VARLIĞIM TÜRK VARLIĞINA ARMAĞAN OLSUN

VARLIĞIM TÜRK VARLIĞINA ARMAĞAN OLSUN

Türkiye Kamu-Sen Gaziantep İl Temsilciliği olarak; Andımızın okullarda yeniden okutulması için kitlesel basın açıklaması yaptık.

Ceddim belli atam belli,

Toprak belli vatan belli,
Şehit olup yatan belli,
Türkoğlu Türküm ben...

Bir sabah ağarınca tan,
Ergenekon da yazıldı destan,
Bu topraklar sanma ki bostan,
Türkoğlu Türküm ben...

Altaylardan çıkıp geldim,
Malazgirt’te canlar verdim,
Yenilmez bir orduyu yendim,
Türkoğlu Türküm ben...

Bayrak oldum inmedim,
Ezan oldum dinmedim,
Şehit oldum ölmedim,
Türkoğlu Türküm ben...


Değerli Basın Mensupları,

İki gün sonra 95. kuruluş yıl dönümünü kutlayacağımız Cumhuriyetimiz ve milli devlet yapımız büyük saldırılarla karşı karşıyadır.

Ağır bedeller ödeyerek kurduğumuz devletimizin, bu coğrafyadaki varlığı ve millet olma özelliği, etrafında kenetlendiğimiz değerlerin korunmasıyla mümkündür.

Nitekim birkaç yıl önce, adına “Çözüm Süreci” denilen, gerçekte ise çözülme süreci olan birtakım uygulamalarla milli kimliğimiz yok edilmek istenmiş ve bu topraklardan Türk adı silinmeye çalışılmıştır.

O dönemde milli değerlerimizin içinin boşaltılmasının, milli kimliğimizin yok edilmesinin ve bizleri tek millet olarak bir arada tutan değerlerin yağmalanmasının karşısında durmuş, sürecin ülkemizi bir felakete sürüklemekte olduğu gerçeğini haykırmıştık.

Bu rezaletler zincirinin bir halkası da 1933 yılından beri okullarımızda okutulmakta olan Andımızın kaldırılması olmuştur.

Hatırlanacağı üzere o tarihlerde açtığımız davalarla “Çözüm Sürecinin” bir parçası olan Andımızın kaldırılmasını, Danıştay nezdinde yargıya taşımıştık.

Nitekim Danıştay 8. Dairesi de 24.04.2018 tarihli kararıyla öğrenci andını kaldıran işlemi hukuka aykırı bulmuş ve andımızın okullarda yeniden okutulmasının önünü açmıştır.

Danıştay’ın bu kararı sonrasında bir anda ülkemizde kıyamet koptu. Ne kadar açılımcı ne kadar çözülümcü varsa meydanlara fırlayıp, andımız üzerinden yeniden Türk milli kimliğine karşı saldırıya geçti.

Bu kesim, devletin kurucu değerleriyle hesaplaşma arzusunu, öğrenci andının ırkçı söylemler içerdiği safsatası ile bir kez daha su yüzüne çıkardı.

Danıştay kararı, öğrenci andını hem ayrıştırıcı değil, bilakis; Türk Milli kimliğinin oluşturulması açısından birleştirici bir unsur olarak tanımlamış, hem de Milli Eğitim sistemimizin temel amaçlarını arasında görmüştür.

Kaldı ki bu karar, Danıştay’ın Öğrenci Andı konusunda verdiği ilk ve tek karar değildir. 2002 yılından beri Andımızın kaldırılması için açılan pek çok davada Danıştay, öğrenci Andı’nın kaldırılmaması yönünde görüş bildirmiştir.

Ayrıca; Millî Eğitim Bakanlığı’nın öğrenci Andı ile alakalı 2009 yılında yaptığı savunma, bizlerin hislerine tercüman olmuştur.

Ancak; aynı Millî Eğitim Bakanlığı’nın, 24 Nisan 2018 tarihli Danıştay kararına itiraz etmesi çelişki yaratmaktadır. Kısacası 2009 yılında savunduğunu bugün kabul etmeyeceksin.

Biz Türkiye Kamu-Sen olarak; Millî Eğitim Bakanlığı’nın 2009’daki görüşlerine uygun davranmasını ve öğrenci Andı’nın yeniden okutulması için gerekli düzenlemeyi yapmasını beklemekte ve istemekteyiz.

Değerli arkadaşlar;

Danıştay’ın öğrenci Andı kararına ilk tepki gösterenler arasında bir de adı memur sendikası olan ama yaptıkları sendikacılıkla bağdaşmayan bir kuruluş var.

Bunlar iki yılda bir ortaya çıkar, memuru toplu sözleşmede pazarlar, sonra iki yıl boyunca ortalarda görünmezler.

%4+3,5 zamma imza atıp %24,5 enflasyona karşı gıkını çıkarmazlar.

Memurlar ek gösterge beklerken tek kelime edecek takati göstermezler.

Dolar 7 TL’ye ulaştığında, alım gücünün korunmasına karşı bir tedbir önermezler.

Mülakat denen kıyım sistemiyle hak yenirken sus pus olurlar.

Aileleri parçalanmış sözleşmeli personeller için tek kelime etmezler.


Memurun, sözleşmelinin, emeklinin mağduriyetlerini sorun etmezler.

Ek zam istemeye hiç cesaret edemezler.

Kısacası memur sorunlarına karşı kafalarını kuma gömer ama iş, Türk düşmanlığı oldu mu, girdikleri delikten bir anda fırlar, 81 ilde basın açıklaması yaparlar.

Bunlar Andımızı, Türkiye Cumhuriyeti ve devletimizin kurucu kadrosuyla hesaplaşma aracı yaparlar.

Kıymetli kamu görevlileri sözüm sizedir,

Artık gerçeği görmenin zamanı gelmedi mi?

Daha ne kadar devletimizle, devletimizin kurucularıyla, Türklükle, milli kimlik ve birliğimizle sorunu olan bu zihniyete destek vermeye devam edeceksiniz?

Konu memur olduğunda rahat koltuklarından kalkamayanlar, iş milli değerlerimize savaş açmaya geldiğinde, ihanet bayrağını kapıp en önde meydanlara koşuyorlar.

Çözüm sürecinin akilleri, bölünme sürecinin yol başçıları, FETÖ’cülerin hamileri bunlar değil miydi?

Milli ve manevi değerlerine önem veren tüm kamu görevlilerini artık maskesi düşmüş, deşifre olmuş, tescilli memur düşmanı bu sendikalardan istifa etmeye ve Konfederasyonumuz çatısı altında birlik olmaya davet ediyorum.

Bunlar diyorlar ki, “Türk’üm demekle Türk olunmaz.”

Doğrudur Türk’üm demekle Türk olunmaz, ancak bilmiyorlar ki, Türk’üm demeyi engelleyerek de Türk Milleti yok olmaz.

Demokrasi adına, bu topraklardan Türk kimliğini kazımaya çalışanların, bir milliyeti olmayan ABD’de, 1892 yılından beri okullarda okutulan bağlılık yemininden haberleri yok mudur?

O yeminde, bölünmez vatana, tek millete, bayrağa ve devlete bağlılık yer almaktadır.

Türk Milletini öz yurdunda garip, öz vatanında parya yapma gafletine düşen ve Türk milli kimliğini yok edebilmek adına, 81 ilde Andımıza karşı eylem yapan bu sendika ve bu anlayış, çok kısa zamanda bu milletin Türklüğe koştuğuna ve Türk kimliğine sarıldığına şahit olacaktır.

Anayasamızın 66. maddesi, “Türkiye Cumhuriyeti’ne vatandaşlık bağı ile bağlı olan herkes Türk’tür.” der.

Öyle ise Türklük, bu ülkede yaşayanların üst kimliği, birliğinin adı ve anahtarıdır.

Almanya’da yaşayana Alman, Fransa’da yaşayana Fransız, İtalya’da yaşayana İtalyan deniyorsa, herkes bilsin ve kabul etsin ki, bu topraklarda yaşayana da Türk denir ve de Türk denecektir!

Son yıllarda herkesin diline pelesenk olmuş; “Tek vatan, tek devlet, tek bayrak, tek millet” diyorlar.

Biz de soruyoruz, o tek milletin adı yok mu? Neden adını koymuyorsunuz? Kimden çekiniyor, neden gocunuyorsunuz?

Abdurrahim Karakoç’un dediği gibi;

Bindirmişler bir gemiye
Rotasından haberi yok
Korkuyor Türk’üm demeye
Atasından haberi yok!

Ne yazık ki, Türklüğün etnik bir unsur olduğunu iddia edenler, öğrenci Andı ile Milli Marşımızı karşı karşıya getirerek tehlikeli bir ayrımcılığa girişmektedir.

Bilinsin ki; Mete Han da bizim, Oğuz Kağan da bizim; Alparslan da bizim, Kılınçarslan da bizim; Abdülhamit de bizim, Atatürk de bizim; Hira Dağı da bizim, Tanrı Dağı da bizim; Milli Marş da bizim, Andımız da bizimdir.

Bizi bizle sınamaya, bizi bizle çatıştırmaya kimsenin gücü yetmeyecektir.

Şairin dediği gibi;

“Her şey akar; su, tarih, yıldız, insan ve fikir
Oluklar çift; birinden nur akar, birinden kir”

Oluklardan kirli fikirlerini akıtan sözde sendikalara sesleniyoruz:

Bilinsin ki biz, milliyetinden gocunmayan, Türk olmaktan gurur duyan, Türkoğlu Türkleriz.

Gerekirse her sabah çocuklarımıza Andımızı biz okuturuz.

Siz ise çocuklarımız Türk’üm, doğruyum, çalışkanım demesin diye eylem yapan sendika olarak tarihe geçeceksiniz.

Bir milletin geleceği, o milletin kökleri ile şekillenir.

Mazisinden, milli ve manevi değerlerinden koparılmış milletler yok olmaya mahkûmdur.

Bugün milletimizi köklerinden kopararak tarihini ve atasını unutmuş, geleceği göremeyen bir toplum yaratma arzusu, bir anda yeniden hortlamıştır.

Ne olursa olsun bu girişimler, Türk milletinin; Tek Vatan, Tek Devlet, Tek Millet, Tek Dil ve Tek Bayrak ülküsü karşısında yok olmaya mahkûmdur.

İnanıyorum ki Türk memuru, içinden çıkan ve kendisine cephe alan bu mankurtlaşmış sendikaları da bertaraf edecektir.

Ruhunu İslâm’dan, mücadele gücünü damarlarındaki asil kandan alarak, milli ve manevi değerlerimizden bir an olsun kopmadan, Türklük şuurundan en ufak bir sapma göstermeyen Türk milletinin hafızasından, andımızı söküp çıkaramayacaksınız.

Türk kimliğini yok etme gayreti içinde, her türlü fitneye başvuranlara inat, biz işte burada bir kez daha haykırıyoruz:

Türk’üm, doğruyum, çalışkanım. Varlığım, Türk varlığına armağan olsun! Ne mutlu Türk’üm diyene!

 

BİZİ SOSYAL MEDYADAN TAKİP EDİN