Türk Sağlık-Sen Kocaeli Şubesi Başkanı Ömer Çeker, Körfez Devlet Hastanesi önünde gerçekleştirilen basın açıklaması ile, Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’nın verdiği sözleri yerine getirmediğini belirterek, “ Koca sözleri suya yazıyor” diyerek eleştirdi.
Türkiye Kamu-Sen Denetleme Kurulu üyesi ve Türk Sağlık-Sen Kocaeli Şubesi Başkanı Ömer Çeker, yönetim kurulu üyeleri, işyeri temsilcileri ve üyelerin katılımı ile Körfez Devlet Hastanesi önünde basın açıklaması gerçekleştirdi. Son yaşanan gelişmeleri değerlendiren Başkan Çeker, “ Yetkili Sendika ama etkisiz sarı sendika ile kamu işverenin oluşturmuş olduğu ortaklık ile sağlık çalışanlarını böl, parçala yönet projesi 2021 yılında Ağustos ayında yapılan Toplu Sözleşme ile uygulamaya konmuştur. Toplu sözleşme masasında 2022-2023 yılları için yapılan maaş ve özlük hakları hakkındaki zam müzakeresinde sabit ek ödemelerin %20 artırılması olumlu gelişme olarak değerlendirmekle birlikte, hekimlerimizin % 20 artıştan muaf tutulmasına sarı sendika imza atmıştır. Hekimlerin mağduriyetine sebebiyet veren yetkili ama etkisiz Sarı Sendika attıkları imza ile sadece hekimlerin mağduriyetine sebebiyet vermemiş, sağlık çalışanlarının arasına da nifak tohumları ekmiş, ekip ruhunu ve anlayışını yok etmiştir” dedi.
Sağlık
bütündür, ayrıma hayır
Çeker,
“ Daha sonra 1 Aralık 2021 tarihinde Kamu İşvereni ekip anlayışını ortadan
kaldıracak, çalışma barışını sabote edecek,
uygulamayı çalışma hayatına uyarlamak ve gerekli düzenlemelerin
yapılması için girişimleri başlatmak suretiyle sağlık çalışanları arasındaki
uyumu ve iş barışını bozmuştur. Hatasını anlayan Kamu İşvereni sağlık
personelinin tamamına ekonomik iyileştirmeyi kısa süre içerisinde yapacağını
kamuoyuna ilan etmesine rağmen, vermiş olduğu sözü şuana kadar tutmamıştır.
Oysaki pandemi döneminin kahramanları olan sağlık çalışanlarımızın ücretlerinde
makul bir artışın yapılarak, maddi kayıpların giderilmesi gerektiğini uzun bir
süredir Türk Sağlık Sen olarak ifade etmekteyiz. Bu konuda sabit Ek Ödeme
yerine maaşa zam şeklinde tek ödeme yapılması gerektiğini ısrarla
vurgulamaktayız” dedi.
7-8 kat maaş farkı
Çeker,
“ Fakat bugüne kadar yapılan veya yapılmak istenen düzenlemeler ne yazık ki
çalışanların beklentilerini karşılamaktan çok uzak kalmıştır. 2021 yılı Aralık
ayında gündeme getirilen düzenleme de bu anlamda değerlendirilebilecek bir
örnek olmuştur. Özel hastanede görev yapan hekimler ile Kamuda görev yapan
hekim arasında yaklaşık 7-8 kat maaş farkı var. Kamuda görev yapan hekimler
daha düşük maaş almaktadırlar. Hekimlerimiz ve sağlık çalışanlarımızın
ücretlerinde artışın zaruret olduğu ortada iken
Aile Hekimlerini, Adli Tıp’ta ve Üniversite hastanelerinde, SGK’da görev yapan doktorları kapsam dışı
bırakan, ekip hizmeti olarak değerlendirilen sağlık hizmetlerinde görevli diğer
tüm sağlık çalışanlarını yok sayan, ek ödemeden mahsuplaşma ile reel bir artış
anlamına da gelmeyen bir düzenlemenin beklentileri karşılayacak bir şekilde
yeniden düzenlenmesi gerektiğini her platformda Türk Sağlık Sen olarak ifade
etmiştik” diyerek sözlerini sürdürdü.
Bakan
uyuma çalışana sahip çık
Sağlık
Bakanı Koca’nın çalışanlara sahip çıkmadığını belirten Çeker, “ Sağlık
Çalışanlarının beklentilerini karşılayacak düzenleme yapılmadığı takdirde
sağlık çalışanlarının kamudan ayrılarak yurt dışına veya özel sektöre geçişleri
daha da hız kazanacaktır. Biz bunu nerden biliyoruz. İlgili sorumlular
şehirlerimizdeki Almanca, İngilizce, Felemenkçe kurslarına gidip bir baksınlar.
Buralarda çoğunluğunun sağlık çalışanlarından oluşan dersliklerde ders
almaktadırlar. Özel sektördeki doktor veya yurt dışında görev yapan
doktorlarımız ve sağlık çalışanlarımız günümüz koşullarında ekonomik dar boğaza
girdikleri için böylesi bir yolu tercih etmektedirler. Bir hafta önce aldığını
bir hafta sonra zamlı alan, akaryakıtın artık saatlik artışlara sahne olduğu
günümüzde sağlık çalışanları top yekûn yoğun iş yükü, pandemi koşulları, iş
ortamındaki fiili ve sözlü saldırılara maruz kalmaktadırlar” dedi.
Sağlık çalışanları
korunmalı
Başkan
Ömer Çeker sağlıkta şiddetin her geçen gün arttığını da belirterek, “ Daha
geçtiğimiz hafta yine bir Aile Sağlığı Merkezinde hemşire kardeşimiz
katledilmiştir. Böylesi bir ortamda önce can güvenliklerinin sağlanması,
ardından da ekonomik sıkıntılarının giderilmesini talep ediyoruz. TBMM’de kısa
zamanda tekrar ele alınarak beklentilerin karşılanacağı ifade edilen, sağlık
çalışanlarımızın ücretlerinde artış öngören düzenleme ile ilgili henüz somut
bir adım atılmamıştır. Süreç daha fazla uzatılmamalı; süratle gerekli adımlar
atılmalıdır. Yine sağlık çalışanlarımıza yönelik şiddetin önlenmesi için ciddi
yasal düzenlemeler gerekmektedir. Bunun da bu kapsamda değerlendirilmesi
gerekmektedir. Yoğun kar yağışı sonrasında İstanbul’da idari izin ilan edildi.
Ancak sağlık çalışanları ile güvenlik kuvvetleri bu izinlerden muaf tutuldu. Bu
kadar önem arz eden iş kolumuzdaki çalışanların istek ve talepleri
giderilmelidir” dedi.
Ek zam
tek çare, gerisi hikâye
Çeker
son olarak, “ Söz konusu düzenleme hakkında ilgili komisyonlar bir an önce
toplanarak hakkaniyetli, makul bir ücret artışını içeren düzenlemeye son halini
vermelidir. Sabit Ek Ödemelerin maaşla birleştirilip ödenerek müktesep hak
haline getirilmesi, çalışanın ekonomisine doğrudan bir katkı yapacak bir düzenlemenin
zaruret olduğunu bir kez daha vurguluyoruz. Bir an önce gerekli düzenlemenin
yapılmasını bekliyoruz. Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’nın da geçtiğimiz yıldan
beri pandemi nedeniyle canı pahasına çalışan sağlık çalışanlarına verdiği
sözleri SUYA değil, Maliye Bakanlığının ödeme emirlerine yazmasını talep
ediyoruz. Haklıyız güçlüyüz kazanacağız” diyerek
sözlerine son verdi.
Sakat
yapı
Türk Sağlık-Sen Kocaeli Şubesi Başkanı
Ömer Çeker’in ardın söz alan, “ Üroloji Uzmanı Dr. Ercan Aydınoğlu,
“ Kahraman mesai
arkadaşlarım, saygıdeğer basın mensupları bugün burada memur ve emekli maaş
zamları için toplanmış bulunuyoruz. Bizler, ek ödeme ve mahsuplaşmadan ayrı
olarak çalışanın ekonomisine doğrudan katkı sağlayacak reel düzenlemenin
peşindeyiz kaldı ki söz konusu ek ödeme sakat yapısıyla ayrı bir tartışma
konusudur. Yapılan düzenleme ise beklentileri karşılamaktan çok uzaktadır.
Burada maaşların utanç verici yüzünü göstermenin ötesinde, rakamlardan çok daha büyük meseleye, olası tehlikeye dikkat çekmek istiyorum. Kimi zaman bir ulusun varlığı ya da yokluğunu, olağanüstü sağlık sorunlarının çözümü ile mümkün olabileceğini bu bağlamda da toplumsal yaşamımızda sağlık hizmetlerinin nedenli stratejik öneme sahip olduğunu hatırlatmak istiyorum” dedi
Mezarımızı
kazıyorlar
Doktor
Aydınoğlu, “ Kamu sağlığı ve kamu sigortacılığı tehlike altındadır. Eğer
yaşananlar bu şekilde ilerlemeye devam ederse kamuda nitelikli çalıştırabilecek
ne bir tabip ne bir ebe, ne de bir hemşire bulamayacaksınız. Tabip istifaları,
tabiplerin yurtdışına göç etmeleri, kamu otoritesi tarafından sessizce
izlenebilecek bir olay değildir. Kaldı ki sağlık otoritesi olayların izleyeni,
denetleyeni, parmak sallayanı değil doğrudan olayların içinde olan, müdahale
eden olmalı ayrıca Türkiye sağlık ortamında oluşan yapay karmaşa, sürekli artan
şiddet ve derinleşen eşitsizliklerin nedenlerini, nasıl giderebileceğini
ayrıntılarıyla değerlendirmek ve işlemek zorundadır. Kahraman ve fedakâr mesai
arkadaşlarım bedeliniz ödenmez diyorlar bizde ödenir diyoruz. Ödemek istemeyenler Sağlık Teşkilatının
mezarını kazanlardır.
Sözlerime
son vermeden önce 21 ay da nasıl bir sağlık hizmeti sorusuna verilecek cevabım:
Dünya Bankasının kredilendirdiği liberal politikaların belirlediği Sağlık
Sistemi değil, Ulusal Sağlık Sisteminin finanse ettiği hiçbir ayrım yapmadan
Herkese Eşit Kamucu Sağlık Hizmeti olacaktır” diyerek sözlerine son verdi.