Kırşehir'de Sağlık Çalışanları İş Bırakarak eylem yaptı.
Değerli basın mensupları, Cefakar sağlık çalışanları;
14 Mart Tıp Bayramı’nın yaklaştığı bir günde gönül isterdi ki, siz sağlık çalışanlarına güzel ve müjdeli haberler verelim, 14 mart’ı bayram havasında kutlayalım. Ancak geldiğimiz noktada; sağlık çalışanlarının problemlerinin giderek arttığı, çalışan memnuniyetinin göz ardı edildiği, çalışan taleplerinin sürekli ötelendiği görülmektedir.
Sağlık çalışanlarına yapılan tüm haksızlıklara dur demek adına bugün burada toplanan tüm sivil toplum kuruluşlarına teşekkür ediyoruz.
Şiddet, yetersiz istihdam, ağır iş yükü, bitmek bilmeyen nöbetler, yapılan haksız uygulamalar nedeniyle sağlık çalışanları ağır bir tükenmişlik sendromu ile karşı karşıyadırlar.
Bunların yanı sıra tüm memurların maaşla aldığı sabit ek ödemelerin sağlık çalışanları için her ay geciktirilerek yatırılması, yoğun çalışmaya rağmen performans ücretlerinin 1.5 tl gibi komik ücretlere inmesi ve ekonomik kayıpların dayanılacak sınırı çoktan aşması gibi durumlar yaşanmaktadır. Emeklilikte bekleyen sefalet ile ilgili de sürekli topun taca atılması çalışanda dayanılacak hal bırakmamıştır.
Kamu hizmeti yürüten ama kadro talepleri yerine getirilmeyen kamu dışı aile sağlığı çalışanları, vekil ebe hemşireler ve 4/C’liler umutsuzluğa sevk edilmektedir.
Memurlarımız yok sayılmış, hizmetliler görevini yaptıkları memur kadrosuna atanmamıştır.
Aile sosyal politikalar bakanlığında çalışan personelin problemleri göz ardı edilmekte; kendi kadrosu dışında çalıştırılmakta, nöbet ücretleri adil ödenmememekte, çağdaş kölelik usulü ile taşeron elemanlar çalıştırılmakta, ve özlük haklarında bir çok adaletsiz uygulamalar bulunmaktadır.
Kısacası sağlık hizmetlerinde görev alan doktorumuzdan hemşiresine, ebemizden sağlık memurumuza sağlık teknisyenine, teknik personelden, memura, hizmetli arkadaşlara kadar her birinin sorunu ve sıkıntısı vardır.
Bizlerin önceliği, her zaman çalışanlarımız olmuştur. Bugün iş bırakma eylemine neredeyse sağlık alanında faaliyet gösteren tüm stk’lar katılıyor. Biri hariç o da Memur Sen’e bağlı sağlık-sen. Önceliği makam ve bakan olanlar, gücünü idareden alanlar bu çağrımıza cevap vermemiş ve eylemimize katılmamıştır. Toplantılarında idareci ağırlayıp, bakandan oy toplayın talimatı alanlar, çalışan hakkı için iş bırakıldığında ortada yoklar. Onların yeri idareci yanıdır. Çalışanlarla alanlara çıkmak yerine idarecilerle poz vermek tek yaptıkları iştir. Tüm sağlık çalışanları kendilerini uçurumun kenarına götüren bu yetkilendirilmişleri iyi tanımalı ve görmelidir. Bunlara üye olarak kalınan her saniye çalışanın kendine verdiği en büyük zarardır.
Sağlık bakanının yandaş sarı sendikanın yaptığı bir toplantıya katılmasının ne kadar etik olduğu tartışılmakla birlikte, bu toplantıda söz alan sağlık bakanı “sağlık çalışanlarının yapmış olduğu işin çok kutsal bir iş olduğunu söylemiş, bunun değeri para ölçülemez milletin duası yeter diyerek ifade etmiştir.' Bizde diyoruz ki, bize milletin duası yeter, biz bunun farkındayız, bırakın duayı millet etsin. Siz bakan olarak sağlık çalışanlarının yığınla birikmiş olan problemlerine çözüm üretiniz. Milleti kandırmaya, çalışanlarla alay etmeye hiç kimsenin hakkı yoktur.
Sağlık bakanlığı dün ''şifa veren ele vefa'' adlı bir program düzenlemiştir. Öncelikle belirtmek isteriz ki bakanlık hiçbir zaman sağlık çalışanlarına vefa göstermemiştir. Şifa veren elleri sorunları ve dertleri ile baş başa bırakmıştır. Süslü toplantılarla bu işi geçiştirmeyi adet edinmiştir.
Dertler boyu aşmış, sabır taşı çatlatmıştır. Ama hala çözümden uzak açıklamaları ile iktidar, sorunlara ne kadar uzaklığını ortaya koymaktadır.
70 yaşına kadar istenirse çalışılabilecekmiş, biz 70 yaşına kadar çalışma değil, emeklilikte rahat etmek ve insanca bir ücret almak istiyoruz. Bunun için döner sermayelerin emekliliğe yansıtılmasını talep ediyoruz.
Yıpranma payı ile ilgili çalışma yapılıyormuş, yıpranma payı için 1 senedir aynı sözler söyleniyor. Somut bir adım, ortaya çıkmış bir icraat yok.
Artık siyasetçinin iki dudağı arasından öteye gitmeyen vaatlerden bunalan çalışanlar; devletin somut adımlarını, hayata geçen uygulamalarını görmek istiyor.
Sağlık çalışanları olarak ne lütuf bekliyoruz, ne de karşılanamaz talepleri dile getiriyoruz. Sadece hakkımızı talep ediyoruz. Haklı taleplerimizi dile getirmek ve çalışanların talepleri karşısındaki vurdumduymazlığa tepki olarak tıp bayramı arifesinde iş bırakıyoruz.
Çalışanların taleplerinin yerine getirilmesi ve türkiye kamuoyunda tekrar güçlü bir şekilde gündeme gelmesi adına yaptığımız bu eylemle alanlara çıktık ve yetti gari diyoruz.
Değerli basın mensupları;
Bu sıralar herkes devlete taleplerini iletiyor, bizde sağlık çalışanları olarak 10 maddelik taleplerimizi dile getiriyoruz.
1- İş güvencesini kaldırma girşimleri yerine tüm çalışanların kadrolu olduğu taşeron sitemimindeki çağdaş köleliğe son verilmesini istiyoruz.
2- Yitik hakkımız olan ve yıllardır verilmeyen yıpranma payının (fiili hizmet zammının ve ek zamların) verilmesini istiyoruz.
3- Çalışırken de, emeklilikte de insanca yaşayabilecek, güvenceli bir gelir talep ediyoruz.
4- Çalışanların can güvenliğini tehdit eden, şiddetin en aza indirilmesini, bunun için caydırıcı tedbirlerin alınmasını istiyoruz.
5- Her kurumda bir kreş, tüm çalışanlara lisans tamamlama gibi düzenlemelerin acilen hayata geçirilmesini istiyoruz.
6- İş yükü fazla olan aile hekimlerimizin ve aile hekimliği personellerinin nöbetlerinin iptal edilmesini istiyoruz.
7- Adam kayırmacılığa, torpile, tehdide, mobinge, haksız atamalara karşı çıkıyor, idarecilerin adaletli olmalarını talep ediyoruz.
8- Hizmetli arkadaşların veri hazırlama kontrol işletmenliği kadrosuna geçirilerek mağduriyetlerinin giderilmesini istiyoruz.
9- Tıp eğitiminde niceliği değil, niteliği ön plana alan politikaların uygulanmasını talep ediyoruz.
10- Tüm vatandaşlarımıza ücretsiz, eşit, ulaşılabilir ve nitelikli sağlık hizmeti sunulmasını, katkı ve katılım paylarının kaldırılarak mağduriyetlerin ortadan kaldırılmasını istiyoruz.
Kısacası taleplerimiz çalışma hayatımızda huzur ve memnuniyetimizdir. Bu konudaki kararlı tavrımızı güçlü bir şekilde yansıtmak sağlık çalışanlarının taleplerini bir kez daha türkiye gündemine taşımak, alanlarda sesimizi duyurmak, gasp edilen haklarımızı almak ve geleceğimize sahip çıkmak adına bu gün türkiye de tüm sağlık kurumlarında iş bırakıyoruz. Sağlık alanında faaliyet gösteren sivil toplum kuruluşlarını bir araya getiren bu taleplerimizin karşılık bulmasını istiyoruz.
“Mutlu Sağlık Çalışanı, Mutlu Türkiye' diyerek katılımlarınızdan dolayı hepinize teşekkür ediyor saygılar sunuyoruz.
Yusuf AYDIN
Türk Sağlık SEN
Şube Başkanı