DAHA KAÇ KURBAN VERECEĞİZ?

DAHA KAÇ KURBAN VERECEĞİZ?

Türkiye Kamu-Sen Gaziantep İl Temsilcisi Kemal KAZAK, kamuda sözleşmeli istihdam modelinin ortaya çıkardığı acı reçete hakkında bir açıklama yaptı.

KAZAK şu ifadelere yer verdi:

Bilindiği üzere 10 gün önce Gazi şehrimizdeki Beykent İmam Hatip Ortaokulunda Türkçe Öğretmeni olarak görev Saadet Harmancı; okul İdarecilerinin “memurluk hayatınız pamuk ipliğine bağlı, sizi bitiririz" sözlerine ve yapılan mobbinge dayanamadığı gerekçesiyle, intihar ettiği öne sürülmüştü.
Bilinmelidir ki; bu intihar sadece Aysbergin (buzdağının) görünen ve kamuoyuna yansıyan kısmıdır. Ya kamuoyuna yansımayanlar.

Uğradığı mobbinge ekmek kaygısıyla sineye çekenler mi?

Uğradığı mobbinge gelecek kaygısıyla boyun bükenler mi?

Uğradığı mobbinge sair sebeplerle sessiz kalanlar mı?

Hangisini sayayım. Hangisini söyleyeyim.

Hangi Bakanlık çalışanından söz edeyim.

Sağlık çalışanı perişan, Öğretmen perişan.

Memur perişan, Teknisyen perişan.

Hepsi yanlış sistemin ve yanlış uygulamanın kurbanı.
Perşembe’nin gelişi Çarşamba’dan belli olduğu gibi bu çarpık sisteminde yapacağı buydu. Ve nihayet yaptı da.

Peki; genç bir öğretmeni hayatının ve mesleğinin baharında intihara sürükleyen ve bir idareciye“memurluğun pamuk ipliğine bağlı” sözlerini söylettiren sistem nasıl sürdürülebilir? Bir idareci hangi yetki ve hangi kanuna dayanarak bu sözleri ifade edebilir.

- Elbette kamu çalışanlarını köleliğe mahkûm eden SÖZLEŞMELİ ÇALIŞMA MODELİ ile

- Elbette kamu çalışanlarını yurdundan yuvasından eden SÖZLEŞMELİ ÇALIŞMA MODELİ ile

- Elbette kamu çalışanlarını eşinden ve çocuklarından ayrı düşüren SÖZLEŞMELİ ÇALIŞMA MODELİ ile tehdit eder.

Artık sözün bittiği yerdeyiz. “Kısacası mızrak çuvala sığmaz” olmuştur.

Çürümüş ve kokuşmuş sisteme, birde iş bilmez, liyakatsiz ve kibir abidesi idareciler eklenince, kamu kurumlarımız hem memurlar açısından zindan olmaya hem idareciler tarafından tehdide açık olmaya devam edecektir.

O halde; kamu çalışanlarını canından bezdiren ve her türlü mobbinge açık olan bu ucube sistemden biran önce vaz geçilmeli ve vatandaşlarımıza fedakârca hizmet sunan kamu görevlileri rahatlatılmalı ve huzura kavuşturulmalıdır.

Şeyh Edebali’nin “insanı yaşat ki devlet yaşasın” sözünden hareketle, kamu görevlileri ivedilikle kadroya geçirilmeli ve hem kamu çalışanları hem de devlet yaşatılmalıdır.

Türkiye Kamu-Sen olarak; bu haklı talebimizi bir kez daha yineliyor ve hükümet yetkililerinden feryadımızı ses vermelerini istiyoruz.

Kemal KAZAK
Türkiye Kamu-Sen
Gaziantep İl Temsilcisi

BİZİ SOSYAL MEDYADAN TAKİP EDİN