Türkiye’de sağlık çalışanlarının maruz kaldığı şiddetin önlenmesi için gereklerin yapılmadığı ve sağlık çalışanlarına şiddetin adeta meşru gösterilmeye çalışıldığı ve bunun yanında şiddet uygulayanların mağdur gibi kamuoyuna sunulduğu bir tuhaf dönem yaşanmaktadır.
Şanlıurfa’da doktorun kafasını kaldırım taşı ile kıran kişinin hapse girmesi nedeniyle 11 kişilik ailenin mağdur olduğu haberlerinin ardından Giresun’da eşine ilaç yazdırma talebinin aile hekimi tarafından reddedilmesi üzerine aile hekimiyle tartışan ve aile hekimin beyaz kod vermesi üzerine polis tarafından yapılan müdahalede 82 yaşındaki vatandaşımız hayatını kaybettiği olayda faturanın anlamsız bir şekilde aile hekimine de çıkarılması bardağı taşıran son damla olmuştur.
Öncelikle hayatını kaybeden vatandaşımıza Allah’tan rahmet ailesine de sabır diliyoruz. Bu üzücü olayda Aile hekimin açığa alınmasına kamuoyunda geniş yer verilerek sanki toplumsal vicdan aile hekiminin açığa alınması ile tamir ediliyormuş gibi bir hava oluşturulmuştur. Dini adalet olan hukuk Devletinin aile hekiminin sadece mevzuatı uyguladığı için yapılan açığa alma işlemi neyin nesidir ?
Devletin kendisine çizdiği sınırlarda görevini yerine getirip hastayı görmeden ilaç yazmadığı ve bunun sonucunda yaşanan olaylar nedeniyle beyaz kod verdiği için mi suçludur.
İstenilen ilacı yazmadığı için darp edilen hatta bıçaklanan doktorlar, eczacılar sık sık medyada haber olurken aile hekimimizden ne yapması beklenmekteydi.
Açığa alma mevzuata göre Devlet kamu hizmetlerinin gerektirdiği hallerde, görevi başında kalmasında sakınca görülecek Devlet memurları hakkında alınan ihtiyati bir tedbirdir. Doktorumuzun görevden alınması ile görevi başında kalmasında hangi sakıncalı hal görülmüştür bunun da izah edilmesinde zaruret vardır.
Kısacası toplumsal bir hassasiyet oluştu, olayın uzağında yakınında ki varsa açığa alalım mantığı ile devlet kurumları hareket edemez.
Şiddet uygulayarak cana kastedenlerin tutuklanması ile bir mağduriyet varsa bu sağlık çalışanlarının veya yasaların değil kişilerin kendi kendilerine verdikleri zarardır.
Suç işleyenin masum gibi gösterilerek, asıl maslumlar nedeniyle mağduriyetler oluştuğuna dair bir algı ve hassasiyet ortaya çıkarmak son derece tehlikelidir.
Beyaz kod veren açığa alınıp, doktoru kaldırım taşıyla darp edenlerin mazlum olduğunu ilan edilirse sağlıkta şiddetin bırakın önlenmeyi bizzat devlet ve kamuoyu tarafından teşvik edilmesi gibi bir durum ortaya çıkmaktadır.
Meseleleri gerçekliğinden kopartıp dramatize ederek topluma sunmak yanlıştır. Bunda hem devlet hem medya hem de vatandaşlarımız hassas olmalıdır. Herkesi sosyal medya ile yorumculuğa ve haberciliğe adım attığı şu çağda sağlık çalışanlarının kimsenin keyfine kurban ettirmeyiz. Gündemde bir konu var bizde müdahil olalım tarzındaki yaklaşımlarla sağlık çalışanlarına yanlış yapılmasına müsaade etmeyeceğiz.
Hukuka göre yapılan her işleme eyvallah deriz. Lakin hukukun terk edilerek keyfe ve kamuoyu istiyor diye yapılan her işleme dur diyeceğiz.
Önder KAHVECİ
Genel Başkan