Gaziantep Şube Başkanı Kemal KAZAK; Şehit Dr. Ersin Arslan toplantı salonunda yaptığı basın açıklamasıyla 2016 yılını değerlendirdi. KAZAK, şu ifadelere yer verdi:
Değerli Basın Mensupları;
15 Temmuz darbe girişimi ile ihaneti, şehirlerimizde patlayan bombalarla ile de terör vahşetinin yaşandığı 2016’yı geride bıraktık.
Vatan ve millet var olsun diye şahadet şerbetini içen kahramanlarımızın hüznü biz de derin izler bıraktı ve Türk Milleti’ni tarifsiz acılara boğdu.
Terör ve teröristle müzakere değil mücadele olur diyerek yıllardır dile getirdiğimiz gerçeğin, hayvanlar bile anladı diye ortalıkta gezenlerin katkısıyla terör ve teröriste güç kazandıran çözüm süreci ve akil adamlar safsatasının tam bir ihanet projesi olduğu maalesef kan ve gözyaşı ile ortaya çıktı.
Biz haklıydık demekten ziyade doğruyu söylemek gibi bir davanın peşinde olan bizler, umut ediyoruz ki; terörle mücadelede bir daha asla böyle yanlışlara düşülmez ve tavizsiz mücadeleden zerre geri adım atılmaz.
Türkiye 2016’da etkisi yıllarca sürecek 15 Temmuz gibi bir ihanet sürecini yaşamıştır. FETÖ denilen terör örgütü ülkemizi iç savaşa sürüklemek adına hain bir plan sahnelemiş, fakat feraseti yüksek Türk Milleti şehitler vererek gazi olarak buna dur demiştir.
Bu ihanetin önlenmesinin ardından OHAL ilan edilerek kamuda çok önemli hatta bazı uygulamalarıyla endişe verici bir döneme geçilmiştir. Türkiye Sevdasını her şeyin önüne koyan bir sivil toplum örgütü olarak bizler; kamu görevi yaparken ihanet içerisinde olarak terör örgütleri namı hesabına faaliyette bulunan bir tek kişinin bile kamuda çalıştırılmamasından yanayızdır. Temel kıstasımız terör örgütü üyelerinin kamudan tümüyle temizlenmesidir. Fakat 100 Bine yakın kamu çalışanının FETÖ bağlantısı nedeniyle ihraç edildiği süreçlerde mağduriyetler yaşanmış, at izi it izine karışmış ve masumların canı yanmıştır.
Bu konuda yaptığımız uyarılar sonucunda komisyonlar oluşturulmuşsa da mağduriyetlerin sürdüğü görülmektedir. Umarız ki 2017 masumların haklarının iade edildiği ve mağduriyetlerinin sona erdiği bir yıl olur.
OHAL sürecinde kamuya mülakatla personel alımı, görevde yükselme ve unvan değişikliği sınavlarında tüm kadrolar için mülakatın getirilmesi gibi kamuya olan güveni sarsacak, torpil ve adam kayırmayı mevzuat hükmü haline getiren düzenlemeler ne yazık ki hayata geçmiştir.
Bunun yanı sıra devletin memurluğunu sonlandırarak hükümetin memurluğuna geçmek isteyen siyasi irade memurun iş güvencesinin kaldırılması ile ilgili girişimlerine hız vermiştir. Memuru işten atmak çok zor, 657 memur için bir zırh gibi gerçeklikten uzak değerlendirmelerle, OHAL süreci de bahane edilerek bir fırsat ortaya çıkarılmaya çalışılmaktadır.
Yandaş sendika, havuzcu medyada, 657’yi bir kez bile okumayan iş adamı, köşe yazarı tayfası da buna destek görevini üstlenmişlerdir.
Ama bunların karşısında biz Türk memurunu gerçek temsilcisi olarak dimdik duracağız. Devlet memurluğundan taviz vermeyeceğiz İş güvencemiz emeğimiz, ekmeğimiz ve geleceğimizdir. Kesinlikle siyasetçinin keyfine bırakmayacağız.
Memur maaşının enflasyon karşısında eridiği, toplu sözleşmede imza altına alınan ve kanun hükmünde olan düzenlemelerin hayata geçmediği bir seneyi yaşadık. Ocak 2016’da yürürlüğe girmesi gereken 112 çalışanlarına nakdi yemek düzenlemesi tam 9 ay sonra hayata geçti. 9 aylık hak kaybına ise imzayı atan hem sarı sendika hem de bakanlık adeta sünger çekti. Fakat biz bu haksızlığa karşı davamızı açtık. Bu işin de peşini bırakmayacağız.
Sağlık çalışanları 2016 yılında da yine ağır şiddet vakaları ile karşı karşıya kaldı. Caydırıcı tedbirlerin kâğıt üzerinde kalarak uygulamalar yansıtılmaması nedeniyle her gün 31 sağlık çalışanının şiddete uğradığı bir tablo ile 2017’yi karşılıyoruz.
Şiddete uğrayan ağır iş yüküne maruz kalan sağlık çalışanlarının en önemli iki talebi olan döner sermayelerin emekliliğe yansıtılması ve yıpranma payı ile ilgili de bu senede bir arpa boyu yol gidilmedi. 3 yıla yakın bir süre önce verilen sözler bu senede tutulmadı.
Çalışanların taleplerine yine kulak tıkandı. Sağlık Bakanı Recep Akdağ sağlıkta dönüşümde ikinci fazda geçeceklerini açıklamıştır. Birinci faz çalışanlar için felaket olmuş ücretler düşmüş, iş yükü çoğalmış, şiddet ve mobbing dayanılmaz bir hal almıştı.
Umarız ki 2 fazda sağlık çalışanlarının sorunlarına çözüm bulunur. Çalışanlar için olumlu düzenlemeler hayata geçer. Atama ve tayinlerde getirilen kısıtlamalar, lisans tamamlamada muallâkta bekleyen sorular, üniversite hastanelerinde personel eksikliği başta olmak üzere yaşanan sorunlar, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı’nda çalışanların bir türlü karşılanmayan temel talepleri bunlar hep 2016’nın çalışanlarda bıraktığı anlam oldu.
Umarız 2017 yılı böylesine sıkıntıların yaşandığı bir yıl olmaz. 2017 yılının insanlığa, coğrafyamıza, ülkemize ve milletimize huzur getirmesini diliyor ve tüm kamu çalışanlarının daha iyi şartlarda bir çalışma hayatına kavuşacakları bir yıl olmasını temenni ediyoruz.
Kemal KAZAK
Türk Sağlık-Sen
Gaziantep Şube Başkanı