Şiddete karşı alınan önlemlerin yetersizliği bir kez daha anlaşılmıştır ki sağlık çalışanlarına şiddet devam etmektedir. İş yükümüzün artmış olması ekonomik ve sosyal kayıplarımızla birlikte bazı kurumlardaki adaletsiz uygulamalar kayırmacılık çalışanları canından bezdirdiği yetmiyormuş gibi bir de şiddete maruz kalmamız kabul edilebilir bir olay değildir.
Sağlık çalışanları can güvenliklerinden yoksun bir şekilde hizmet üretmektedirler. Herkes evine sağ salim gidebileceğinden endişelidir. Bu şiddeti uygulayanları şiddetle kınıyoruz.
Biz Türk Sağlık Sendikası olarak, önlemlerin faydalı olmadığını defalarca tekrar ettik, etmeye devam edeceğiz.
Sağlık çalışanlarına uygulanan bu şiddetin boyutlarının ölümlere kadar gittiğine hep birlikte şahit olduk. İlimizde de bıçaklı yaralanmalar başta olmak üzere defalarca çeşitli darplara sözlü ve fiziksel şiddette maruz kaldık. Türk Sağlık Sendikası olarak; defalarca, önlemler acil olarak alınmalı, sağlıkta şiddet cinayete dönüştü diyerek uyarılarda bulunmuştuk.
Ne yazık ki uyarılarımız yetkililer tarafından dikkate alınmadığı gibi, kınama ve taziye mesajları ile geçiştirildi.
Daha önceki şiddetle alakalı yapmış olduğumuz basın açıklamalarımız da söylemlerimiz, Siyasi partilerin grupları ve TBMM komisyonlarında defalarca ısrarla yapmış olduğumuz teklifleri tekrar ediyoruz. Sağlık çalışanlarına; şiddet uygulayanlara, sağlık kurumlarında ortalığı birbirine katanlara bu işin sonunun tutuklu yargılanmak olduğunun idrakine varmaları sağlanmalıdır.
1. Türk Sağlık Sen olarak önerimiz, sağlık hizmeti veren birim ve yerler hiçbir ayrım gözetilmeden sıfır toleranslı alan olarak tanımlanmalıdır. Çünkü bu alanda işlenen suçlar da en sert yaptırımlar uygulanır ve Hâkimlerin taktir yetkisi yoktur. Hafifletici nedenler ve para cezasına çevrilme yoktur, cezalar net bir biçim de verilir.
2. Bunun yanı sıra şiddetin bir tedavi biçimi olarak algısı yıkılmalı, şiddet uygulayanların acil haller dışında, Kamu sağlık hizmetlerinden belli bir süre ve belli bir ücret karşılığı yararlandırılmaları getirilerek bu durum tersine çevrilmelidir.Şiddettin kendilerine bir fatura çıkaracağını bilmelidirler.
3. Şiddet uygulayanların tutuklu yargılanmaları sözde kalmamalı gereği mutlaka yargı organları tarafından yapılmalıdır.
Şiddete karşı bu tarz çözümlerin faydalı olacağına inanıyoruz.
Şiddete karşı, kınama ve temenni cümleleri yerine Sağlık Bakanlığına sunduğumuz ve TBMM komisyonlarında belirtmiş olduğumuz çözüm önerilerimiz ivedilikle dikkate alınarak, caydırıcı kararlar şeklinde çıkarılmalıdır..
Bunun öncülüğünü Sağlık Bakanlığı, sivil toplum kuruluşlarının düşünce ve tekliflerini alarak yapmalıdır.
Vatandaşlarımızın 7/24 bu kutsal hizmeti kendilerine en iyi bir şekilde sunma gayreti, samimiyeti ve özverisi içinde olan biz sağlık çalışanlarına anlayışla bakmalarını ve bu tür olumsuzluklarda bizimle beraber olmalarını kendilerinin de bundan mağdur oldukları bilinci ile hareket etmelerini bekliyoruz.