Eskişehir Yerel Gazetelerinden Son Haber Gazatesi Muhabiri Esra ÜNLÜ'nün, Şube Başkanımız Hüseyin KARARMAN ile yaptığı röportaj şu şekildedir.
1)Hüseyin Kararman kimdir?
1968 Eskişehir doğumluyum. İlkokul, ortaokul, liseyi Eskişehir de okudum. Anadolu Üniversitesi Sağlık kurumları işletmeciliği mezunuyum. Evliyim. 1oğlum var. 26 yıllık memuriyet hayatım var.
2)Sendikanızın Eskişehir Şubesinin üye sayısı kaç?
Eskişehir Bilecik şubesi olarak toplam 1850 üye sayımız var. Eskişehir de 1600 Bilecik te 250 toplam 1850 üye sayısına sahibiz. Bu zor dönemde bizlere inanarak desteğini esirgemeyen sağlık çalışanlarına Teşekkürü borç bilirim..
3)Meslektaşlarınızın en önemli sorunları nelerdir?
Bu soruya en güzel cevap Türk Sağlık-Sen Genel merkezinin sağlık çalışanları üzerinde yaptığı anketle cevap vermek daha uygun olacaktır.
Türk Sağlık-Sen tarafından Ocak-Nisan ayları arasında bin 864 sağlık çalışanı arasında "Sağlık Çalışanlarının Çalışma Hayatındaki Sorunları" araştırması gerçekleştirildi.
Araştırmaya katılanların yüzde olarak 7,2'sini doktorlar, 21,9'unu hemşireler, 13,1'ini ebeler, 21'ini sağlık teknikeri/teknisyenler, 11,4'ünü sağlık memurları, 24,9'nu memurlar ve hizmetliler oluşturdu. Geri kalanlar ise mesleğiyle ilgili soruyu cevaplandırmadı.
Araştırma kapsamında anket sorularını yanıtlayan sağlıkçıların yüzde 62'sinin şiddete maruz kaldığı belirlendi.
Araştırmaya katılanların yüzde olarak 37'sinin sözlü ve fiziksel şiddete maruz kalmadığı, 9'unun bir kez, 30,3'ünün birkaç, 14,2'sinin birçok, yüzde 8,5'inin ise sayısını hatırlamadığı kadar çok şiddete maruz kaldığı tespit edildi.
-En fazla şiddet gören doktorlar-
Araştırmaya göre yüzde 78 oranıyla en fazla şiddete uğrayan meslek grubu doktorlar.
Doktorları sırasıyla yüzde 69 oranıyla ebe ve hemşireler, yüzde 62 ile sağlık memurları, yüzde 60 ile sağlık teknisyenleri, yüzde 44 ile de memurlar izliyor.
Araştırmaya katılan sağlık çalışanlarının yüzde 43'ünün şiddete uğradıktan sonra hiçbir şey yapmadığı da ortaya çıktı.
Yüzde 25'inin karşılık verdiği, yüzde 24'ünün idareye şikayette bulunduğu, yüzde 5'inin dava açtığı, yüzde 3'ünün ise polise başvurduğu saptandı.
Şiddete bir kez maruz kalanların yüzde 21'i, birkaç defa maruz kalanların yüzde 27,3'ü, birçok kez maruz kalanların ise yüzde 28,7'si karşılık verdiği belirlendi.
-Hizmetlerden memnuniyet-
Araştırmada, sağlık çalışanlarına sunulan hizmetlerle ilgili memnuniyetleri de soruldu.
Yüzde 28'i kurumlarındaki dinlenme odalarından, 25'i yemek, 13'ü güvenlik hizmetlerinden, 12'si otoparktan, 8'i kreş hizmetlerinden memnun olmadığını dile getirdi.
Araştırmaya katılan sağlık çalışanlarının yüzde 30'u çalıştıkları kurumda amirlerinin ayrım yaptığını, yüzde 21'i keyfiyete göre yönetim gösterdiğini, yüzde 17'si ise psikolojik baskı uyguladığını görüşüne sahip.
Araştırmaya katılanların yüzde 25'i amirlerini hoşgörülü, yüzde 7'sini de adaletli olarak davrandığı görüşünü taşıyorlar.
-Dile getirilen endişeler-
Araştırmaya katılan sağlık çalışanlarının yüzde 23,2'si çocuklarına iyi bir gelecek hazırlayamamaktan, yüzde 22,5'i baskı, dayatma, sürgün ve soruşturmaya maruz kalmaktan, yüzde 22,4'ü de amirleri ile sorun yaşamaktan dolayı endişe duyuyor.
Anketi yanıtlayan sağlık çalışanlarının yüzde 63'ü son beş yılda çalışma şartlarının gerilediğini ifade ederken, yüzde 24'ü bir değişim olmadığını, yüzde 13'ü de çalışma şartlarının iyileştiğini düşünüyor.
Ankete katılan sağlık çalışanlarının yüzde 52'si son beş yılda vatandaşa sunulan sağlık hizmetlerinin iyileştiğini, 29'u gerilediğini, 19'u da değişim olmadığını ifade etti.
4)Sağlık kurumlarında şiddet olaylarının durdurulması için neler yapılabilir?
Vatandaşın bu konuda eğitilmesinin yararlı olacağını düşünüyorum. Türk Sağlık-Sen Genel merkezi olarak Sağlık Bakanlığı 'na, çalışanlara şiddet uygulayanların sağlık güvencelerinin belli bir süre kaldırılması önerisi götürdük. Fakat üzülerek söylüyorum ki Şehirimiz de sözde sendika başkanlarının sağlık çalışanlarını dövdüğü, tehdit ettiği bu tehditler sonucu mahkemelerden ceza aldığı, hatta kimi idarecilerin baskı, mobbing uyguladığı göz önüne alınırsa bu konuda çok yol kat etmemiz gerektiği ortadadır.
5)Sağlık kurumlarına personel- idareci atanırken liyakat a değer veriliyor mu?
Sağlık kurumların da ve diğer kurumları da işin içine katıp söyleyebilirim ki, bugüne kadar yapılan idareci atamalarında özellikle 10 yıllık sürede liyakat anlamında atamalar yapıldığını kesinlikle düşünmüyorum. Ahbap, çavuş ilişkisi içerisinde siyasilere yakınlığı sendikası cemaatlara mensubiyeti dahi göz önünde bulundurularak atamalar yapılmaktadır. Hatta görevde yükselme imtihanlarında 1. Olan mülakatta elenirken 1500. sıradaki aday mülakattan 100 puan alarak atanabilmektedir. Yandaş olmak kapıları açan anahtardır. Sağlık personeli atamalarında Kpss puanı aranmakta olup buraya atanan sağlık çalışanları liyakat sahibi arkadaşlarımızdır...
6)Türkiye’de memur sendikacılığını nasıl buluyorsunuz?
Bu gerçekten zor bir soru. Öz eleştiri yapmak lazım. Son zamanlarda sendikalar çalışanların gözünde irtifa kaybı yaşamıştır. Bizler Sağlık çalışanlarının özlük haklarının iyileştirilmesi için uğraşıp sendikal duruş sergilerken sözde yetkili olduğunu iddia edip etkisi olmayan sendika siyasilerin her dediğine evet diyerek kamudaki gücünü koruma eğilimindedir. Maaşlarda çok büyük kayıplarımız vardır. Döner sermeyeler dönmemektedir. Memur bu malum sendika yüzünden tüm haklarını kaybetmek üzeredir. İş güvencelerine göz dikilmiştir. Tehdit ve baskılar yüzünden memur düşmanı sendikalara ,üyeliklerini sürdürmektedir..
7)15 Temmuz darbe girişiminde Türk milletinin duruşunu nasıl değerlendiriyorsunuz?
Öncelikle Yüce Türk Milletinin önünde saygı ile eğiliyorum. Bu olayın darbeden ziyade Devlet içine yerleşmiş terör örgütünün kalkışması olarak değerlendiriyorum. Bu kalkışmayı bastıranlarda Demokrasi ye, ve Özgürlüğüne sahip çıkan Yüce Türk Milletidir. Şehitlerimize Allahtan rahmet, yaralılarımıza acil şifalar diliyorum. Muhalefet partilerinin dik duruşları göz ardı edilmemelidir…
8)Darbe soruşturması kapsamında görevden almaları nasıl değerlendiriyorsunuz?
24 Temmuzda yaptığım basın açıklamasında açık ve net olarak hukuk devleti ilkeleri çiğnenmemelidir diyerek Somut ve gerçeğe dayalı olmayan bilgi ve belgelere itibar edilmemelidir. Soruşturmalar da hassasiyet en üst seviyede olmalı verilen her kararın bir kamu çalışanının ve bir ailenin bundan sonraki tüm yaşamını derinden etkileyecek olması akıldan çıkarılmamalıdır" Demiştim .
29 Temmuz itibarıyla Eskisehir de açığa alınan 69 sağlık çalışanlarından üç tanesi Sendika üyemizdir. Uzun zamandan bu güne sendika üyemiz olan arkadaşlarımız yakından tanıdığımızı düşündüğümüz Vatan, Bayrak,Millet sevdalilaridir. Ortak nokta olarak Bank Asya da ufak çaplı para yatırıp , çekme işlemleri olmuştur. Umuyoruz ki en kisa zamanda hak yerini bulacak arkadaşlarımızın mağduriyeti giderilecektir. Suçlu olanlarla olmayanların mutlaka ayrilması gerekmektedir. Teşekkür ederim..