Türk Sağlık Sen Eskişehir Şube Başkanı Hüseyin Kararman, kadınlar günü ile ilgili açıklama yaptı.
“Ülkemiz bu sene kadına yönelik şiddetin ve cinayetin tahammül edilemez bir düzeye ulaştığı bir hal ile 8 Martı karşılamaktadır. Bir yıl içerisinde 300’e yakın kadının cinayete kurban gitmiştir. Neredeyse her gün kadına yönelik şiddet, taciz ve tecavüz haberleri yurdun dört bir yanından gelmektedir' diyen Kararman, tarihi köklerinde kadının ayrı bir değeri ve önemi olan medeniyetimizin bugün içine düştüğü bu durumdan mutlak suretle kurtulması gerektiğini bildirdi.
TAŞERON FİRMALARDA EN ÇOK EZİLEN VE ÇALIŞTIRILAN KADINLARDIR
Kadınlarımızın sosyal hayatta karşılaştıkları sorunların yanında çalışma hayatında da sıkıntılar yaşadıklarını aktaran Kararman şöyle devam etti: “Türkiye’de iş gücü piyasasında emeği en fazla sömürülen, güvencesiz çalışmaya en fazla mahkûm edilen kadınlarımızdır. Tekstil atölyelerinde, temizlik işlerinde, tarım işçiliğinde yemek şirketlerinde ve belediyelerin taşeronluk yapan firmalarda en çok ezilen düşük ücrete mahkum edilen ve iş güvencesiz olarak çalıştırılan kadınlarımızdır.
İş yerlerinin küçülmeye giderken önce kadınların işten çıkarılması ile başlamaları gibi birçok olumsuzlukta kadının çalışma hayatında yakasını bırakmayan sıkıntılardır. Bugün Türkiye’de nüfusun yarısı kadınlardan oluşurken istihdamda ne yazık ki oranları yüzde 27’dir. Avrupa Birliği üye ülkelerinin istihdam oranı incelendiğinde; 2013 yılında kadın istihdam oranının en yüksek olduğu ülke %72,5 ile İsveç iken en düşük olduğu ülke %39,9 ile Yunanistan’dır. Avrupa Birliği üye ülkelerinin (28 ülke) ortalama kadın istihdam oranı ise %58,8’dir. Yani ülkemiz bu ortalamaların ancak yarısına ulaşabilmiştir.'
SOMUT ADIMLAR ATILMALIDIR
Kamudaki tabloda da birçok sıkıntı olduğunu söyleyen Kararman “Üst düzey kadrolar da ne yazık ki kadınlarımız yeteri kadar temsil hakkı bulamamaktadır. 2 milyon 722 bin 652 devlet memurundan 993 bin 973’ü, 8 bin 288 üst düzey memurdan ise sadece 663’ü kadındır. En çok mobbinge uğrayan ve amir baskısına maruz kalanlar kadın çalışanlarımızdır. Süt izinlerinde ve doğum izinlerinde bir takım artışlar olsa da beklentiden uzaktır. Ağır iş yükü, son gelmek bilmeyen nöbetlerin en çok yorduğu ve tükenmişlik sendromuna ittiği yine kadın kamu görevlileridir.
Ailesine vakit ayıramayan, çocuğuna kreş bulmak için binbir sıkıntıya maruz kalan kadınlarımız. İş yaşamlarındaki zorlukların aile yaşamlarını etkilediği kadın kamu çalışanlarımızın bu sorunlarının çözülmesi için mutlaka somut adımlar atılmalıdır' dedi.
Kararman şöyle devam etti: “Türk Sağlık-Sen olarak başta şehit anneleri ve eşleri, Sağlık ve sosyal hizmet alanında şifa dağıtan, şefkat veren, çalışma arkadaşlarımız olmak üzere, tüm kadınlarımızın 8 Mart Dünya Kadınlar Gününü kutluyoruz. Toplumsal yaşamda ve sendikal hayatta mücadele eden kadınlarımıza başarılar diliyor ve kadınlarımızın tüm sorunlarının göstermelik tartışmalardan uzak bir şekilde çözüm odaklı olarak irdelenmesini istiyoruz.'