Değerli basın mensupları ; Türkiye genelinde ve ilimizdeki Üniversite hastanelerinde fazla, esnek kuralsız çalışma ile adaletsiz bir düzen hüküm sürmektedir. Çalışanlar yoğun iş yükü altında hizmet üretmeye zorlanırken gelirleri düşmekte, emekleri adeta sömürülmektedir.
Tüm bu olumsuzluklara rağmen Üniversite Hastanesi çalışanları için tüm söylem ve etkinliklerimize rağmen hiç olumlu gelişme sağlanmaması hastane çalışanlarını tükenmişlik sendromu ile baş başa bırakmıştır.
Üniversite Hastanelerinde yaşanan personel eksikliği sebebi ile mevcut çalışanlara çok fazla ve angarya iş yükünden bir an önce çözüme kavuşturulması gerekmektedir. Öncelikle Yüksek Öğretim Kurumu, Üniversite yönetimleri, Devlet Personel Başkanlığı ve Maliye Bakanlığı ile görüşmeli, yeteri kadar personel alımını gerçekleştirmelidir. Üniversite hastanelerinde personel eksikliği sebebi ile kaliteli sağlık hizmeti oluşmaması, bu hizmeti verenlerin yorulmalarına ve sağlık hizmetlerinin aksamasına yol açmaktadır.. Ülke genelinde bazı Üniversite hastanelerinde Sağlık çalışanı eksiği olduğundan servis ve yatakların kapatılmasına neden olmuştur. 1 yılda 32 milyon hasta müracaatının olduğu tıp fakültelerinde 65 bin sağlık çalışanı ile hizmet verilmeye çalışılmaktadır
Sorunlar bu kadarla bitmemektedir. Döner sermaye dağılımında çok büyük adaletsizlikler yaşanmaktadır. Belli bir kesime pastanın tamamı verilmiş hekim dışı personele, 10-20-30 TL gibi komik rakamlar aylık döner sermaye payı olarak ödenmektedir. Performansa dayalı döner sermaye yönetmeliği derhal kaldırılmalı daha anlaşılır ve adaletli bir sistem getirilmelidir.
Üniversite Hastaneleri Mali yönden çökmüş durumdadır. Bunun birçok sebebi vardır. Geçmiş dönemlerde mevzuat hükümleri doğrultusunda bazı sözleşmeli çalışanlar kadroya geçmiştir. Bu kadroya geçen çalışanların maaşları genel bütçeden değil döner sermaye bütçesinden ödenmektedir. Sabit ek ödemeler, Sözleşmeli ve Şirket çalışanlarının maaşlarının döner sermaye bütçesinden ödenmesi; Bakanlığın, 3. Basamak hastanelerin tahlil ve tedavi ücretlerinin 1. Basamak sağlık kuruluşundaki tahlilleri ile aynı ücretlendirmesi, Döner sermaye ödemelerini güçleştirmektedir. Sağlık çalışanları 3-5 kuruşa talim ederken büro personelleri sabit ek ödemeye mahkum hale getirilmiştir. Bu olumsuzluklar yetmezmiş gibi Türk Dünyası Kültür Başkenti Ajansına Üniversitemizin de içinde bulunduğu devlet kurumlarının ödemelerinin eksik yapıldığına dair iddialarla hastanemize 2 milyon TL lik icra gönderildiği bilgilerimiz dahilindedir. Ajansın faaliyetlerinin sona ermesine rağmen tahsilat yapılmasına karar verilmesini ve borcun sağlık çalışanının emeğinden ödenmesini kabul etmemiz mümkün değildir..
Üniversite hastanelerinin ayrı ve farklı yapısı olmasından dolayı sağlık çalışanları daha fazla baskı ve mobbing’e maruz kalmaktadır. İdari amirler ve özellikle bazı Öğretim elemanları tarafından baskı altındadır. Yeni bir mevzuat ile bu olumsuz davranışlara caydırıcılık getirilmelidir.
Son söz olarak buradan hem iktidar hem de muhalefet Milletvekillerine seslenmek istiyorum. Üniversite çalışanlarının sorunlarının çözümü için girişimlerde bulunun. Mecliste gündeme getirin. Türkiye genelinde Üniversite hastaneleri kapılarına kilit vuracak hale gelmiş, tüm çalışanlar sağlık hizmeti verirken sağlıklarından olmuşlardır. Türk Sağlık-Sen olarak çalışanların sesi olmaya gayret etsek te sizlerin desteği ile bu sorunlar mutlaka aşılacak hem sağlık çalışanlarını hem de kamuoyu önünde sevginiz ve saygınlığınız artacaktır.Tüm Milletvekillerini sendikamıza, yaşanan sorunları görüşmek adına çay içmeye davet ediyoruz.
Kamuoyuna ve Tüm vekillerimize saygı ile ilan olunur..
Hüseyin KARARMAN
Şube Başkanı