Türk Sağlık-Sen Hatay Şube Başkanı Hayrettin ŞAHİN Çanakkale zaferinin 104.yıl dönümü dolayısıyla yaptığı açıklamada ;
Çanakkale hak ile batılın, maddiyat ile maneviyatın gelmiş geçmiş en çetin hesaplaşmalarından birinin sahnelendiği er meydanıdır, Bu er meydanından, şahsi geleceğini değil milletinin ortak geleceğini düşünenler, zoru gördüğünde dönmek yerine ölmeyi göze alanlar, şairin dizelerinde dile getirdiği gibi "İleri atlıp sellercesine, alnından vurulup tam ercesine, bir gül bahçesine girercesine bu kara toprağa girenler" alınlarının akıyla çıkmış ve tarihin en nadide sayfalarındaki yerini almıştır. Iste o kahramanlar ki, gençliğinin bahannda, pek çoğu daha oyun çağlarında şehadet şerbetini içip, kanlarıyıa kıpkırmızı bir gelincik tarlası gibi süsleyip benedikleri bu toprakları bizlere vatan olarak emanet bıraktılar.
Son iki asırdır sürekli gerileyen Osmanlı İmparatorluğu'nun kazandığı bu zafer; her ne kadar Devletin göküşünü engelleyememiş olsa da bizlere, gosterdiği kahramanlık ve askeri dehası ile Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ü hediye etmiştir. Çanakkale Zaferi ile milletimizin bağrında yeniden alevlenen milli ruh, Istiklal mücadelesini harekete geçiren güce dönüşerek bugünkü devletimizin kurulmasını ve cennet vatanımızın tanımasını sağlayan fikriyatın beşiği olmuştur. Coğrafyamızda kan ve gözyaşının hâkim olduğu, savaş ve işgallerin hüküm sürdüğü, yanı başımızdaki ülkelerde dayanılmaz ve kabul edilemez acıların yaşandığı bu günlerde, ülkemiz üzerine oynan kirli oyunlar da artık sıcak bir çatışmaya dönüşmüş durumdadır. Gelişmeler, ülkernizin her karış toprağını ve değerlerimizi yeniden Çanakkale ruhu içinde, Devletimizin kuruluş prensipleri çerçevesinde müdafaa etmeyi zorunlu kılmaktadır. Yanı başımızda olup bitenlere baktığımızda, teröristlere büyük denilen devletlerin hamiliğinde bir devlet kurdurulmaya çalışıldığını, topraklarımızın bir kısmının da kurulacak bu devlete verilmek istendiğini görüyoruz.
Yeni Zelanda'da 49 kişinin ölümüyle sonuçlanan vahşi katliam ve hortlatılmak istenilen Türk ve İslam düşmanlığı, kıtalar ötesinden bizlere gönderilen asırlık bir mesaj midir? Bir asır önce, Çanakkale ile onulmaz bir yara alan, milli mücadele ile yerle bir olan kirli planın yeniden sahnelendiğinin bilincindeyiz. Hak ile batılın, doğru ile yanlışın, iman ile küfrün 21. yüzyıldaki hesaplaşması da yine bu topraklarda gerçekleşecektir. Zaman, Türk milletini bir kere daha teste tabi tutmaktadır. Çanakkale'de destan yazan kahraman ecdadımız, her düştüğümüzde yeniden ayağa kalkmamızı sağlayan milletimizin yüreğindeki sarsılmaz iman, bizlere şimdiden zaferi müjdeliyor.İçinde bulunduğumuz durum ne olursa olsun, geçmişimizden aldığımız feyzle her türlü mücadeleyi vermeye hazırız, korkmuyoruz! Biliyoruz ki bu vatan, bir mezar taşı dahi olmayan, toprakla haşrolmak şehitlerin son sözü, gazilerin gelecek nesillere bıraktığı emanetidir. Ülkemizi bölmeyi, milletimiz üzerinde operasyon yapmayı amaçlayan şer odakları; evlat acısını bağrına taş basarak dindiren analar, gözyaşlarını yüreğine gömen babalar, kuş uçmaz kervan geçmez dağlarda Türk Bayrağı dalgalansın diye canlarını veren yiğitler oldukça, bu emellerine asla ulaşamayacaklardır.
Bundan 104 yıl önce dönmeyi düşünmeden istiklâl yoluna düşenler gibi bizler de aynı inanç ve kararlılıktayız. Atatürk'ün Çanakkale Savaşı'nın kırılma noktası olan "Ben size savaşmayı değil ölmeyi emrediyorum" şeklindeki talimatıyla ölüme koşan kahraman ecdadımıza layık olacak, hak yolundan dönmeyeceğiz. Bu duygu ve düşünceler içinde Türk milletinin görkemli Çanakkale Zaferi'ni ve Şehitler Haftası'nı kutluyoruz. Başta biricik varlığımız Devletimizi, demokrasimizi ve Cumhuriyetimizi bizlere hediye eden Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere vatanı, milleti, ülkesi ve namusu için canlarını vermekten çekinmeyen gelmiş geçmiş bütün gazi ve şehitlerimize minnetlerimizi ifade ediyor, emanetlerine sahip çıkacağımıza söz veriyoruz. "