KATLEDİLDİK, YASTAYIZ, İSYANDAYIZ

KATLEDİLDİK, YASTAYIZ, İSYANDAYIZ

29 Mayıs 2015 tarihinde bu kez de Samsun’da Dr. Kamil Furtun hunharca hastanede katledilmesine Türk Sağlık-Sen Hatay Şubesi duyarsız kalmadı. Tüm Türkiye'de eş zamanlı olarak yapılan 1 günlük iş bırakma eylemine Hatay Şubesi olarak sabahın erken saatlerinde tüm ilçelerde Sağlık Çalışanlarına Siyah Kurdele dağıtıldı ve greve davet edildi.

Yoğun ilginin gösterildiği bu anlamlı güne "Katledildik, yastayız, isyandayız" sloganı damga vurdu. 

Kamu-Sen Hatay İl Temsilcisi ve türk Sağlık-Sen Hatay Şube Yönetim Kurulu Başkanı sayın Hayerttin ŞAHİN'in basın açıklaması ise şu şekildedir.

Geçmişten adam hisse kaparmış... Ne masal şey! 
Beş bin senelik kıssa yarım hisse mi verdi? 
' Tarih ' i ' tekerrür ' diye tarif ediyorlar; 
Hiç ibret alınsaydı, tekerrür mü ederdi? 

İstiklal şairi Mehmet Akif Ersoy’un milletlerinve devletlerin ibret almaları ile ilgili söylediği bu dörtlük sağlık çalışanlarını cinayetleri kurban gittiği ve sistematik bir şekilde şiddete uğradığı durumu da tam anlamıyla özetlemektedir.

Sağlık Çalışanlarına yönelik her şiddet olayından sonra sürekli yetkilileri uyarmıştık. Gereğini yapın, çalışma ortamlarını güvenli haline getirin demiştik.  Hastaneleri ellerinde sopa, bıçak ve silahla basanlara dikkat çekerek felaket geliyor demiştik.

Fakat uyarılarımız dikkate alınmadı. Sadece bizim uyarılarımız değil geçmişte yaşananlarda unutulup giderek gereği yapılmadı.

11 Kasım 2005’de İstanbul’da  Prof. Dr. Göksel Kalaycıoğlu

15 Ocak 2008’de Giresun’da Dr. Ali Menekşe

17 Nisan 2012’de de Gaziantep’te Dr. Ersin Arslan hastanede görevleri başlarında katledildiler.

Bu üç cinayetin ardından sağlıkta şiddette değişen ise sadece şiddetin artması oldu.  Sağlıkta şiddet bir kez daha cinayete dönüştü.  Tarih yine tekerrür ederek bizim ciğerimizi yaktı.

29 Mayıs 2015 tarihinde bu kez de Samsun’da Dr. Kamil Furtun hunharca hastanede katledildi. Yılın doktoru seçilmişti, binlerce hastaya şifa dağıtmıştı ama kendini bilmez bir psikopatın kurşunlarına hastane koridorlarında hedef oldu.

Her olaydan sonra yapılan uyarıları dikkate almayıp önlem almakta ihmalkardavrananlar da bu olayın sorumlusudurlar.

 Hayatından endişe ederek hizmet sunan sağlık çalışanlarının, şiddete uğrayanların ve Yitip giden canların vebali onlarında üzerindedir.

Kendilerine, eş ve çocuklarına güvenlik ordusu ve  zırhlı makam araçları tahsisinde tüm imkanları kullanan devletlu büyüklerimiz söz konusu sağlık çalışanlarının can güvenliği olunca alınacak tedbirleri ve bu uğurda yapılan uyarıları ne den görmezden gelirler?

Her fırsatta insanı yaşat ki, devlet yaşasın diyenler, gelinen noktada devletin memurunu yaşatamaz, kamu kurumlarında çalışanların çalıştığı iş yerinde canını koruyamaz durumdadırlar.

Hastanelerde;  Hekiminden Hemşiresine Ebesinden Teknisyen ve teknikerlerine memurundan hizmetlisine kadar bütün sağlık çalışanların güvenli bir çalışma ortamına hasret bırakılmışlardır.

Çalışanların güvenliğini sağlama konusunda çaresiz ve zavallı bir durum sergilemektedirler.  Kısacası devlet çalışanını korumaktan aciz bir hale gelmiştir. Bu acizlik bizim devletimize yakışmamaktadır.

Değerli Basın Mensupları,

Sağlıkta şiddet sloganlarla veya toplantılarla çözülecek bir iş değildir. Buradan soruyoruz: Bunu anlamak için kaç canın daha kurban verilmesi gerekiyor? Sadece 2014 yılında Beyaz Koda 11 binin üstünde şiddet vakası ihbarı bırakılmış. Resmi kayıt bu kadar ise şiddetin ulaştığı vahim boyut kelimelerle anlatılacak düzeyi çoktan geçmiştir.

Verilen süslü beyanatlar, Samsun Göğüs Hastalıkları ve Göğüs Cerrahisi Hastanesinde görev yapan Dr. Kamil FURTUN’un hastane koridorlarında katledilmesine engel olamamıştır.

Sorunlara çözüm olmanın ötesinde, hiçbir derde derman olmayan “Şiddete Sıfır Tolerans' sloganı işe yaramamıştır. Hasta sayısı ile övünen bir bakanlık çalışma şartlarını ve iş yükünü artırmış, sözüm ona hasta hakları ve oluşturulan alo 184şikayet hatları ile çalışanlar, vatandaşa adeta hedef gösterilmiştir.

Sağlıkta şiddet ne yazık ki önce rutinleşmiş Samsun’da da bir kez daha cinayetleşmiştir. Bu cinayet ilk olmadığı gibi son olmasını çok isterdik ama son da olmayacaktır. Beyaz önlüklere siyah kefen biçildiği bu vahşet düzeni önlemler ve ağır yaptırımlar olmaz ise sürüp gidecektir.

Kıymetli Basın Mensupları;

Türk Sağlık-Sen olarak biz yaşanan bu vahşi cinayeti protesto etmek ve can güvenliği talebimizi bir kez daha dile getirmek için bugün tüm yurtta iş bıraktık. Talebimiz çok basittir. Sadece güvenli çalışmak ve akşam olunca sağ salim ailemize kavuşmak istiyoruz.  Hastanelerin savaş meydanlarını andırdığı, çalışanın her saniye şiddete uğrama korkusu yaşadığı bir ortam olarak kalmasını istemiyoruz. Biz burada hizmet üretmekten çekinir bir hale geldik. Şifa veren eller kendi hayatlarından her gün endişeliler. Bunun düzeltilmesini istiyoruz.  Çalışanların güvenliğini sağlayamayan Sağlık Bakanlığı ne işe yarar acaba ?

Lutüf değil, insan olarak çalışan olarak hakkımızı istiyor diyoruz ve hayatını kaybeden doktorumuz Kamil Furtun’u bir kez daha rahmet ve minnetle anıyoruz. Ruhu şad mekanı cennet olsun.

Hepinize Teşekkür ediyor, saygılar sunuyorum.

BİZİ SOSYAL MEDYADAN TAKİP EDİN