Türk Sağlık-Sen Balıkesir Şube Başkanı ve Kamu-Sen Balıkesir İl Temsilcisi Musa Bilal sağlık alanına dair Merhaba Gazetesi’ne değerlendirmelerde bulundu. Bilal, “Sağlık çalışanlarına sendika baskısı yapılıyor” dedi.
Türk Sağlık- Sen Balıkesir Şube Başkanı Musa Bilal sağlık personellerinin en önemli sorunlarından birinin iş yükü olduğunu ifade etti. Bilal “ Sağlık çalışanları aşırı iş yükü ve performansa dayalı sistemle çalıştıkları için yıpranmışlıkları hat safhada. Bunula birlikte bu performanstan hekimlerin dışında hiçbir personel yararlanamıyor. Sağlık çalışanları bu sistemle çok sayıda işi bir arada yapmak durumunda kalıyor. Bu sistemde özellikle hemşirelerimizin iş yükü daha da artıyor. Balıkesir’de yeteri kadar hemşire olmasına rağmen bu hemşireler büro hizmetlerinde kullanılıyorlar ve bu şekilde bu iş yükü diğer insanların üzerine biniyor. Öncelikle yeni atanan İl Sağlık Müdürü’nden bu sorunu çözmesini bekliyoruz. Burada özellikle şunu da belirtmek isterim. Yasal olarak belirli sağlık problemleri olan ve raporu olan hemşirelerin nöbet vb. bazı işlerden uzak tutulması gerekiyor. Bu yasal bir hak. Yalnız iş öyle bir boyuta geldi ki hiçbir raporu olmayan personeller nöbetlerden muaf tutuluyor. Özellikle Sağlık-Sen’e üye olan personellere imtiyazlı davranılıyor” şeklinde konuştu.
“PERSONELE PSİKOLOJİK BASKI YAPILIYOR”
Türk-Sağlık-Sen Balıkesir Şube Başkanı Musa Bilal, “Sağlık personellerine ‘bize üye olmazsan işlerin hallolmaz’ deniliyor. Buradan ayrıca bir sendika baskısı da doğuyor. İnsanlar en temel özlük haklarıyla tehdit edilerek sendikaya üye yapılıyorlar. Bu yöntemle sindirilmiş bir sağlık personeli ordusu yarattılar. Bu sindirilmiş personeller kaliteli sağlık hizmeti veremezler. Sendikalar sendikacılık sınırları içerisinde kalmalıdırlar. Yöneticiler Sağlık- Sen’li ve mahiyetinde çalışan personellere bir sendikaya üye olmaları noktasında telkinlerde bulunuyor. Bu durum her şeyden önce gayri ahlaki bir tutumdur. Kişiler anayasaya göre özgür iradesi ile sendikalara üye olur ve yine özgür iradesiyle sendikalardan istifa ederler. Zaten iş yükü artmış olan insanlara psikolojik baskı yapılıyor. “dedi.
“SORUŞTURMA HALA NİHAYETE ERMEDİ”
Bilal “Balıkesir’de iki büyük hastanede özellikli birimde çalışmadığı halde özellikli birimde çalışıyormuş gibi gösterilen yandaşları biliyoruz. Bu konuyla ilgili hale devam eden bir soruşturma var. Sendikamızın müracaatıyla başlatılan bu soruşturmanın içeriği; devleti zarara uğratma haksız kazanç elde etme ile ilgili. Bu soruşturma başladığından bu tarafa iki sağlık müdür geldi. Bu üçüncü sağlık müdürü. Ama her nasılsa soruşturma nihayete ermedi. Suç sabit bunu yetkililerle de görüştük. Bu soruşturmanın ivedilikle sonuçlandırılmasını ve suçluların cezalarını çekmesi gerekmekte. Katlarda 28 hastaya 1 personel düşerken, özellikli birimde çalışmadığı halde o birimde çalışıyormuş gibi gösterilip haksız kazanç elde etmeleri hem personel arasında ücret adaletsizliği doğuruyor, hem de diğer personelin motivasyonunu düşürüyor. Biz yeni sağlık müdüründen bu sorunları çözmesini bekliyoruz.
“DEVLETİN SENDİKASI OLMAZ”
Başkan Bilal, “Hiçbir personele imtiyazlı davranılmasın. Bizim üyelerimize de imtiyazlı davranılmasın. Hak neyse, adalet neyse, liyakat neyse o olsun. Biz bunu istiyoruz. Hakkaniyete ve adalete önem verilmediği zaman işte günümüzdeki idareci tipleriyle karşı karşıya kalıyoruz. Mesleki yeterliliği olmayan insanlar yandaş oldukları için idareci yapılıyor ve ayrıca bir haksız kazanç elde ediliyor. Bu sizden bu bizden anlayışıyla yapılan şeyleri gördük. Bunu bedelini çok kötü bir şekilde ödeyecektik. Memlekete kasteden bu örgüt maalesef Memur-Sen seçimlerinde etkili olmuştu. Hepsi birlikteydi. Biz sahaya çıktığımızda devletin sendikası diye tabir ediyorlar. Sağlık alanında 25’in üzerinde sendika var irili ufaklı. Ama devletin sendikası olmaz. Bu algıyı oluşturmak sendikacılığa yapılmış en büyük hakarettir. Sendika çalışanlarının haklarını korumayla görevlidir.” ifadelerini kullandı.
“DEVLET MEMURU BİR DAİRE KAYBETTİ”
Sendikaların, üyelerin haklarını koruması gerektiğini söyleyen Başkan Bilal, “Sendikanın görevi toplu sözleşmelerde üyelerinin hakkını korumaktır. Sağlık personeli 2009’dan bu taraf yapılan toplu sözleşmelerde ne kadar ezildiğini ve mağdur olduğunu çok iyi biliyor. Bakınız şu anda toplu sözleşme zamanı. Karşımızdaki sendikanın nasıl bir toplu sözleşme imzalayacağını göreceğiz. Geçmişte toplu sözleşmelerde kılık kıyafet yönetmeliğine uymama gibi, Cuma namazına gidebilme gibi konuları bir kazanım elde etmişler gibi aktardılar. Bu vesileyle sağlık personelinin başka bir gözle gördükleri ortaya çıkıyor. Çünkü bu memlekette sağlık personelinin cuma namazına gitme gitmeme gibi bir sorunu yok. Kılık kıyafet yönetmeliğini bile kazanç elde etmişler gibi gösterdiler. Kamuda çalışan personeller aynı zamanda devleti temsil ederler. Devletin temsil eden kişilerin de kendilerine kılık kıyafet yönünden daha dikkatli davranmaları ve güven verici olması gerekmekte. 2001 yılından 2009 yılına kadar mamur maaş artışlar %210 iken 2009’dan sonra %110 artmıştır. Her devlet memuru %50 oranında bir kayba uğramıştır. Bu hesaba göre her devlet memuru bir daire kaybetmiştir. Bu gün yarın hükümet teklifini açıklayacak. Bakalım ne olacak?” ifadelerini kullandı.
“O ZAMAN GÖRELİM KİM YETKİLİ KİM YETKİSİZ”
Yetkili sendika belirlenmesinin üye sayısına göre yapılmaması gerektiğini söyleyen Başkan Musa Bilal, “Dünya Sendikalar Birliği bu sendikayı bağımsız bir sendika olarak görmüyor. Bakınız bu sendikanın 2001 yılında 40 bin üyesi varken, bu gün itibariyle 1 milyon üzerinde üyesi var. Bu normal bir sendikal büyüme olarak görülmemektedir. Bunun için de biz yetkili sendikanın üyelik sayısı üzerinden belirlenmesini doğru bulmuyoruz. Yetkili olan sendika sandıkla belirlenmelidir. Biz de görelim o zaman kim yetkili kim yetkisiz” dedi.
“SORUNLARI BİRLİKTE ÇÖZELİM”
Siyasetçilerin, sendika başkanlarıyla da görüşmesi gerektiğini söyleyen Başkan Bilal, “Siyasetçiler Balıkesir’de yapılan sağlık hizmetlerini neden bize sormuyorlar. Kime soruyorlar bu hizmetleri ahbap çavuş ilişkisiyle mi yapıyorlar. Sorunları birlikte çözelim. Hizmet yapılacaksa Balıkesir’ yapılacak. Havran’a 20 yataklı hastane yaparken 3 kilometre ileride Edremit Devlet hastanesi olduğunu bilmiyor musunuz? Her yere plansız olarak hastane yapılıyor. İçinde kadrolar yeterli değil. Hala vatandaşlar İzmir’e ya da başka yerlere gitmek zorunda kalıyorlar” dedi.
“SAHTE MİLLİYETÇİLERDEN DEĞİLİZ”
Bilal, “Son olarak şunu da belirtmeliyim biz sahte milliyetçilerden değiliz ve Allah bizi bu sahte milliyetçilerden korusun. Biz bu şehrimizde gerektiğinde bayraklarımızı elimize alıp gerekli reaksiyonu gösterdik. Önce vatan, bayrak ezan diyen bir yolda yürüyen insanlarız. Önce ülkem, sonra sendikam diyen bir anlayışa sahibiz. Bütün Baskılara rağmen Balıkesir’de önemli bir sayıda olan Türkiye Kamu Sen üyelerini buradan alkışlıyorum. Burası dik duruşun adresidir ve sendikacılık çizgisinde olan bir sendikadır. Biz eşimize dostumuza makam dağıtmaktan önce devlete dair hükümlülüklerimizi yerine getirmemiz gerektiği bilincindeyiz” dedi.