Ege Üniversitesi çalışanları adına 13.11.2015 tarihinde Maaş Promosyon İhalesi gerçekleşti.
İhale 1550 TL ile TEB bankasında, bankaların çekilmesi üzerine kaldı. Süreç ve itirazlar devam ederken, çalışanlara bu konu ile ilgili bilgiler verilirken, fırsatçılığa bürünen Sağlık Sen Ege Üniversitesi’nde çalışanlara yalan ve yanlış bilgiler beyan eden ve içeren bir basın açıklamasına imza atmıştır. Şube Başkanımız Yasemin Zengin 19.11.2015 tarihinde yaptığı Basın Açıklaması ile Sağlık Sen’e sert bir dille cevap vererek tüm çalışanları süreç ve itirazlarımız konusunda bilgilendirmiştir.
13.11.2015 tarihinde Ege çalışanları adına maaş promosyon ihale süreci gerçekleşti. Hukuken hiçbir sorun olmayan ihale sürecinde, kurumun ve komisyonun hazırlamış olduğu uygun bir şartname ile ihale süreci başladı ve ihalenin son aşamasına kalan iki bankadan bir banka yetkilisinin ihaleden son tura geçilmeden çekilmesi üzerine, sonuç olarak en yüksek teklif olan 1.550 TL ile ihale doğal olarak TEB bankasına kaldı. Bizler sendika olarak ve ihale komisyonu üyesi olarak, ihalenin bu hali ile devam edemediği için 1.550 TL ile sonlandırılmasının kriterlerini yaparken hiçbir usul hatası olmayan bir ihalenin bu hali ile sonlandırılmasını kabul etmezken ve ücreti nasıl yükselteceğimizin formüllerini ararken, bir sendika fırsatçılığa soyunarak, sözde hak savunuculuğu
ile ilgili talihsiz açıklamalara imza atmıştır.
Şimdi soruyoruz; bu malum sendikanın aşağıdaki konulara vereceği bir cevap var mıdır?
Sendikal anlamda hak aramayı, insafsız ve izansızca birilerini karalamak olarak anlayan, yandaş ve yanaşma bir sendika 2014-2015 yılı toplu sözleşmesindeki başarısızlığının ve hesap bilmezliğinin üstünü örtmeye çalışsa da boşa çırpınıyor. 2014 yılı için sadece 123 TL’ye imzayı çakanlar, enflasyon farkını bile masada hükümete ikram edenler yüzyılın toplu sözleşmesini imzaladık naraları atarken 2014 yılı kamu çalışanları için ekonomik bir yıkım olmuştur.
Hükümet 2015 yılı için kamu işçilerini %11 artı enflasyon farkı artı 1800 TL’nin altında maaş alan kamu işçilerine 200 TL seyyanen artış yaparken, kamu çalışanlarına 2015 yılı için %3+3’ü reva görürken buna itiraz etmek yerine kendi siyasi ikbal ve istikballerinin hesabını yapanlar, yine memurun iradesini masada bir yerlere peşkeş çekmişlerdir.
2015 yılında imzalanan ve 2016 ile 2017 yılını kapsayan toplu sözleşmede de yine yetkilendirilmişler çalışanlara yapacağını yapmıştır. Masaya getirdikleri toplam taleplerin üçte ikisini masada bırakmış, suya sabuna dokunmayan üçte birlik sözde kazanımlara razı olmuştur.
Bizlerin Türk Sağlık-Sen olarak kimseye verilen maaş artışlarında gözümüz yoktur. Ancak bu ülkede yaşayanlar olarak, onlara var da bize yok mu demeye hakkımız da vardır. Asgari ücrete %35, muhtarlara %38 maaş artışı yapan hükümet, masada yetkilendirilmiş yandaşlar sayesinde memuru %11’lik ve %8’lik maaş artışlarına mahkûm etmiştir. Toplu sözleşmede, kelime oyunları ile enflasyon farkını da bir oyuna kurban etmiş, enflasyon farkı oyunundan aldığını maaş artışlarına eklemiş yani sağ cebimizden almış sol cebimize koymuş gibi yapmıştır. Toplu sözleşme masasında cambaza bak oyununu oynayan, hesabı kitabı bilmeyen acemi sendikacı, sakal, bıyık ve kravatla uğraşırken esas konuyu kaçırmıştır.
İşçi memur ayrımı kalkmalı, çalışan liyakati getirilmeli, memur işten atılmalıdır sözlerini ayakta alkışlayanlar, yalancı pehlivanın peşrev çekmesi misali bildirilerle çalışanların gazını alarak sendikacılık yaptıklarını zannetmektedirler. Hükümetin teklif ettiğinden daha az miktara imza atarak 2014 yılında dünya sendikal tarihine geçen bu sözde sendikacılar ne yaparlarsa yapsınlar bu lekeyi temizleyemeyeceklerdir.
Fiili hizmet zammı (yıpranma payı) hayırlı olsun, ek ödemeler emekliliğe yansıtılması hayırlı olsun, kreş hayırlı olsun diyenler, altı ay sonra hayırlı olsun dedikleri her şey için mücadelemiz devam edecek broşürleri bastırarak sağlık çalışanlarının zekâsı ve aklı ile alay mı ediyorlar.
Malumlarınız olduğu üzere kurumumuzda bir banka promosyon süreci yaşadık. Biz bu süreçte tavrımızı, siyasi ikballerimizin uğruna bizi besleyip büyütenlerden yana değil çalışanlardan yana koyduk. Sizin aleyhinize olacak sizi zarara uğratacak hiçbir kirli oyunun içinde olmadık ve olmayacağız. Birileri bizleri kendileri ile karıştırmasın. Birileri memurun iradesini satıp yanlarına arkadaş aramasın. Bu birilerinin benzeri ve örneği dünya sendikacılık tarihinde yoktur. Şimdi buradan soralım bu malum genel yetkilendirilmiş sendikaya
1) Siz toplam çalışan sayısının 282 bin kişi olduğu Kamu Hastane Birliklerinde 5 senelik promosyon karşılığı olarak senelik 475 TL olmak üzere taksit taksit 5 senede dağıtılmasına imza attınız mı? Sağlık çalışanlarına bu paranın bir defa da peşinen ödenmesi için herhangi bir mücadele, eylem, etkinlik yaptınız mı? O muhteşem matematik hesabınıza burada ne oldu?
2) Konya Meram’da 3 yıllık promosyon ihalesinde kişi başı 960 TL’lik paranın 36 ayda taksit taksit dağıtılmasına imza attınız mı?
3) Kurumumuzda 2012 yılında yapılan promosyon ihalesinde yetkili siz miydiniz? Yetkili olmadığınız halde 2012 deki ihaleden sonra katları tek tek dolaşıp utanmadan sizin için aldığımız ücretten memnun musunuz deyip bizim başarımızı sahiplendiniz mi? Sizin de belirttiğiniz gibi 2012 yılında kişi başı 2 bin 138 TL peşin olarak çalışanların hesabına yatırıldı. Türk Sağlık-Sen’in bu kazanımından hiç mi örnek almadınız da başka yerlerde 960 TL ‘yi 36 takside bölünmesine sessiz kaldınız?
4) Geçmiş dönemde İzmir İl Sağlık ve Halk Sağlığında Türk Sağlık Sen 1460 TL’ye imza atarken, bir hafta sonra yapılan Behçet Uzdaki ihalede 1100 TL ‘lik 4 yıllık anlaşmayı siz imzalamadınız mı? Ücreti az bulup herhangi bir açıklama yaptınız mı?
5) Aynı dönemlerde yetkiliyiz dediğiniz Bozyaka Hastanesi’nde 4 yıllık 1400 TL gibi bir rakama siz imza atmadınız mı?
6) Celal Bayar Üniversitesi’nde birkaç ay önce yapılan ihale de 2000 TL ile TEB’ de kalan ihaleyi, sizin de olduğunuz komisyon 1760 TL ‘ye başka bankaya verirken, siz ücretin yükseltilmesi için ne yaptınız? Böyle bir anlaşmaya nasıl imza attınız?
Değerli arkadaşlar bu gün için bankaların 3 yıllık promosyon ücreti için önümüze koyduğu en yüksek ücret 1550 TL’dir. Bu para bir defasında Ocak ayında kişilerin hesabına geçecektir. Ancak hala imza atmış ve uygunluk onayı vermiş değiliz. Sizlerin bir kuruş daha fazla alması için mücadelemiz devam ediyor.
Bu malum beslemelerin nasıl büyüdüklerini sizlere anlatacak değilim. Sizler bunları çok iyi biliyorsunuz. Bunların bir siyasi iktidara bağımlı olarak büyümeleri dünya sendikacılık tarihinde bir başka örneği yoktur.
Bunlar, bizi siyaset yapmakla suçlamışlar. Evet bayrağa sahip çıkmak, vatana sahip çıkmak, yolsuzluk ve hırsızlıklara karşı olmak, şehitlere sahip çıkmak, Atatürk’e sahip çıkmak siyaset ise biz siyaset yapıyoruz. Bundan sonra da yapmaya devam edeceğiz.
Ama biz, yolsuzluk ve hırsızlık iddialarının üstü örtülsün, memura hakaret edenlerin suçları araştırılmasın diye talimatlı bildiriler yayınlamadık yayınlamayacağız. Biz bölücülerle aynı masada oturarak akil adam olmayı kabul etmedik etmeyeceğiz. Biz insanımızın kutsallarına sahip çıkıyoruz numarası ile kurucularına hakaret etmedik etmeyeceğiz. Biz toplu sözleşme masasında siyasi ikbal ve istikballerimiz uğruna çalışanların iradesini satmadık, satmayacağız. Biz talimatla ve taksitlerle promosyon ihalesi imzalamadık imzalamayacağız. Biz hiç kimsenin karşısında makam ve mevki için el etek öpmedik, eğilmedik, bükülmedik. Dik durduk, onurlu bir duruş sergiledik, çalışanın yanında olduk.
Biz sizlerin hak ve hukuku için çalıştık çalışmaya devam edeceğiz. Biz sizden aldığımız gücü, birilerine koltuk, makam ve menfaat olarak dönmesi için kullanmadık kullanmayacağız. Biz her devrin adamı olmadık, her devirde adam gibi durmayı bildik ve bizimle bu yolda olanlarla da yolumuza devam ettik. Bizim adımız TÜRK SAĞLIK SEN’ dir.
Son olarak ihale sürecinde ücretin artması için çabalarımız devam etmektedir. Nihai kararı verecek olan Sayın Rektörümüzden de talebimiz budur. Umarız çalışan lehine bir karar alınır.