KAMU İŞVERENİ KAŞIKLA VERİP KEPCE İLE GERİ ALIYOR.

KAMU İŞVERENİ KAŞIKLA VERİP KEPCE İLE GERİ ALIYOR.

TUİK’in belirlemiş olduğu enflasyon rakamları ile bağımsız kuruluşların belirlemiş olduğu enflasyon birbiri ile çelişse de, vatandaşın alış veriş esnasında fiyatların anlık değişmesine şahit olması, bir üründen, birden fazla almaya kalktığında, market sorumluları tarafından bir tane alabilirsiniz uyarısı gerçek enflasyonun tahminlerin çok üzerinde olduğunu ortaya koymaktadır.

Bu nedenle kamu İşvereni, acilen memur ve emekli maaş zamlarını gözden geçirmek zorundadır. Enflasyon, büyüme, refah payı ve geçmiş dönemde yaşanan ekonomik kayıpların telafisi gibi etkenler acilen yeniden değerlendirilmelidir.

 Son 10 yıldır çalışanların ekonomik  sosyal hakları 2 yılda bir yapılan Toplu Sözleşme ile belirlense de, kamu çalışanlarının üye olarak yetki verdikleri yetkili ama etkisiz sendika toplu sözleşeme masasında, çalışanlar adına yeterli mücadeleyi vermediği gibi, enflasyonun altında zam artışlarına imza attığından 10 yıldır, memur maaşları gerçekleşen enflasyonun altında kaldığı için maaşlar süreklide mum gibi eriyor.

Kamu İşvereni sağlık çalışanlarını ve memurları sarı sendikanın sebebiyet vermiş olduğu ekonomik mağduriyetten kurtarmalıdır.  2022 yılının başında memur ve emeklilere 6 aylık dönem için %5 zam yapılacak. Bu zam ancak 1 aylık enflasyona yeter. Sonraki 5  memur ve emeklilerin maaşı yüksek enflasyon karşısında eriyecek ve hayat daha da zorlaşacak. Resmi rakamlar bile 2022 ve 2023 yıllarına ilişkin toplu sözleşmenin daha başlamadan hükmünü yitirdiğini gösteriyor.

Covid-19 pandemisi ile canla başla mücadele eden sağlık çalışanları tavan ek ödeme denilen uygulamalarla oyalanırken geçim sıkıntısı had safhaya ulaşmış durumdadır. Sağlık Çalışanları diğer meslek gruplarına kıyasla adeta 12-13 yıl öncesinin maaşıyla geçinmeye çalışıyorlar.

Bu ekonomik şartlar altında diğer kamu çalışanlarının ve sağlık çalışanlarının maaşları hakkaniyet, adalet ve ekonomik gerçeklerle bağdaşmıyor. Birçok kesim için destekler getirildi, sağlık çalışanları da kendileri için bir destek bekliyor. En düşük memur maşı asgari ücretin bile altında kalmak üzeredir.

Asgari ücretin artması elbette herkes gibi bizlerin de talebidir. Ancak yapılan ücret artışının genele yayılarak bütün ücretlerin yükseltilmesi gerekmektedir. Enflasyon ve buna bağlı olarak alım gücündeki erime bütün çalışanlar için söz konusudur. Nimette, külfette, paylaşımda adalet ve hakkaniyet en önemli unsurdur.

Asgari ücret için açıklanan %50  zam oranı gerçekte tüm çalışanlar için olması gereken zammı yansıtmaktadır. Ekonomik gelişmelere paralel olarak doğru olan rakam budur.

 

Yıllardan beri enflasyonun altında zam alan ve alım gücü sürekli azalan kamu çalışanlarının maaşı asgari ücret düzeyine kadar gerilemiş durumdadır. Kamu çalışanlarının maaşlarındaki erimenin telafisi ve alım gücünün artırılması için uzun zamandır. Türk Sağlık Sen olarak talep ettiğimiz ek zam ve refah payı uygulamasının ülkemizde, ücret dengesinin korunması bakımından önemli bir unsur olacağı ortaya çıkmıştır.

Asgari ücretin belirlenmesindeki gelişmeye paralel olarak Kamu İşvereni derhal kamu çalışanlarını da geçim derdinden kurtarmak için vakit geçirmeden sağlık Çalışanlarına ödenen ekonomik değerlerin tamamına yüzde 50 zam, geçmiş kayıpların telafisi için katsayıya bağlı seyyanen 1000 TL. Ek Zam ve Yüzde 3 enflasyon refah payı uygulamasını hayata geçirmek zorundadır. 

Sarı Sendika Kamu İşverenine karşı sağlık çalışanları için mücadeleyi göze alamamaktadır.    07- 09- Aralık 2021 tarihleri için almış olduğu iş bırakma eylemini hayata geçirememesi sudan bahaneler ile eylemsizlik sürecini seçmesi örneklerden bir tanesidir. Çalışma hayatındaki sorunların temeli olan Malum Sen. Öngörüsüz, geleceğe bakışı olmayan, Çalışanların penceresinden olayları değerlendirmemektedir. 

Maaş zamlarının enflasyon karşısında erimesini bir kenara bırakın, sağlık çalışanlarından alınan adaletsiz gelir vergisi kesintisi ile yapılan Temmuz zammı sağlık çalışanlarından geri alınmıştır.

Çalışanların maaşlarının enflasyon karşısında erimesi, gelir vergisi kesintilerinin yüksek olması, çalışanları canından bezdirmektedir. Çalışanların almış oldukları maaşlar enflasyona yetişe bilmek için enflasyonun peşinden koşsa da yetişmesi mümkün olmamaktadır.

Örnekleyecek olursak Veri Hazırlama Kontrol İşletme memurun Temmuz ayında zamlı maaşı 3477 TL. Olmuştur. Temmuzda ayında maaşına gelen zam  287 TL. Dir.  Kademli olarak 6 ay sonra  Aralık ayında ise çalışanımızın maaşı 3212 TL. Düşmüştür. Gelir vergisi ile verilen zammın 265 TL’si,  Kamu İşvereni tarafından Geri alınıyor. Temmuz zammı Aralık ayında 22 TL. Düşmüştür.

Diğer bir örnek ise meslek hayatında 32 yıllık hizmeti olan Dört yıllık Üniversite mezunu bir hemşire 15 Temmuz 2021 tarihinde Hemşirenin maaşına 444 TL zam yapılmış olup toplam  Temmuz maaşı 4382 TL olmuştur.

Temmuz ayında hemşirenin maaşına yapılan zam gelir vergisi sayesinde mum gibi eriyerek altı ay sonra 15 Aralık 2021 tarihinde 4041 TL. Düşmüştür. Kamu İşvereni tarafından verilen 444 TL Temmuz zammın dan 341 TL’si gelir vergisi ile geri alınmıştır. Dolayısı ile Temmuz zammı yüzde 77 erimiştir.

Diğer bir örnek ise 6 yıllık bir pratisyen hekim ise 4376 TL. Maaş almaktadır.

Sağlık çalışanları yüksek orandaki gelir vergisine mahkum edilmiştir. Böylesine ağır gelir vergisi sağlık çalışanlarını mutsuz etmektedir. Kamu işvereni Kaşıkla verdiği zammı Kepçe ile geri almaktadır. Vergi sistemindeki adaletsizlik, gelir dağılımını olumsuz yönde etkileyen etkenlerin başında gelmektedir.

Özellikle sağlık çalışanlarının ödediği gelir vergisi miktarı, birçok işadamını ve esnafı geride bırakmaktadır. Fakat her ne hikmetse vergisini düzenli ödeyen kamu çalışanlarının sırtındaki bu yük gittikçe artıyor. Geçtiğimiz günlerde TBMM'ye sunulan Vergi Usul Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi ile yıllık satış cirosu 240 bin TL'ye kadar olan esnafa gelir vergisi muafiyeti getirilmektedir. Aylık satışı ortalama 20 bin TL düzeyinde olan esnaf gelir vergisinden muaf olacak.

Teklif, gelir düzeyi düşük olan vatandaşlar üzerindeki vergi yükünü hafifletmek, yüksek geliri olandan çok, düşük gelirliden az vergi almak hedefine ulaşılması bakımından olumludur. 4 bin ile 5 bin 200 TL maaş alan memurlar yıl içinde %27’ye varan oranlarda gelir vergisi ödediği unutulmamalıdır.

Adaletin ve hakkaniyetin tecelli etmesi bakımından kamu çalışanlarının gelir vergisi tarifesinde bir düzenleme yapılması gereklidir. Gelir vergisi tahsilatlarının büyük çoğunluğu çalışanlardan yapılmaktadır. Gelirin adil dağılımı ve vergi yükünün hafifletilmesi için teklife memurları da içeren bir madde eklenmeli ve kamu çalışanlarından gelir vergisi alınmaması için gerekli düzenleme yapılmalı.

Sağlıkta son yıllardaki usulsüz işlerin faturaları sağlık çalışanlarına kesiliyor. Hastaların memnuniyeti kadar sağlık çalışanlarının da memnuniyeti düşünülmeli ve emeklerinin karşılığı verilmelidir. 600 bin sağlık çalışanı ve 2 milyon 100 bin kamu görevlisinin mağduriyetini sonlandırılmalıdır.

Sağlık çalışanları  artık kamu işvereninden ne alkış, ne övgü, nede vaat istiyor. Sorunlarına çözüm ve insanca yaşayabileceği ücret istiyor. Sofrasındaki çeşitliliği artıracak bir ücret artışı için yasal düzenlemelerin yapılmasını arzu ediyor. Türk Sağlık Sen olarak sağlık çalışanlarının  haklı talep ve isteklerini gerçekleştirmek için her platformda çalışanların haklı davalarının savunucusu olacağız.

BİZİ SOSYAL MEDYADAN TAKİP EDİN