Değerli Şube Başkanlarım, şubemizin çok kıymetli kadın komisyonu yönetim kurulu üyeleri ve saygıdeğer basın mensupları;
Türk Sağlık Sen İzmir 2 Nolu Şube Kadın Komisyonunun düzenlemiş olduğu toplantımıza hepiniz hoş geldiniz şeref verdiniz.
Bu yıl maalesef geçtiğimiz yıllardaki gibi bir 8 Mart kutlaması yapamıyoruz. Çalışan kadının sorunları her gün artarak devam etmekte ve çözüm aşamasında ne kadar yetersiz kalındığı hatta sorunların tespiti için dahi bir çalışma yapılmadığı ortadadır. Türk Sağlık Sen 2 Nolu Şube Kadın Komisyonu olarak bu yıl şubemize bağlı 11 farklı sağlık kuruluşunda 350 kişiyle yaptığımız anket sonuçları sağlıkta çalışan kadınların her gün nasıl bir adım daha geriye gittiğinin açık göstergesidir.
Kadın çalışanların % 99 unun en büyük endişesi iş güvencesinin ortadan kalması. % 85 i çalışma şartlarının gerilediğini, % 50 si amirleri tarafından psikolojik baskı uygulandığını, yine %90 ı hasta ve hasta yakınları tarafından birçok kez fiziksel şiddete maruz kaldığını ve %80 i ailelerine hiç vakit ayıramadıklarını söylemektedir. Burada en dikkat çekici nokta ise, aynı çalışmayı 2013 yılında yaptığımızda sorduğumuz işyerindeki en büyük endişeniz nedir sorusuna sadece %40 ı iş güvencesinin ortadan kalkması cevabını vermişti. Bugün geldiğimiz noktada yetkili kişi ve makamları çalışanın %99 unun bu endişesinin sebebini araştırmaya ve çözüm bulunması için çalışmaya davet ediyoruz.
Ayrıca sağlık alanında hizmet veren kadın sayısının fazla olmasına rağmen karar alma mekanizmasında bu oranın çok düşük kalması kadınların çözüm bekledikleri bir diğer sorundur.
Türk sağlık sen olarak biz yürüttüğümüz ilkeli, kararlı ve cesur mücadelemizde tüm kadın çalışanlarımızı aktif olarak yer almaları için davet ediyoruz. Türk kadını sesini duyurmalı, düşüncelerini açıklamalı ve çözüm için mücadele etmelidir. Sivil toplumda görev alan kadınlarımız, Türk kadınının temsilcisi ve ümididir.
Gelin sorunların çözümünün ilk adımını atın. Sesinizi güçlü bir şekilde kendi dilinizden duyurun, sendikamız daima sizlerin yanında olmuştur ve olmaya da devam edecektir.
8 Mart Dünya Kadınlar Günü Anadolu’nun her yanı ağlayan ana-doluyken bu yıl bizim için kutlama yapılacak bir gün değil aksine, Cizre’de vatanı ve bayrağı için şehit düşen hemşire arkadaşımız Aysel Demirel’in eşi özel harekât polisi Ayhan Demirel için, Siirt Pervari’de şehit düşen hemşire arkadaşımız İnci Akın’ın eşi uzman çavuş Barış Akın için, İstanbul Sultanbeyli’de teröristlerin bombalı saldırısı sonucu şehit düşen diş hekimi Kübra Çeken’in eşi Beyazıt Çeken için ve daha yüzlerce ismini söyleyemediğimiz gözü yaşlı anneler ve yetim kalan masum çocuklar için destek olma ve acılarını paylaşma günüdür. Gün Türk kadınının şaha kalkma günüdür. Türk kadınının geçmişte yaptığı vatan savunmasını kimse unutmasın. Bugün de bize ihtiyaç olduğu takdirde vatanın her köşesinde vatan savunması için, kanımızın son damlasına kadar mücadele etmeye hazırız. Şehitlerimizin kanlarıyla suladıkları bu topraklar ve yine şehit kanlarıyla bıraktıkları bayrağımız bizim namusumuzdur. Kimse alamaz.
Bizler bugün vatan savunmasında verilebilecek her türlü görevi yerine getireceğimizin sözünü vermek için buradayız. İzmir 2 Nolu Şube Kadın Komisyonu olarak askerlik şubesine askere alınmak için dilekçelerimizi veriyoruz.
Konuşmamı Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün şu cümleleriyle bitirmek istiyorum.
“Kadınlarımız için asıl mücadele alanı, asıl zafer kazanılması gereken alan, biçim ve kılıkta başarıdan çok ışıkla, bilgi ve kültürle süslenip donanmaktır. Ben muhterem hanımlarımızın Avrupa kadınlarının aşağısında kalmayacak, aksine pek çok yönden onların üstüne çıkacak şekilde ışıkla, bilgi ve kültürle donanacaklarından asla şüphe etmeyen ve buna kesinlikle emin olanlardanım.'
Şerife EROL
Türk Sağlık-Sen İzmir 2 Nolu Şube
Kadın Kolları Başkanı
