Sağlık Çalışanlarına Şiddet,

Sağlık Çalışanlarına Şiddet,

Sağlık Çalışanlarına Şiddet, Çözüme Kavuşturulmadıkça İçinden Çıkılmaz Bir Hal Alıyor.

         Sağlık Çalışanlarına şiddet, çözüme kavuşturulmadıkça içinden çıkılmaz biri hal alıyor.

07.02.2020 Cuma günü Uşak Eğitim ve Araştırma Hastanesi ek ünitesi Kadın Doğum ve Çocuk hastanesinde  yani burada  bir doktorumuz şiddete uğramıştır. Bu şiddet hasta yakını tarafında gelmiştir.Hasta numarasının yandığını fark etmeyerek ve kendisini çağırmadı bahanesi ile sağlık çalışanlarına sözlü olarak hakarette bulunmaya başlamış o esnada başka bir hastanın filmini beraber değerlendiren hekim arkadaşlar bekleme salonuna gelerek vatandaşla görüşüp onlara gerekli açıklamayı yapmak isteseler de sözlü hakaretlerle karşı karşıya kalmışlardır. Yine de hastayı içeri çağırıp muayene edip sakinleştirmek istediler.Bu esnada güvenlik görevlisi hasta yakınını dışarı çıkarırken hekimimizde onunla birlikte dışarı çıkıp sakinleştirmek istemiş fakat, hastanın başka bir yakını tarafında saldırıya uğramıştır.

        Doktorumuza acil şifalar diliyoruz. Şifa verene,  şiddet uygulayan şahsa da en ağır cezanın verilmesini istiyoruz.Ayrıca Kadın Doğum ve Çocuk ünitesinde de Kolluk güçlerinin olması gerektiğini bir kez daha hatırlatıyorum. 

Türkiye’de Sağlıkta şiddet çözülmesi gereken temel meselelerden biridir. Bugün artık sağlık çalışanları can güvenliklerinden yoksun bir şekilde hizmet üretmektedirler. Sağlık çalışanlarımız , evine akşam sağ salim gidebileceğinden endişelidir.

Şiddet, ağır darp, bıçaklama ve silahlı saldırı gibi ölümle sonuçlanabilecek bir seviyeye çıkmıştır. Kısacası sağlık çalışanlarının hayatı her dakika tehlike altındadır. 

         Bunun için sağlıkta şiddete acil çözümler ve ağır yaptırımlar gereklidir. Çünkü sağlıkta şiddetin durmak bir yana artarak devam etmesindeki en önemli neden etkin ve caydırıcı tedbirlerin hayata geçmemesidir. 

         Örneğin tutuklu yargılama sadece kağıt üstünde kalmaktadır. Uygulamada pek hayata geçmeyince, şiddet uygulayan elini kolunu sallaya sallaya gezdikçe çözüm olmamaktadır. 

        Sağlık çalışanlarına şiddet uygulayanlara, sağlık kurumlarında ortalığı birbirine katanlara bu işin sonunun tutuklu yargılanmak olduğunun idrakine varmaları sağlanmalıdır. Devletin ceza sistemi ve uygulayıcıları bunu hissettirmelidir. 
Bunun yanı sıra şiddetin bir tedavi biçimi olarak algısı yıkılmalı, şiddet uygulayanların acil haller dışında kamu sağlık hizmetlerinden belli bir ücret karşılığı yararlandırılması getirilerek bu durum tersine çevrilmelidir. 


         Yani kişi sağlık çalışanına şiddet uyguladığında belli bir süre ücretsiz sağlık hizmetinden faydalanamayacağını bilmelidir. Şiddetin kendisine bir fatura çıkaracağını anlamalıdır. 


         Tüm bunların yanı sıra Türk Sağlık-Sen olarak önerimiz sağlık hizmeti veren birimlerin ve yerlerin hiçbir ayrım gözetilmeden ( Sıfır Toleranslı Alan) olarak tanımlanmasıdır. Sıfır toleranslı alanlarda işlenen suçlara en sert yaptırımlar uygulanır ve bu suçlara karşı hakimlerin bir takdir yetkisi de bulunmaz. 
Para cezasına çevrilme veya hafifletici sebepler göz önüne alınmayarak cezalar net bir biçimde verilir. 
Böyle bir alan tanımlaması ile eminiz ki sağlık kurum ve kuruluşları daha güvenli yerler haline geleceklerdir. 


      Sağlıkta şiddet konusunda da bu tarz çözümlerin faydalı olacağına inanıyoruz. Gereğinin yapılmasını bekliyoruz.

 

 

                                                                                                                                Mehmet ÖZKUK

                                                                                                                              TÜRK SAĞLIK-SEN

                                                                                                                             UŞAK ŞUBE BAŞKANI

BİZİ SOSYAL MEDYADAN TAKİP EDİN