Türkiye Kamu-Sen’in kuruluşunun 25. yıl dönümü nedeniyle, Gaziantep İl Temsilcisi Kemal KAZAK bir mesaj yayınladı.
HER MAZLUMUN ÇALDIĞI İLK KAPI VE SIĞINDIĞI TEK LİMANTÜRKİYE KAMU-SEN’DİR
Her Mazlumun Çaldığı İlk Kapı, Türkiye Kamu-Sen’dir
Allaha şükürler olsun ki; eğilmeden bükülmeden, hak bildiği yoldan dönmeden, tahriklere kapılmadan ve tehditlere aldırmadan, 25 yılımızı doldurduk.
Her mazlumun çaldığı ilk kapı, sığındığı tek liman ve güvendiği tek kurum Türkiye Kamu-Sen’dir. İşte bu nedenledir ki; son 25 yılda memurlarımızın neredeyse bütün kazanımlarının temelinde Türkiye Kamu-Sen’in azimli mücadelesi yatmaktadır.
Gururluyuz… Çünkü 25 yıldır, hareketimizin merkezine aldığımız millet sevgisinden, vatan sevdasından ve hizmet aşkından bir an dahi ödün vermedik.
Gururluyuz… Çünkü 25 yıldır, Türkiye Cumhuriyeti’nin temel değerlerinden, kamu görevlilerimizin haklarının korunup geliştirilmesi, daha iyiye, daha güzele ulaştırılması emelimizden asla geri adım atmadık.
Gururluyuz… Çünkü 25 yıldır, bir kez olsun memuru satan, sarı sendika yaftasına muhatap olmadık.
Bayrak, bir milletin devletinin, bağımsızlığının, özgürlüğünün nişanesi… Yüreğimizdeki bayrak sevdasını, logolarımızın tam ortasına işledik. Görüyor, biliyor ve yaşıyorsunuz; bu sevgi, bir kuru ifade değil. Eylemlerimizle, açıklamalarımızla, kanımızla, canımızla bu sevdayı en derinden hissederek yaşıyoruz.
Bu doğrultuda ülkemizin bölünmez bütünlüğü, çocuklarımızın geleceği; ülkemiz insanının ve kamu çalışanlarının ezilmişliğine son vermek, hakkı, hukuku ve ücret adaletini sağlamak için mücadele ediyoruz. Kurulduğumuz günkü aşk ve şevkle yürüttüğümüz bu mücadele, ILO standartları ve uluslararası sözleşmeler referans alınmak suretiyle grevli, gerçek anlamda toplu sözleşmeli, siyasete katılma hakkını da içeren, evrensel sendikal haklar temelinde şekilleniyor.
Bütün amacımız ise refah ücretini elde etmiş, geleceğe umutla ve güvenle bakan bir kamu çalışanı; birlik, bütünlük ve kardeşlik içinde yaşayan, huzurlu bir topluma kavuşmaktır. Ancak bir tarafta, devleti temsil eden memurların haklarının ellerinden alınması, iş güvencelerinin yok edilmesi, maaşlarının hayatın gerçekleri karşısında eriyip gitmesi girişimlerinin diğer tarafta ise her geçen gün biraz daha görünür hale gelen, milletimize karşı yürütülen üstü örtülü bir küresel savaşın etki alanında kalmaktayız.
Türk milletinin ve kamu görevlilerinin türlü mecrada aleni olarak sırtından bıçaklandığı bir dönemi yaşarken hem kamu görevlilerimizin haklarına hem de varlığımızın teminatı Türkiye Cumhuriyeti ve temelleri üzerinde yükseldiği tarihimize sahip çıkmaya çalışıyoruz. Bunu yaparken de ne hak yiyen ne de hakkı yenen olmamaya gayret ediyoruz.
İşte bu nedenledir ki, her mazlumun çaldığı ilk kapı, sığındığı tek liman, güvendiği tek kurum Türkiye Kamu-Sen’dir. İşte bu nedenledir ki, son 25 yılda memurlarımızın neredeyse bütün kazanımlarının temelinde Türkiye Kamu-Sen’in azimli mücadelesi yatmaktadır.
Biz Doğru Yerde Durdukça, Eğriler Yok Olacak, Karanlıklar Dağılacaktır
Türkiye Kamu-Sen’i alaşağı edebilmek için var güçleriyle mücadele edenler var. Bir kere daha ilan ediyoruz ki; kim Türk Milletine, Türk Devletine ve Türk memuruna, kurulu nizama, adalete, hakkaniyete ve liyakate düşmansa, Türkiye Kamu-Sen’in de can düşmanıdır.
25 yıl önce alevlenen bu mücadelemiz emekle, alın teriyle, çileyle harmanlanmış ve bugün yüzü Türk memuruna dönük, hedefi aydınlık bir gelecek olan bir sevda ateşine dönüşmüştür.
Atalarımız, “Doğru duvar yıkılmaz” demiş. Türkiye Kamu-Sen’ de kuruluşundan beri teslim olmadan, satmadan, satılmadan, yanlışa doğru demeden, dik duruşun, doğrunun ve haklının yanında olmanın sembolü olarak, dosdoğru bir duvar gibi ayaktadır, yıkılmamıştır, yıkılmayacaktır.
Türkiye Kamu-Sen’in bu onurlu duruşu, yöneticisi için de üyesi için de bir şeref vesilesidir. Bu duruşumuz ve kutlu yürüyüşümüz; Devletimiz ve milletimiz üzerinde farklı projeler uygulama arzusunda olanlarca manipüle edilerek sekteye uğratılmaya çalışılıyor. Siyasetin, bürokrasinin ve basının desteğini arkasına alanlar tarafından durdurulmak isteniyor. Ama bu kimseler, teşkilatımızın ve üyelerimizin kararlılığı karşısında her defasında bozguna uğruyor, her defasında üzüntüden kahroluyor.
Türkiye Kamu-Sen’i aşağıya çekmeye çalışanlar kimler mi? Memurlarımızın haklarını budayarak tüm kamu hizmetlerini özel sektöre açmayı, memurluk güvencesini yok ederek kamu görevlilerini çağdaş köle haline getirmeyi kafasına koymuş olanlar; Milletimizin birliğini bozmak, ülkemizi bölerek, yeni yüzyılda diledikleri bir dünya düzeni oluşturmak amacıyla, varlığımıza karşı düşmanlık besleyen, yıllardır milletimize karşı türlü işbirlikçileri yoluyla yürüttükleri savaşı, bugün açık bir şekilde ortaya koyan iç ve dış mihraklar;
Gelip geçici menfaatler, mevki ve makamlar uğruna kuruluş ve var oluş gayelerini hiçe sayarak kamu görevlilerine ihanet eden ve haksızlıklara göz yuman fırsatçı sendikalar; Türkiye Kamu-Sen’i alaşağı edebilmek için var güçleriyle mücadele ediyorlar.
Siyasetin her türlü çirkinliği ile palazlanan, adam kayırma, şantaj ve şahsi menfaatle beslenen; gıdası yalan olan, nefesi riya kokan bir kısım çevreler, tüm değerleri ayaklar altına alarak ve kendilerini var eden kamu görevlilerine ihanet derecesinde zararlar vererek sendikacılık yaptıklarını zannediyorlar.
Varsın birileri kendilerini günü birlik sözde başarılarla avutsun, tertemiz mazisi çeyrek asra ulaşmış olan Türkiye Kamu-Sen, gerçek anlamda vefanın ve sendikacılığın tek adresi olarak tüm Türk milletinin ve Türk memurunun gönlünde yer etme hedefine emin adımlarla ilerliyor. Bizler; önümüzde türlü engellerin bulunduğu bu bulanık ortamda, tüm değerlerimizi yerle bir etmeye çalışanlara karşı dik durmak durumundayız.
Biliyoruz ki, biz doğru yerde durdukça, er ya da geç, eğriler yok olacak, pislikler temizlenecek, yaralar sarılacak, karanlıklar dağılacaktır.
Türkiye Kamu-Sen’in Bir Neferi Olmaktan Gurur Duyuyoruz
Biz, hiçbir zaman kula kulluk etmedik, Allah’tan başkasına kulluğa da talip olmadık. Bu nedenle alnımız ak, başımız dik. Bizler ulvi amaçların hamisi, bir aydınlanma hareketi, milli ve manevi değerlerimizin kalesi, memurlarımızın tek dayanak noktası olan Türkiye Kamu-Sen’in bir neferi olmaktan şeref duyuyoruz.
Allah’tan başkasına kul olmayan, O’nun dışında hiçbir güç karşısında eğilmeyen bireylere, Hak yolundan ayrılmayan kimselerce idare edilen kuruluşlara her zamankinden daha fazla ihtiyacımız var.
Bugün maalesef, en küçük menfaat için sahip olduğu her değeri ayaklar altına almaya meyilli çok sayıda insan, köşe başlarını tutmuş durumda. Haksızlığa boyun eğip, kula kul olarak, Hakkı unutmaktansa; işçinin, memurun, emeklinin sırtına basarak yükselmektense; milletin gönlünde yücelmeyi tercih edecek erdemli insanlara, idealist yöneticilere her zamankinden fazla ihtiyacımız var.
Türkiye Kamu-Sen 25 yıldan beri olduğu gibi, bugün ve yarında hem Türkiye Cumhuriyeti Devletinin bölünmez bütünlüğü hem de Türk memuru için yılmadan mücadelesine devam edecektir.
Saygılarımla…