Ulu Önder Atatürk’ün Türk Kadınına Seçme ve Seçilme Hakkını vermesinin 84. Yıldönümünü kutlayarak sözlerime başlamak istiyorum.
Performansa dayalı döner sermaye sistemi artık içinden çıkılamaz bir hale gelmiştir. Bugün bakıldığında çalışana da bir faydası kalmadığı açıktır. Dün döner sermaye sisteminde adaletsizlik vardı. Bugün performansa dayalı döner sermaye ücretleri 5,6 TL gibi trajikomik düzeylere indi.
Çalışanlar çalıştıkça çok kazanacak denildi. Muayene, ameliyat ve tüm tıbbi hizmetlerde çok büyük artışlar olmasına rağmen sağlık çalışanlarının döner sermayeleri eridi. Döner sermayeler çalışanın alın teri olduğu ilan edildi ama her ne hikmetse kurumların yaşadığı her finansal sıkıntıda döner sermayeler kullanıldı çalışanın hakkı başkalarına dağıtıldı.
Sağlık çalışanlarına ilave ücret artış taleplerine karşılık döner sermayeniz var denilerek hem kapılar kapatıldı hem de döner sermayeler yok edilerek çalışanın geliri azaltıldı.
2002 yılında bir Hemşire, İmam, Uzman Çavuş, Öğretmen ve Polis’ ten fazla maaş alırken bugün onlardan daha düşük maaş almaktadır. Bizim onların aldıkları maaşlarda gözümüz yoktur, biz de hakkımız olan maaşı almayı talep ediyoruz.
2002 yılında bir hemşire 500.TL. civarında maaş almakta olup bu maaşla 5 adet tam altın alabilmekteydi. Bugün itibariyle tam altının 1436.00 TL. olduğu görülmekte bu da hemşirenin maaşının 7000.00TL. civarı olmasını gerektirmektedir. Ancak bugünün Türkiye’ sinde hemşire 3500.00 TL. civarında maaş alabilmektedir. Bugün 2002 yılına kıyasla altın hesabı üzerinden hemşire maaşı yarı yarıya düşmüştür.
Döner sermaye ödemelerine göre harcamalarını, kredi ve taksitlerini ayarlayan sağlık çalışanları geçinemez hale geldi. Bir çalışanın evine borcunu ödemediğinden dolayı haciz gelirse, geçim sıkıntısı nedeniyle ailesindeki huzur bozulursa bunun vebali çalışanın emeğini yok eden ve bunlara kayıtsız kalanlardadır.
Çünkü döner sermaye sistemi çökerken çalışanı da girdabın içine aldı ama çare aranmadı, çözüm üretilmedi. Pansuman bile sayılamayacak tedbirler büyük çözümler gibi sunuldu.
Her seferinde bunların bir işe yaramadığı anlaşıldı. Defalarca bu sorunu çözün, sistem kötüye gidiyor dememize rağmen çağrılarımıza kulak tıkandı. Malum-Sen’in her toplu sözleşmede döner sermayeler 400 TL artacak lafları ile çalışanlar oyalandı. Bu da yetmezmiş gibi Döner Sermayelerden kesilen vergiler ile çalışanlar Mayıs ayında vergi dilimine takılırken döner sermayeleri emekliliklerini de yansıtılmayarak bir kez daha mağdur edilmektedirler.
Kısacası bardak doldu, sabır taştı. Bugün yapılması gereken performansa dayalı döner sermaye sistemini yeniden dizayn etmektir. Sistem artık yamalarla kurtulacak gibi değildir. Sistemi temelden yapılacak değişikliklerle düzeltmek mümkün olacaktır.
Bu yapılırken de çalışan sistemin ana ekseni olmalı ve merkezine konmalıdır. Çalışanların aldıkları ücretleri makul bir düzeyde tutacak ve emekliliklerinde de yansımasını sağlayacak adaletli bir sistem acilen hareket geçirilmelidir.
Sağlık Bakanlığı bu konuya öncelik vermeli ve gerekli yasal hazırlığını bir an önce tamamlamalıdır. Şunu hiç kimse unutmasın; Sağlık çalışanlarının döner sermaye ile ilgili talepleri lütuf değil haktır. Ekstra istek değil olması gerekendir.
Türk Sağlık-Sen olarak buradan Sağlık Bakanlığına sesleniyoruz; çalışanın döner sermayesini yok etmek yerine adaletin sağlandığı ve emekliliğe yansıtıldığı bir düzeni sağlayın. Döner sermayeler bir sorunun değil çalışan için ekonomik bir iyileştirmenin adı olsun.
Hepinize Teşekkür Ediyor, Saygılar Sunuyorum.
Dr. Ali İhsan YILMAZ
Türk Sağlık Sen Antalya Şube Başkanı