
Ne Mutlu Türk Sağlık-Sen'lilere
Tüm engellere ve zorbalıklara karşı Türk Sağlık Sen'in ilkelerinden ve kararlı duruşundan asla taviz vermediğini belirten Genel Başkanımız Önder Kahveci 'Onurlu bir duruş sergiledik, İlkelerimizden taviz vermedik. İnandığımız değerlerden hiç sapmadık. Ne zalime boyun eğdik.
 
Ne de zulme sessiz kaldık. Haksızlığın karşısında set olduk geçit vermedik. Çalışanlar için çelik gibi bir iradeyle mücadele ettik. Havaya göre rota çizmedik. Nabza göre şerbet vermedik. Neyi doğru bildiysek onu söyledik. Bedelse bedeli ödedik. Çileyse çileyi çektik. Beraber kederlendik. Beraber gülümsedik. Köklerimizden beslendik, birilerinin figüranı olmayı reddettik. Birliğimizden, dirliğimizden asla taviz yok dedik. İşte biz 23 yılımızı böyle geride bıraktık. Sendikacılık tarihine adımızı altın harflerle yazdırdık. Kutlu mazimizin tarihi budur. Bu tarih bizim ömrümüzün sonuna kadar alın terimizdir. Şerefimizdir. Çocuklarımıza mirasımızdır. Ne Mutlu davasının adamı olanlara,
 
Ne Mutlu Sayısı 100 bini aşan Türk Sağlık Sen'lilere,
Ne Mutlu bu teşkilatın tüm yöneticilerine' dedi.
 
Çalışanlar İçin Mücadele Veren Sadece Biziz
 
Türk Sağlık-Sen'in Türk Milletini millet yapan değer ve mefkurenin köklerinden beslenerek kararlı ve istikrarlı bir mücadele gerçekleştirdiğini kaydeden Genel Başkanımız Önder Kahveci ' Eylemlerimiz, toplantılarımız, mitinglerimiz ve hazırladığımız afiş ve broşürlerimiz ile çalışanlar için kararlı ve istikrarlı bir mücadele gerçekleştiriyoruz. Çalışan hakkı için mücadele veren, alanlara inen sadece biziz. Ne yazık ki çalışanların yıllarca verdiği mücadele sonucu elde ettikleri toplu sözleşme hakkı sarı sendikacılar sayesinde memurun,  haklarının öğütüldüğü bir çarka dönüştü. Tabir yerindeyse bu toplu sözleşme Memnun Sen'ciler sayesinde Memurun Sevr'i oldu.' şeklinde konuştu.
 
Üye Sayımız 100 Bini Aştı
Memurun bunlardan bir şey beklememesi gerektiğini kaydeden Genel Başkanımız, Üyelik çalışmalarında şunu anlatın '2014 ve 2015 kaybettin 2015'te yine bu adamlara yetki verirseniz bundan farklı bir şey beklemeyin. 2015 yılında yapılacak ve 2016 ile 2017 yılını kapsayacak toplu sözleşme masasına yine bu besleme sendikacılar oturursa, kamu çalışanları için 2016 ve 2017 yılı da kayıp yılı olacaktır. Bunların hevesi başka. Memurun meselesi bunların meselesi değil. Bunların beceriksizliklerini ve şahsi ikballeri için toplu sözleşme masasını memurun hak ve hukukunun nasıl pazarlandığını anlatın. Buna mukabil bizim  yaptığımız çalışmaları anlatın. Sendikacılık adına tavır koydukça çalışanlar bizimle buluşuyor. Üye sayımızda 100 bini açtık. Üye sayımızda hızla artıyor. Hepinizin emeğine sağlık yüreğine sağlık. Önümüzdeki dönem içerisinde yetkiyi mutlaka alırız. Bunlar geldikleri gibi gidecekler. Sendikacılık konusunda mütevazı değiliz. Ben sizlere güveniyorum. 2015 yılında da iyi bir mücadele ile bunların elinden yetkiyi alacağız.' dedi.
Genel Başkanımız daha sonra Hakkari Yüksekova Hastanesinden bir doktorumuzun üyelik için attığı mesajı teşkilatımızla paylaşarak 'Sendikacılık konusunda nasıl bir mücadele verdiğimizi Hakkari Yüksekova'daki çalışanda biliyor. Edirne'deki, Balıkesir'deki çalışanda görüyor. İktidarın baskısı bürokrasinin zulmü olmasına rağmen biz sendikacılıkla mesafe alabiliriz. Sarsılmadan güçlü bir irade ile yolumuza devam ediyoruz. İktidarın ürettiği sendikalar yarın bu ülkede olmayacaklar. ' dedi.
 
İş Güvencemiz Kırmızı Çizgimizdir.
Memurların bunların yetkili olmaya devam etmesi halinde daha çok sıkıntılarla baş başa kalacaklarına dikkat çeken Genel Başkanımız Önder Kahveci,  sıranın iş güvencesinde olduğunu belirterek ' Sayın Cumhurbaşkanı İşadamlarına diyor ki siz tazminat verip işten çıkartabiliyorsunuz ama biz memurları iş güvencelerin de dolayı iş akitlerini feshedemiyoruz. O zaman işçi memur ayrımını kaldıralım. ' diyor. Memnun-Sen yetkilileri memurun iş güvencesinin oratdan kalkacağının ilanı olan bu söz karşısında ne yapıyor? Avuçları patlarcasına alkışlıyor. Bu bir sendikacının gösterecği tavır olamaz. Bu tavır sendikacılığın yüz karasıdır.   Burdan  hükümet yetkililerine sesleniyorum; Sendika ve çalışanlar, besleyerek büyütüklerinizden ibaret değil. Aklınızı başınıza alınız. İş güvencemiz vazgeçilmemizdir. Kırmızı çizgimizdir. İş güvencemizi elimizden almaya kalkarsanız. Çalışma hayatını durdururuz. Bunu yaparız çünkü burdan öteye artık köy yok. İşte kamu çalışanları aklını başına almazsa bunları yine yetkili kılarlarsa iş güvencelerini de kaybedeceklerdir. İşte bunların yeni Türkiye'si bu yeni Türkiye'de memur yok. Yeni Türkiye'de güvencesiz çalıştırma var. Yeni Türkiye için siyasete ve iktidara rampa olmuş sendikacılar hayel edip, kurgulanıyor. Biz bu oyunu bozacağız.
 
Türkiye'nin Bütünlüğünü Kimse Bozamayacaktır.
 
Yeni Türkiye'de memurun dışında bir çok şeyinde yok edilmeye çalışıldığını belirten Genel Başkanımız Önder Kahveci ' Ülkede önem verdiğimiz üstüne titrediğimiz bir çok değer anlamsızlaştırıldı. Andımız kaldırıldı. Bayrak şiiri kitaplardan çıkarıldı. Bayraklar indirildi. T.C tabelalardan kaldırılmak istendi. Ne olacak kaldırılınca. Şunu hiç kimse unutmasın Türkiye Cumhuriyeti bir bütündür. Asla kimse bu bütünlüğü bozamayacaktır. ' dedi.
 
Ülkemizin bir girdaba doğru sürüklendiğini kaydeden Genel Başkanımız terör örgütünün belli bir bölgede özerlik ilan ettiğini belirterek Cizre'de böyle bir durum yaşandığını ifade etti.
 
Biz Selamımızı Yolumuzu Aydınlatanlara Gönderiyoruz
Sayın başbakanın bir toplantıda Kobani'ye selam gönderdiğini ifade eden Genel Başkanımız Önder Kahveci ' Başbakan Kobani'ye selam gönderdi. Orada kimler var Sivil vatandaş yok. PKK, PYD var. Yürekli Türk Sağlık-Sen'liler, ülkesini karşılıksız sevenler olarak bizler başka yerlere selam gönderiyoruz. Yolumuzu aydınlatanlara, ruhumuzu besleyenlere gönderiyoruz.
 
Diyoruz ki; Benden eğerimi isteyin vereyim, atımı isteyin vereyim, çadırımı isteyin vereyim, fakat vatanımdan hiç kimse bir karış toprak istemesin vermem, veremem diyen Metehana,
40 yiğidiyle dünyalara meydan okuyan Kürşad'a
Malazgrit'te beyaz kefen giyip cenk meydanına çıkan Sultan alparslan'a
Bir obadan bir imparatorluk kuran Ertuğul Beye, Osman Gaziye
Niğbolu'da Yıldırım gibi düşmana saldırıp parçalayan Beyazıd'a
Ya İstanbul beni ya ben İstanbul'u alırım diyerek kararlığını ortaya koyan ve Peygamber müjdesinin sahibi olan Sultan Fatih'e
Kutlu fetih için çölleri aşan, hocasının atının çamurunu şeref sayan Yavuz Sultan Selim'e
Bir mektupla Fransa'yı hizaya getiren Kanuni Sultan Süleyman'a
İçerden ve dışarıdan yapılan tüm saldırılara karşı 40 yılda vatan toprağından bir karış bile verdirmeyen Abdülhamid Han'a
Plevne de ve Kanije de şanlı bir direnişi temsilcisi olan Gazi Osman Paşaya, Tiryaki Hasan Paşaya
Vatan toprağına namert eli değmesin diye Çanakkale'de destanlaşan kınalı kuzulara
Türklük uğruna çıktıkları yolda Allahu Ekber dağlarında canlarını teslim edenlere
Size taarruzu değil ölmeyi emrediyorum diyen güçlü iradenin sahibi başkomutan Mustafa Kemal Atatürk'e
Ve hala gencecik yaşta vatan, millet ve al bayrak uğruna şehit düşenlere selamlarımızı gönderiyoruz.
Biz onlardan ilham alıyoruz. Yolumuz onlarla aydınlatıyoruz.
Hepsine selam olsun. Ruhları şad mekanları cennet olsun. ' dedi.
 
Destanlaşan Çanakkale
Bu sene Çanakkale'nin yüzüncü yılı. Bizim selam gönderdiklerimiz 14-15 yaşında tüfeğini daha taşıyamıyorlar. Destanlaşan bir Çanakkale var. 250 Bin şehidimiz var. Kim bu değerlerimizi değersizleştirebilir. Eğer biz bunları terk edersek nasıl var olabiliriz. 'Çanakkale'yi unutalım. Andımızı unutalım. Bayrağımızı unutalım, Türk milletini yozlaştıralım' denilmesini kabul etmek mümkün mü ? Bu milletin 5 bin yıllık bir tarihi var. Milleti nasıl yok sayarsınız. Türk ifadesini silmeye sizin gücünüz mü yeter. İşte Çanakkale hepsini rahmetle anıyoruz. Çanakkale'yi okudukça hüzünleniyoruz. Anzaklar binlerce kilometreden korumak için her yıl değerlerini korumak için buraya geliyor. Bizimkiler değerlerimizi yozlaştırmak için ellerinden geleni yapıyorlar. Çanakkale'deki ruhu Muallim Ahmet Rıfkı'nın şu hikayesini bize en güzel şekilde anlatmaktadır
'Hikaye için tıklayınız'
 
Çanakkaleyi anlamak için bu hikaye tek başına yeter. diyen Genel Başkanımız Önder Kahveci konuşmasını Abdurrahim Karakoç'un şu şiiri ile tamamladı:
 
Namus lekesi değil alnımda gördüğünüz
Vurulmuşum, vurulmuşum düşmüşüm güpe gündüz.
Şakağımdaki kansa o benim gülüşümdür
Namert Yaşamaktansa mertçe ölüşümdür.
Zaten korkaklığın faydası yoktur ecele
Yaşamak hakkındır lakin istiklalinde bile
İnsan denmez bir yol için köpekleşene
İnsan denmez yidilenden daha çok yedene.
İnsan denmez gözyaşı döküpte ter dökmeyene
İnsan denmez yerlerde sürünene.
İhanet oyununda peşrev çekenler birkez
Bilsinlerki bu toprak hainleri hiç sevmez.
O hainler veremez hükmünü bu celsenin
Hazır olun yakında hüküm sırası sizin.
Hala tevekküldemi kararlısın yoksa
Sükut neyi halleder yaran, oyuk oyuksa
 
Tevekkül Allahadır zulme katlanılmaz
Ya istiklal ya ölüm bunun ortası olmaz
Ya istiklal ya ölüm bunun ortası olmaz