Şiddet ve Mobinge Artık Yeter

Şiddet ve Mobinge Artık Yeter

Ordu Şubesi çalışanlara uygulanan Şiddet ve Mobing hakkında bir basın açıklaması yaptı.

 Değerli Basın Mensupları;

        İstanbul Atatürk Havalimanı'nda Salı günü akşam saatlerinde yaşanan hain saldırı bizleri bir kez daha derin bir üzüntüye boğmuştur. Alçak saldırıda 41 vatandaşımız  şehit olmuş ,147 vatandaşımız ise yaralanmıştır.Terörle müzakere değil , mücadele edilmesi gerekliliği bir kez daha ortaya çıkmıştır.

        Şu mübarek Ramazan ayında dualarımız, bu saldırıları tasarlayanların gün yüzüne çıkarılması ve gereken şekilde cezalandırılmasıdır. Milletimizin birliği ve dirliğine yönelik kalleş saldırılar hız kesmeden devam ederken, bu alçak saldırıları planlayan hainler iyi bilmelidir ki, bu milletin birliği ve dirliğini bozmaya asla güçleri yetmeyecektir.

         Türk Sağlık-Sen camiası olarak, İstanbul Atatürk Havalimanı'nda yaşanan bu alçak saldırıyı lanetliyor, şehitlerimize yüce Allah'tan rahmet, ailelerine sabırlar, Türk milletine baş sağlığı dileklerimi sunuyorum. Yaralılarımıza acil şifalar temenni ediyorum.

Değerli Basın Mensupları;

       Bildiğiniz gibi sağlık çalışanları büyük bir özveriyle toplumun sağlıklı bir toplum olması için gece gündüz mücadele eden bir meslek mensubuyuz. Ama ne acıdır ki, bu fedakar hizmetlerin karşılığı verilmediği gibi gerek ekonomik gerek sosyal birçok haklardan mahrum edilmektedirler. Bu kayıpların yanı sıra şiddet ve mobinge  maruz kalarak hizmet üretmeye çalışmaktadırlar. 

      Bunların yanına ağır iş yükü, yapılan haksız uygulamalarda eklenince sağlık çalışanları ağır bir tükenmişlik sendromu ile karşı karşıya kalmışlardır. Şiddet ve mobbing öylesine artmıştır ki tabir caizse durum çığırından çıkmıştır. Ordu ilimizde yaşanan şu olaylar olayın vahametini anlatmaya yeterlidir.

      Ordu Devlet Hastanesinde bir şirket personeli bir hemşiremize şiddet uygulamıştır. Olay adliyelik olmasına rağmen hastane yöneticilerimiz bu olayda yapması gereken asli görevleri yerine getirmeyip olayı geçiştirmeye çalışmışlardır.

     Ordu Eğitim hastanesinde ise bir başka hemşire arkadaşımız çalıştığı birim ile alakalı olarak verdiği dilekçeye istinaden 2-3 gün sonra idare uygun gördüğü için görev yeri değiştirilerek başka birime görevlendirilmiştir.

      Verdiği dilekçe ise çalıştığı birimdeki bir işleyiş ile alakalı olarak bilgilendirilmesini istemesidir. Her TÜRK Vatandaşının anayasal hakkı olan dilekçe verme hakkının kullandığı için böyle bir muamelenin yapılması kabul edilemezdir.

      Yine aynı hastanede sağlık memuru olarak çalışan bir başka arkadaşımız yıllarca çalıştığı yoğun bakım servisinde mevzuata aykırı şartların dışında çalıştırılmasına itiraz etmiştir.

       Ağır işyükü yetersiz ekip ve ekipmanla çalıştığını dile getirdiği için ve sertifikası da olmasına rağmen hastane yönetimi tarafından başka serviste eleman sıkıntısı olduğu  için yer değiştirilmek suretiyle mobbinge uğramıştır.

        Manidar olan ise bu dilekçeden  ve sözlü şikayetten sonra hastane yönetiminin diğer serviste eleman açığı bulunduğu kararını verip sürgün misali hemşire arkadaşımızın yerini değiştirip bir nevi cezalandırılmasıdır.

         Son olarak geçtiğimiz gün Ünye Devlet Hastanesinde Kadın Doğum Uzmanımız şiddete maruz kaldı. Şiddeti uygulayanın ise hem bir meslektaşı hem de o kurumun amiri başhekimin olması ise artık tuzun koktuğu ve denizin bittiği yer olmuştur.

          Öncelikle sözlü ve fiziki şiddete maruz kalan Kadın doğum uzmanımıza geçmiş olsun diliyor ve buna neden olan kurum amiri başhekimide kınıyoruz.  Adli makamlara intikal eden bu vahim olayın takipçisi olacağımızı ilan ediyoruz.

         Asıl işleri idarecilik olan kurum amirleri sağlıkta şiddete karşı mücadele etmek, yönetici görevlerini ifa ettikleri kurumlarda gerekli tedbirleri alıp, çalışanlarının şiddet görmesini önlenmeye yönelik çalışmaları gerekli iken bir hastane yöneticisi başhekimin  sağlık çalışanına şiddet uygulaması kabul edilemezdir.  Bu ne idari açıdan ne ahlaken nede meslek etiği açısından izah edilebilir durum değildir.

         Daha önce defalarca yaşanan sağlık çalışanlarına karşı şiddet  hizmet verdikleri kişilerden gören sağlık çalışanları ne acıdır ki artık şiddeti kendi içlerinden ve kurum amirlerinden görecek kadar büyük boyutlara ulaşmıştır.

          Son günlerde Ordu ilimizde bu yaşadıklarımıza artık YETER diyor ve sağlık çalışanlarının haykırışlarını tüm kamuoyunun duymasını istiyoruz..

          Şirket personeli tarafından şiddete maruz kalan hemşire ve buna karşı duramayan sağlık kurumları yöneticilerine...YETER!

         Çalıştığı birimde bırakın çalışan olarak bir vatandaş olarak anayasal hakkı olan dilekçe verdiği için kurum amiri tarafından başka birime sürgün eden sağlık kurumu yöneticilerine...YETER!

        Ağır iş yükü ve nöbetler altında ezilen ve bununla ilgili eleştiri yaptığı için mobinge uğrayıp ve sertifikalı olmasına rağmen idarece uygun  görüldüğü için başka servise sürgün eden  sağlık kurumu yöneticilerine… YETER!

      Kurum amirleri tarafından fiziki ve sözlü şiddete hayır diyor…bunları yapan sağlık kurumları yöneticilerine avazımız çıkdığı kadar diyoruz ...  ARTIK YETER!

      Biz Sağlık çalışanları bir ekibiz… Bu ekibin her parçası değerlidir…Bizler meslek yaşantımızda huzur istiyoruz…

     Yoğun iş yükü altında tabiri caizse eziliyoruz ama asla bir idareci tarafından ezilmeyi kabul etmiyoruz ve buna karşı duruş göstereceğimiz herkesin bilmesini istiyoruz.

       Tüm yetkili ve etkili kurumlarının sağlık çalışanlarının sesini duymasını istiyoruz. Sayın Bakandan Genel Sekreterimize, Sağlık Müdürlerimizden hastane Yöneticilerine ve ilimizin mülki amiri sayın valimize kadar herkes bu sese feryada dikkat kesilmelidir.

      Ellerinde ki yetkileri yanlış kullanan kim olursa olsun cezalandırılacağını bilmek ve görmek istiyoruz….

     Türk Sağlık-Sen Ordu Şubesi

      Yönetim Kurulu

 

BİZİ SOSYAL MEDYADAN TAKİP EDİN