Alın Terimiz Yok Sayılamaz

Alın Terimiz Yok Sayılamaz

Türk Sağlık-Sen Zonguldak Şubesi tarafından Bülent Ecevit Üniversitesi Uygulama ve Araştırma Hastanesi önünde bir basın açıklaması düzenlendi. 

Türk Sağlık-Sen Zonguldak Şube Başkanı Arzu Kara, burada yaptığı konuşmada şunları söyledi:

Değerli Basın Mensupları; 

Covid-19 Salgınının kahramanı sağlık çalışanlarımız 1 yıldır emsalsiz bir mücadele yürütüyorlar. Ülkenin her kademesindeki yetkililerin, kurumların ve tüm toplumun şahit olduğu bu fedakar mücadelenin karşılığında ne yazık ki sağlık çalışanlarının sorunlarına çözüm üretilmediği, adaletsizliklerin sürdürüldüğü, taleplerin görmezden gelindiği bir sene yaşadık. 

Sağlık çalışanları olarak maaşa zam şeklinde tek ödeme, döner sermaye sisteminin çalışan eksenli olarak yeniden dizayn edilmesi, sözleşmelilere kadro, 3600 ek gösterge, özlük haklarında iyileştirme, makul nöbet ücretleri, kreş gibi temel taleplerin hayata geçmemesini anlamakta zorlanıyoruz.  

Bu temel talepler olması gerekenlerdir. Ekstradan istenilen birer lütuf değillerdir. Yılların birikmiş meseleleridir. Bunlara çözüm istiyoruz. Alkışlar yerine somut adımlar görmek istiyoruz artık.  

Biz Türk Sağlık-Sen olarak sağlık çalışanların bu haklı talepleri için var gücümüzle mücadele ediyoruz, etmeye de devam edeceğiz.  Bugünde burada üniversite hastanemizde görev yapan fedakâr arkadaşlarımızın meselelerini bir kez daha gündeme getireceğiz. Ben burada sözlerime son verirken, sözü, meselelerin bizzat içinde olan arkadaşımız şube yönetim kurulu üyemiz Hakan ÖZCAN ‘a veriyorum. Kendisini neler yaşandığını ve çalışanların neler istediğini anlatacak. 

Türk Sağlık-Sen Zonguldak Şube Yönetim Kurulu üyesi Hakan Özcan ise yaptığı konuşmada, “ Üniversite hastanemizde sağlık çalışanlarının sabır taşı çatlamış, dayanacak tahammülleri kalmamıştır. Her çalışan sıkıntılar nedeniyle sorunlar yaşanmakta, ekonomisi sürekli kayba uğramakta, mağdur edilmektedir. 

Çalışanın emeği adeta çar çur edilmekte, pandeminin kahramanları canlarından bezdirilmektedir. 

Çünkü; 

Çalışanların fazla mesai ücretleri bir türlü ödenmemektedir.  

Performans kat sayıları ile ilgili keyfiyet uygulanmaktadır, çalışanların hakkı mevzuata göre değil de keyfe keder işlemlerle belirlenmektedir. 

Geçtiğimiz yılın son 5 aylık covid-19 ek ödemelerinden hala ses seda yoktur. Adı tavandan kendi yavandan olan bu ek ödemeler her ne hikmetse bizlere çok görülmüş, sanki böyle bir düzenleme hiç yapılmamış gibi bir tavır içerisine girilmiştir. Çalışanların alın teri niçin böyle yok sayılmaktadır. Şu salgın sürecinde yöneticiler açısından sağlık çalışanlarının meselelerinden daha önemli ne vardır merak ediyoruz.  Mesela kadro unvanı hizmetli olan arkadaşlarımızın performans katsayıları olmadığından performans ödemesi alamıyorlar. Almayanlara bir çare üretmek yerine hiç kimseye vermemeyi tercih etmekteki derin manayı biz çözemedik. Tüm çalışanların hepsinin çalışma şartlarını ekonomik ve özlük haklarını iyileştirmek yerine hepsini dibe vurdurmakla yapılmak istenen nedir? Bize açıklanmasını bekliyoruz. 

Mesele sadece ekonomide değildir. Çalışma ortamında planlamalar ile ilgilide sıkıntılar vardır. Hemşirelerin nöbetleri ile ilgili sorunlar, nöbet düzenlemelerinde özensizlikler mevcuttur  

İnsanın en temel ihtiyacı yeme ve barınma fakat görüyoruz ki hastanemizde yemekler gitgide her açıdan kötüleşiyor. Yoğun bir mesai harcayan sağlık çalışanlarımıza miktar, çeşit ve lezzet başta olmak üzere her açıdan yetersiz bir öğün sunuluyor. 

Biz çalışanlar için bu meselelerin bir an önce çözülmesini ve taleplerin karşılanmasını istiyoruz. Çalışanın hakkı, çalışana teslim edilmelidir diyoruz. 

Sonsöz olarak da teslim edilmeyen bir hakta bizim yani Türk Sağlık-Sen’in dir. O da bu hastanede yetkili olduğumuzu, yapılan türlü ayak oyunlarına rağmen Çalışma Bakanlığının yetkimizi tasdikleyerek imzalı, mühürlü bir şekilde,  kabul etmemekte ısrar edenlerin suratına tokat gibi çarpmıştır.  

Yetki ile ilgili işlemin, üniversiteye de gereğinin yapılması için gönderildiği halde, bu konuda  hala adım atmayanlar neyin peşinde bilmiyoruz? Ama bunu yapmak, mevzuatı çiğnemek, suç işlemektir. Defalarca dile getirmemize başvurmamıza rağmen hala bu tavır bir bilim yuvasına hiç yakışmamaktadır. Bu anlamda hakkımızı mutlaka alacağımızı buna Üniversite Hastanemizin Yöneticilerinin de uyacağını herkes iyi bilmelidir. “ dedi. 


BİZİ SOSYAL MEDYADAN TAKİP EDİN