SENDİKACILIĞA ÖZENEN İDARECİLER KOLTUĞUNU BIRAKIP MEYDANA İNSİN

SENDİKACILIĞA ÖZENEN İDARECİLER KOLTUĞUNU BIRAKIP MEYDANA İNSİN

Türkiye Kamu-Sen Gaziantep İl Temsilciliği olarak; yerel Sabah Gazetesinden Hüseyin KARATAŞ’ın“Türkiye’de Memur Sendikacılığı” hakkındaki sorularını yanıtladık.

Gaziantep’te birçok kurum müdürlerinin sendikacı gibi davranmasını eleştiren Türkiye Kamu- Sen Gaziantep İl Temsilcisi Kemal Kazak, “Birtakım idareciler çalışanlara baskı yapıp mobbing uygulayarak, başka bir sendikaya üye olmaları için zorluyor” dedi.

Kazak, “ Bu konuda çok şikâyet alıyoruz. Devletin ve kamu kurumların imkânları ile sendikacılık yapmak sendikacılık değildir. Dolayısıyla idareciler, sendikacılığa özeniyorsa koltuklarını bırakırlar, meydana inerler, eşit şartlarda yarışırız” diye konuştu.

MEMURLARA SİYASET YAPMA HAKKI TANINMALI
4688 Sayılı Kamu Görevlileri Sendikaları Kanunu'nun 2001 yılında yürürlüğe girdiğini söyleyen Kazak, Türkiye Kamu Sen’in bu kanunun çıkmasında büyük mücadele verdiğini ifade etti. Kazak, “Bu yasanın içerisinde bireysel ve kişisel yasalar olsun isterdik. Sendika olarak, memurun siyaset yapma hakkının verilmesi ve grevli toplu sözleşmeli bir yasanın çıkmasını istiyoruz. Çünkü bu yasa sendikacılığın olmazsa olmazıdır” şeklinde konuştu.

SENDİKA ÇALIŞANIN HAKKINI SONUNA KADAR SAVUNUYOR
“Sendikalar resmileşmeden önce çalışanlar, ilgili kişi ile görüşmek için kurumlara gittiğinde randevu bile verilmiyordu” diyen Kazak, “Şu anda sendikalı birisi haksızlığa uğradığında, sendika çalışanın hakkını sonuna kadar savunuyor. Sendikalar Kanun’u çıkmadan önce çalışanın söz hakkı yoktu. Ancak sendikacılar, üyenin hakkı için sonuna kadar mücadele ediyor” değerlendirme yaptı.

SENDİKALAR ÜYESİ VE ORTAYA KOYDUĞU MÜCADELESİ KADAR GÜÇLÜDÜR
Türkiye’de sendikacılığın zor olduğunu işaret eden Türkiye Kamu Sen Gaziantep İl Temsilcisi Kemal Kazak, 4688 Sayılı Kamu Görevlileri Sendikaları Kanun’unun genişletilmesinin önemine vurgu yaptı, konuşmasına şöyle devam etti: “Bu yasanın içeriğinin genişletilmesi gerektiğini her platformda dile getiriyoruz.

SENDİKAL KAZANIMLARIMIZDAN SADECE BİR KAÇI BİLE MEMURA CİDDİ ANLAMDA KATKI SAĞLAMIŞTIR
Ayrıca; sendikalar her istediğini alacak diye bir şart yok. Ama istediğimi almak için gerek eylem gerek basın açıklaması gerekse iş bırakma eylemine başvurur. Sendikalar üyesi ve ortaya koyduğu mücadelesi kadar güçlüdür. Çalışan her kesimin emeklilik hayatını düzenleyen 5510 sayalı kanunda emekli olabilmek için prim ödeme gün sayısı 9 bin 600 iş gününden 7 bin 200’ye düşürüldü.

Sendikalardan önce şu an memurların aldığı promosyon ücreti, hiçbir kamu çalışanına verilmezdi. Kurum idarecisi kafasına göre kullanırdı. Türkiye’de ilk promosyon davası Türk Sağlık-Sen Gaziantep Şubesi üyesi Ali Arpacı adına açılmış ve de dava kazanılarak örnek bir dava olmuştu.

4/B’li çalışanların tek taraflı sözleşme hakkının iptal edilmesi yine Türk Sağlık-Sen Genel Merkezi tarafından açılan dava ile kazanılmıştır.

Gerek İl Disiplin Kurulunda gerekse Yüksek Disiplin Kurullarında verilen mücadele neticesinde birçok arkadaşımızın ceza almaları engellenmiş ve hatta memurluktan atılmalarının önüne geçilmiştir.

2 yıllık ön lisans sağlık mezunlarının, yapılan çalışmalar sonucunda lisans tamamlama hakkını elde ettikler. Bunlar sendikanın gücü ve mücadelesi ile oldu.

Her kamu çalışanı bir sendikaya üye olmalıdır, fakat üye olacakları sendikayı iyi analiz etmeliler.”Hüseyin Karataş

 

BİZİ SOSYAL MEDYADAN TAKİP EDİN