12-18 Mayıs Hemşirelik Haftası ve Anneler Günü Etkinliği çerçevesinde şubemize bağlı kurumlarda gül dağıttık.
Şube Başkanımız Yasemin ZENGİN’ in Hemşirelik Haftası ile ilgili Basın Açıklaması;
Sağlık hizmetinin sunumunda en önemli katkıyı sağlayan hemşirelerimiz sorunlarla dolu bir hemşirelik haftasına daha girdiler. Çözümsüz kalan talepleri, giderilmeyen personel ihtiyacı, üçüncü basamak kurumlar olan üniversitelerde, sağlık hizmeti sunan hemşirelerimizi tükenmişliğe ve umutsuzluğa sevk etmiştir.
Yıllardır üniversite hastanelerinde hizmet sunan hemşirelerimizin eksik kadro ile çalışması dile getirilmiş ve kadro talebi basında defalarca yaptığımız eylem ve etkinliklerle gündeme taşınmıştır. Kadro ihtiyacını gideremeyen Dokuz Eylül Üniversitesi Hastanesi yatak kapatma ve küçülme yoluna gitmiş, Ege Üniversitesi Hastanesi ise birçok klinikte var olan hemşireler üzerinden iş yükü azaltmaya dahi gitmeden hizmet sunumu vermeye çalışmıştır. Dokuz Eylül Üniversitesi yaklaşık 3 yıldır kapatılan yatakları açamazken Ege Üniversitesinde Ege Bölgesinin tek yanık merkezi kurum bünyesinde donanımlı bir şekilde açılmış, lakin hemşire, hekim ve personel ihtiyacı nedeni ile hasta kabulüne geçilememiştir.
Üçüncü Basamak Sağlık hizmeti sunumu veren ve eksik hemşire kadrosu nedeni ile sıkıntı yaşayan üniversite hastanelerimizin yaklaşık 300-400 hemşire ihtiyacı olduğu ve üniversitelere verilecek hemşire kadrolarının % 20 oranında artırılması gerektiğini bir çok kez vurguladık. 2016 yılı içinde Bakanlık tarafından üniversite hastanelerine 2000 kadro verileceği açıklandı ve 2017 yılı için kadrolar üniversite hastanelerine dağıtıldı. Dağıtılan bu kadrolardan Dokuz Eylül Üniversitesine 97, Ege Üniversitesine ise 27 kadro verildiği kurum yetkililerince tarafımıza açıklandı. Hemşire ihtiyacı nedeni ile kadroların tamamına yakınının, hemşire ihtiyacını gidermek için kullanılacağı ifade edildi.
Kurumların ihtiyacını 300-400 hemşirenin ancak giderebileceği belirtilirken verilen kadrolar devede kulak kalmıştır. Bugün itibarı ile her ay kurumdan istifalar, emekliler ve nakiller nedeni ile bu kadrolar ihtiyacı karşılamaktan uzak kalmış ve sıfıra sıfır elde var sıfır olmuştur.
Hemşire ihtiyacı hat safhaya gelen her iki kurumdaki hemşirelerimiz yoğun iş yükü altında ezilmekte, meslek hayatlarının başında sağlık sorunları yaşamakta, buna paralel olarak raporlu hemşire sayısı ve nöbetten muafiyet gün geçtikçe artmaktadır.
Yoğun Bakım üniteleri Sağlık Bakanlığı’nın yoğun bakım standartlarının çok çok üstünde hasta bakmakta, hemşire başına düşen hasta sayısı servislerde 30-60 hastaya ulaşırken 1. 2. 3. seviye yoğun bakımlarda ise kişi başına düşen hasta sayısı standartlarının üstüne çıkmaktadır. Hemşirelerimiz hasta bakım merkezli değil, iş bitirme merkezli çalışmaktadır. Kurumlar var olan hemşire sayısını düşünmeden hizmet üretmeyi hedeflemekte. , hemşirelerimizin üzerine görev tanımları dışında sayısız iş ve kırtasiye işi yüklenmektedir. Hemşirelerimiz bu kadar iş yükü mobing, baskı ve tehdit altında insanlıktan çıkmış ve adeta robotlaşarak iş bitirme çabasındadır. Üniversite hastaneleri artan iş yükü ve hemşire yetersizliği çalışma koşullarının ağır olması sebebi ile tercih edilen kurumlar olmaktan çıkmıştır.
Son yaptığımız anket çalışmasında % 70’ lere varan bir kesimin üniversite hastanelerinden başka kurumlarda çalışmayı tercih etmesi de buna en güzel örnektir.
Tüm Sağlık çalışanları gibi hemşirelerimizin de artık sabrı taşmış ve çalışma hayatındaki sorunlar katlanılmaz bir hal almıştır. Taleplerin sürekli göz ardı edilmesi hemşirelerimizde derin bir üzüntüye neden olmaktadır. Ağır iş yükü, mobing ve şiddetin sürekli varlığını koruması ve ekonomik olarak sürekli geriye gidişin yaşanması nedeni ile hemşirelerimiz tükenmişlik sendromu yaşamaktadırlar
OECD ortalamasında 100 nin kişiye 1071 hemşire düşerken, Türkiye de bu rakamın sadece 261 olması iş yoğunluğu ve fedakarca verilen hizmetin bir göstergesidir. Sorunların dağ gibi yığıldığı sağlık alanın da çalışanlarımızın taleplerinin hayata geçmesi acil bir hal almıştır.
Türk Sağlık Sen olarak hemşirelerimiz için daha iyi çalışma şartları sağlanması temel çözümümüzdür. Bunun bir an önce gerçekleştirilmesi gereklidir. Hemşirelerimizin hak ettikleri mali ve sosyal haklar, çalışma hayatını kolaylaştıran imkanlar tüm sağlık çalışanlarımıza sunulmalıdır.
Fedakarlık timsali devletin şifa ve şefkatin eli hemşire arkadaşlarımız en iyi çalışma şartlarında hizmet üretmeye layıktırlar. Onların verdikleri hizmetin ve alın terlerinin ve hak ettiklerinin verilmesi elzemdir. Burdan tüm yetkililere sesleniyoruz; Gelin Üniversite Hastanesi hemşirelerimizin sesine kulak verin.
-Hemşire ihtiyacını ivedilikle giderin, hemşire planlamasını yeniden gözden geçirin, 3. Basamak sağlık hizmeti veren üniversite hastanelerinin hemşire kadro ihtiyacını %20 artırın.
- Üniversitelerin nakil, atama ve tayin yönetmeliği olmaması nedeni ile eşinin ailesinin yanına gidemeyen çalışanlarımız zor anlar yaşamaktadır.
‘‘ Yüksek Öğretim Kurumları Yer Değiştirme Tayin ve Nakil Yönetmeliğini ivedilikle çıkartın. Her yıl Yüksek Öğretim Kurumları arasında yer değiştirme ve tayinler için kontenjan açın. Kurumlar arası nakillerde ‘‘muvafakat’’ işlemlerinde keyfi uygulamalara son verin, 3 yıllık hizmet yılı esası getirin.
- Fiili hizmeti bir an önce hayata geçirin,
- Ek göstergeleri 3600’ e çıkarın.
- Nöbet ücretlerini artırın, maaşları emeklilikte rahat yaşayabilecek bir seviyeye getirin.
- Hemşire giyinme ve dinlenme odalarını hak edilen insani şartlara uygun bir şekilde düzenleyin.
Bu temennilerle hemşirelerimizin adil, insani bir çalışma koşulunda hizmet sunması ve hak ettikleri mali, özlük ve sosyal haklara bir an önce kavuşmaları dileği ile tüm hemşirelerimizin 12-18 Mayıs Hemşirelik Haftasını kutluyor, çalışma hayatında kolaylıklar diliyorum.