Şube Genel Kurulumuz Başarıyla Tamamlandı.

Şube Genel Kurulumuz Başarıyla Tamamlandı.

Başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşları olmak üzere; tüm gazilerimizi saygı ve minnetle anıyor, tüm şehitlerimize ve covid-19 salgınında hayatını kaybeden tüm sağlık çalışanlarına özellikle ilimizde hayatını kaybeden 5 sağlık çalışanına bilhassa birlikte çalıştığımız Denizli şube başkanı Raif KURŞUNOĞLU’na Allah’ tan rahmet diliyorum.

Bu zor süreçte sağlık çalışanlarının kahramanca mücadelesine herkes tanık oldu. Yaşanılan ve yaşatılan tüm zorluklara rağmen cefakar sağlık çalışanları millet ve devlet için canları dahi olmak üzere her türlü fedakarlıklarda bulundular.

Bizde pandeminin ortaya çıktığı ilk andan itibaren sağlık çalışanlarının temel sorunlarına ve ihtiyaçlarına dikkat çektik.  Alanlara çıktık, başvurularda bulunduk, görüşmeler gerçekleştirdik. Kurumlarda sağlık çalışanları ile hep beraber olduk. Çözüm aradık, çare sunduk. Kısacası çalışanların sesi, nefesi olduk.

Bu dönemde; Sağlık çalışanlarının yüzde 79'u kendilerine gereken değerin verilmediğini, yüzde 17'si yöneticilerin kendi sorunları ile gerektiği gibi ilgilendiğini,Yüzde 92'si aldıkları maaş ve döner sermayelerin yeterli olmadığını, Yüzde 22'si gelir kaybı yaşadıklarını, yüzde 54'ü emeklerinin karşılığının verilmediğini, Yüzde 70'i geleceğe dair kendini güvende hissetmediklerini, Yüzde 43'ü çalışma şartlarının fiziksel ve psikolojik olarak hiç sağlıklı bulmadıklarını, Yüzde 75'inin en büyük kaygısı, virüsü aile bireylerine bulaştırmak olmuştur. Pandemide yüzde 49'u çalışma yerlerinin haricinde görevlendirilmiştir. Burada da sendika ayrımının yapıldığını görmekte ve şahit olmaktayız.

Bizler Türkiye Kamu-Sen olarak ‘Türkiye Sevdamız Ekmek İçin Kavgamız’ diye çıktığımız bu yolda; ülkemizle, milletimizin değerleri ile örtüşen ‘Önce Ülkem ve milletim, Sonra Sendikam’ diyen bir anlayışa sahibiz.

Değerli arkadaşlarım;

Bizler makam, mevki, menfaat peşinde koşanlar değiliz, suyun akışına göre taraf olanlardan da değiliz, Bizler her zaman milli değerlerimizin ve Türk Memuru’ nun yanında olduk. Tatlı su sendikacılığı yapmadık.

Türk Sağlık-Sen’ in üyelerine bunca baskı, tehdit yapılırken; Türk Sağlık-Sen üyesi olarak üyeliklerini devam ettiren tüm üyelerimizin dik duruşlarını alkışlıyoruz. Buradan selam gönderiyoruz.

Malum sendikanın bütün temsilcilerinin hastanelerde, müdürlüklerde idareci olduklarını görüyoruz. Bu yöneticilerin devletin idarecileri olduklarını unutup malum sendikanın temsilcisi gibi davrandıklarına şahit oluyoruz. Bu idareciler; ehliyet ve liyakattan uzak herhangi bir kriteri olmadan göreve getirilenlerdir. Bu beceriksiz, bilgisiz, ehliyetsiz, liyakatsiz idarecilerin sayesinde yetkiyi alanlar; Türk Memuru adına Toplu Sözleşme Masasına oturanlar, 6 toplu sözleşme de Türk Memuru’ nu hüsrana uğrattılar, kullanmış oldukları yetkiyi memur lehine kullanamadılar. .  Bakın bir toplu sözleşme hezimeti yaşandı. Sağlık çalışanlarının temel talepleri sümen altı edip, kapsamı sınırlı, getirisi zayıf düzenlemelerin altına imza atanlar %40 zam aldık, Kazanımlarımıza kimse sahip çıkmasın, tarihi toplu sözleşme diye hiç sıkılmadan konuşuyorlar.

Halbuki tablo ortada;

Ne istenen 600 TL seyyanen zam ne de %3 refah payı alındı.

Yıllık %21 zam isterken, imza attıkları yüzde 12’lik zam oldu.

Enflasyonun TÜİK’e göre yüzde 20’lerde olduğunu düşündüğümüzde bunların aldıkları sıfır zamdır. Yani memurun cebine bir kuruş dahi koyamadılar.

3600 ek gösterge ve sözleşmelilere kadro gibi iki önemli beklentide belirsiz bir sürece tamam dediler.

Türkiye Kamu-Sen bunlara itiraz ettiği için masayı terk edip, bu anlaşmayı kabul etmediğini ilan etmiştir. Çünkü biz çalışanın memnun olmadığı hiçbir şeye evet demeyiz.

Buradan yetkililere sesleniyorum! Türkiye Kamu-Sen üyelerinin ehliyetli, liyakatli, becerikli oldukları aşikardır. Artık Türkiye Kamu-Sen üyeleri bürokraside yer almak istiyor. Türkiye Kamu-Sen üyeleri devletini seven, şahsi menfaatlerinin önünde devletini düşünen, Türk milliyetçileridir. Devleti en iyi biz koruruz! Bu devlet için toprağa düşende biziz, ölüme gidiyoruz diyende biziz, şehit olacağız diyende biziz, çünkü Biz Türkiye Kamu-Senliyiz.

Sendikamızın mücadelesi, kuruluşundaki geleneklerinden, ilkelerinden sapmadan geleceğe yürümektedir. Bugüne kadar bunu yaptık. Ülkenin Türkiye Kamu-Sen'e ihtiyacı var. En zor şartlarda, en zor dönemlerde 'ben buradayım diyen' bir kuruluşun mensuplarıyız. Ülkemiz adına kaygı duyduğumuzda etrafımıza, sağımıza solumuza bakmadan 'biz buradayız' diyebilen yürekli insanların buluştuğu noktadır burası. Onun için sendikamız güçlüdür.

Türkiye Kamu-Sen’in yetkili olduğu 2001-2009 yılları arasında Toplu Sözleşme Masası’nda memur maaş zam oranı %216 iken, 2009’dan bu yana malum sendikanın imzaladığı Toplu Sözleşmelerdeki oran %110’ dur. Her devlet memuru %50 kayba uğramıştır. Onların derdi memur değil kendi yandaşlarına makam dağıtmaktır. Buradan sağlık çalışanlarına da sesleniyorum sizin üzerinizden yandaşlarına makam-mevki dağıtanlar asla sizin sorunlarınızı çözmediler, çözemezlerde. Zaman Türkiye Kamu Sen’e üye olma zamanıdır. Zaman Türk Sağlık-Sen’li olmaktır.

Şunu hiç kimse unutmasın ki çalışanın hakkını, hukukunu korunmak noktasında çalışanın yanında durmaktan Türkiye Kamu-Sen bir santim geri durmayacaktır. Onun için mücadelemizde, davamızda haklıyız ve güçlüyüz. 

Görevde Yükselme Sınavı, Unvan Değişikliği Sınavlarında asla sözlü mülakat olmamalıdır. Sözlü mülakatlar, malum sendika lehine propaganda yaparak hak gaspı yapıldığının itirafı niteliğindedir.

4B’lilere kadro verilmesi konusunda Türk Sağlık-Sen Genel Merkezi’nin nasıl mücadele ettiği ortadadır.

Herhangi bir kanun, yönetmelik, mevzuat değişikliğinde komisyonlara; yetkili olan sendika üye vermektedir. Şuan ki sağlık çalışanlarının problemlerini çözecek hiçbir çaba göstermedikleri ortadadır. Buna örnek olarak Döner Sermaye Yönetmeliği’nde yardımcı sağlık personelinin oranları düşerken, bu konuda ne gibi bir çabaları olmuştur?

Kamu çalışanlarının; yıpranma, ek gelirlerin emekliliğe yansıtılması, vergi dilimi, şiddet, emeklilikte yaşa takılma… gibi daha bir sürü sorunlarının hangisi halledildi? Yetkililerin vaatleri son bulmalı, kamu çalışanlarının sorunları biran önce çözüme kavuşturulmalıdır.

Üniversite Hastanelerinde görevli çalışanlarda benzer sorunlarla uğraşmaktadırlar. Özellikle Üniversite idarelerinin tercih ve iradelerini çalışandan yana kullanmamaları sorunları içinden çıkılmaz bir hale sürüklemektedir. Bunun yanı sıra tayin ve becayiş gibi temel haklarda bir türlü ilerleme olmaması kabul edilemezdir.

Kamudaki özelleşmenin dillendirildiği dönemlerde ‘bizde aynı düşünüyoruz’ diyen bir sendikal anlayış olabilir mi?

Bu sendikal anlayışa sahip her şeyi kabul eden, hiç mücadele etmeyen, hükümetin ve siyasilerin her dediğini kabul eden bir tutum sergileyenler, kamu çalışanları adına yetkiyi kullanmamalıdır.

Sağlık-Sen’in kendi yandaşlarına; evrakta sahtecilik, yanlış beyanla özellikli birimlerde çalışmayıp özellikli birimlerde çalışıyor gibi göstererek haksız yere kazanç, kişiler arası gelir adaletsizliği yaparak devleti zarara uğrattıklarını ortaya çıkardık. Bununla ilgili soruşturma sonuçlandı. Kişilere zimmet çıkarıldı. Sağlık-Senin yaptığı sendikacılık budur! Devleti zarara uğratmak suçtur! Sendikacılık hakkı korumak, hakkı yüceltmektir!

Sizin en iyi yaptığınız iş kendi yandaşlarınıza makam temin etmek, kamu çalışanlarını kendi özlük haklarıyla tehdit edilerek üye yapmaktır. Sendikacılığın tarihine kara bir leke olarak geçeceksiniz.

Türkiye Kamu-Senlileri de tarih dik duruşun adresi olarak yazacaktır.

Değerli arkadaşlarım;

Türk Sağlık-Sen Balıkesir Şubesi’ni 5. Olağan Genel Kurulda devraldık. Bugün 7. Olağan Genel Kurulumuzu gerçekleştiriyoruz. Şube Yönetim Kurulumuzla, temsilcilerimizle, üyelerimizle, Türkiye genelinde adımızdan söz ettiren bir şube olduk. Gerek basın açıklamaları ile gerek yapılan haksız uygulamalara, verdiğimiz reaksiyonla, Türk Sağlık-Sen Balıkesir Şubesi’ nin ne kadar aktif olduğunu gösterdik.

Değerli arkadaşlarım;

Sizlerin bunca zorluklara rağmen vermiş olduğunuz sahadaki mücadeleyi alkışlıyoruz. Her türlü baskıya, her türlü engellemelere rağmen bu sendikanın uç beyleri olarak; menfaatsiz, idealist olarak vermiş olduğunuz bu mücadele kutsaldır. Takdire şayandır.

Genel kurulumuz sonrasında sizlerden hızlı bir çalışma bekliyorum. İlimizde tüm Sağlık Kurum ve Kuruluşlarında yetkiyi almak hedefimizdir. Sizlere inanıyor ve güveniyorum.

Bundan sonraki odak noktamız artık yetkili sendika olmak toplu sözleşme masasına yetkiyle oturmak  olacaktır. Türkiye Kamu-Sen sendikacılığın tarihini yazmaya devam edecektir.

Bugün seçimlerimizi yapacağız. Yarın ise tek bir işimiz var o da çalışmak.  Hiç durmadan duraksamadan çalışacağız, yorulmak kelimesini lugatımızdan çıkaracağız.

Cehennem olsa gelen, göğsümüzde söndürürüz.
Bu yol ki Hak yoludur, dönme bilmeyiz, yürürüz;

Şu karşımızdaki mahşer kudursa, çıldırsa,
Denizler ordu, bulutlar donanma yağdırsa,

Bu altımızdaki yerden bütün yanardağlar
Taşıp da kaplasa âfakı bir kızıl sarsa,

Değil mi cephemizin sinesinde iman bir;
Sevinme bir, acı bir, gaye aynı, vicdan bir;

Değil mi ortada bir sine çarpıyor, yılmaz,
Cihan yıkılsa emin ol bu cephe sarsılmaz!

Değerli arkadaşlarım;

Ülkemizin içinde bulunduğu zor süreçte Türkiye Kamu-Sen’in omuzlarındaki sorumluluğun ne denli ağır olduğunun bilincindeyiz. Türkiye kamu-Sen zorlukları aşarak bugünlere geldi. Aynı azim ve kararlılıkla özellikle kuruluş ilkelerimizden taviz vermeden yolumuza devam edeceğiz. Yeni yönetim kurulumuza da başarılar diliyor, Allah yar ve yardımcımız olsun diyorum

Geçmiş dönemlerdeki yönetim kurulu üyelerimize ve temsilcilerimize hizmetlerinden dolayı teşekkür ederken; En çok ihtiyaç duyduğumuz birlik ve beraberliğimizi sağlamak adına Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün o ünlü veciz sözü ile konuşmamı tamamlıyorum

NE MUTLU TÜRK’ÜM DİYENE

Hepinize saygılar sunuyorum…

Musa BİLAL

Türk Sağlık-Sen Balıkesir Şube Başkanı

BİZİ SOSYAL MEDYADAN TAKİP EDİN