11 Mart’tan bugüne sağlık çalışanları fedakarca bir mücadele ile kahramanlık destanı yazmaktadır. Bu süreçte 100’den fazla çalışma arkadaşımız şehit olmuş, 50 bine yakın arkadaşımızda virüse yakalanmıştır. Şehitlerimize Allah’tan rahmet, hasta arkadaşlarımıza da acil şifalar dileriz.
Salgının tekrar artış gösterdiği şu günlerde Sağlık Bakanlığı çalışanların
izinlerini iptal ederek yeni bir seferberlik başlatmıştır. Ancak sağlık
çalışanlarının da dinlenmeye ihtiyaçları vardır, bu husus göz ardı
edilmemelidir. Tüm sağlık çalışanları vatan, millet ve devlet için dün olduğu
gibi bugünde fedakârca göreve hazırdır.
Fakat bu süreçte önemli olan Bakanlığın ne yapacağıdır. Sağlık
çalışanlarının beklentileri artık karşılanmalı, özlük hakları
iyileştirilmelidir. Kırgın olan, tükenmişlik sendromu yaşayan çalışanların
motivasyonunu yükseltmek için bu şarttır.
Bu nedenle adaletsiz, haksız ve beklentileri karşılamaktan çok uzak
tavandan ek ödeme terk edilmeli, acil olarak maaşa tek ödeme şeklinde bir zam
yapılmalıdır.
Kadro bekleyen çalışanların talepleri karşılanmalı, 3600 ek gösterge hayata
geçirilmelidir.
Yıpranma payı makul bir düzeye getirilmeli, görevde yükselme sınavında
mülakatta herkese aynı puan verilmeli, 2019 yılına ait izin hakları önümüzdeki
yıla devredilmelidir.
Şiddete ağır yaptırımlar gelmeli, ehliyet ve liyakat esas alınarak bir
sağlık yönetimi dizayn edilmelidir. Hiç kimseye ayrıcalık yapılmamalı, ayrımcılık
uygulanmamalıdır.
Bakanlık alkış ve teşekkür yerine çalışanların taleplerine dikkat kesilmeli
bunları karşılamak için de gereğini yapmalıdır. Sağlık çalışanları madem
tam bir seferberlik halindedir o halde sağlık çalışanları için herşeyi seferber
etmek adına başta Bakanlık olmak üzere tüm kamu idaresi üzerine düşeni yapmalıdır.
Süreç iyi dilek ve temenniler devrini çoktan geçmiştir. Somut adımlar
atılmalı, kangrenleşen sorunlara çözüm üretilmeli, garabet düzenlemeler terk
edilmelidir.
Sağlık Bakanlığı izin iptali konusunda gösterdiği eşitliği tüm çalışanların
hak ve hukukları içinde titizlikle göstermelidir.
Sağlık çalışanlarının sadece bunlar yapılırsa ağzı tatlanacak gönlü
ferahlayacaktır. Aksi takdirde kuru laf, boş icraatlar devam ederse Sağlık
ordusu büyük bir yara daha alacaktır.
Pandeminin 1. dalgasında yapılan tüm hataları Bakanlık gözden geçirmeli ve
yanlışta ısrarını sürdürmemelidir. Virüsün insanların birbirine yaklaştıkça
yayıldığı nasıl bir gerçeklik ise sağlık çalışanlarının sorunlarına uzak kalındıkça
meselenin içinden çıkılmaz bir hal alarak her yere olumsuz tesirleri olacağı da
bir o kadar gerçektir.
Maske virüsten koruyor ise de sağlık çalışanlarının sorunlarını maskelemek sağlık
hizmetlerine zarar vermektedir.
Kısacası beklentimiz özlük haklarında gerekli iyileştirmelerin bir an önce yapılmasıdır. Çünkü kantarın topuzu kaçmış, sabır taşı çatlamış, bardak ta dolup taşmıştır. Türk Sağlık-Sen olarak dün olduğu gibi bugün de hak ve hukuk mücadelemizi sürdüreceğiz. Çeyrek asrı aşan sendikal mücadelemizde hiçbir zaman geri durmadık. Her daim çalışanın yanında olduk olmaya da devam edeceğiz. Hak sahibine teslim edilene, sorunlar çözülene ve talepler karşılanana kadar durmayacağız.
MUSA BİLAL
TÜRK SAĞLIK SEN
BALIKESİR ŞUBE BAŞKANI