Her türlü şiddete maruz kalan, 24 saat kesintisiz hizmet veren 112 Ambulanslarında çalışan sağlık personellerimizin sıkıntıları bir türlü bitmek bilmiyor. Mevcut hükümet yetkilileri sorun çözmek yerine maalesef sorun üretmekte oldukça başarılılar.
İlerleyen süreçte 112 Sağlık Hizmetleri sunumunu ATT ve Paramediklerle vermeyi planlayan Sağlık Bakanlığı maalesef bugün değişik illerde 112 Ambulanslarına taşeron şoför alımına başlamış ve bu gün 1 Temmuz 2015 tarihi itibarı ile ülkemizin pek çok ilinde olduğu gibi ilimizde de 50 Taşeron şoför arkadaşımız göreve başlamıştır.
Türk Sağlık Sen olarak çalışma güvencesinden yoksun olan taşerona karşı yıllardır verdiğimiz mücadele bazı sendikaların mevcut hükümetle birlikte hareket etmesinden dolayı sekteye uğramaktadır. Karakolda doğru söyler, mahkemede şaşar mantığıyla nerede ne yaptığı belli olmayanlar, mevcut hükümet yetkililerine karşı perde arkasından her tülü desteği vermekte, çalışanları sırtından vurmakta, çalışanlara karşı ise, farklı söylemler geliştirmeye çalışmaktadırlar.
2008 yılında yapılan ambulans helikopter ve uçak ihalelerine dayanılarak 112 Acil Sağlık Hizmetlerinde özelleştirilme yani taşeronlaşma yoluna gidilmiştir.
Her türlü hizmette taşeronlaşmayı teşvik eden hükümet yetkilileri sosyal devlet olmanın temel taşlarından olan, temel sağlık hizmetlerinin devlet tarafından verilmesi kuralını da maalesef görmezlikten gelmektedirler.
Ülkemiz de bu güne dek mezun olmuş, yaklaşık 50.000 civarında ATT (acil tıp teknisyeni) bulunmakta olup, bunların yaklaşık 20.000’i Sağlık Bakanlığı’nda görev yapmaktadırlar. Önümüzde ki üç yıl içerisinde yaklaşık 20.000 civarında ATT’nin mezun olacağını da düşünürsek önümüzdeki üç yıl içinde 50.000 civarında ATT boşta kalacaktır. Bir bölümünün özel sektörde istihdam edildiğini düşünsek bile binlerce ATT boşta gezerken Sağlık Hizmeti sunumu taşeron personel tarafından verilecek olması kabul edilemez bir durumdur.
Dün sadece ambulansları özel sektöre devreden hükümet, bu gün şoförleri taşeron şirketten almakta, yarın ambulansta hizmet veren, paramedik ve ATT’leri de taşeron alması kaçınılmazdır.
Daha dün yüzlerce taşeron işçi maden ocağında can verirken güvencesiz çalışmayı getiren taşeron çalışma sistemini kabul etmemiz mümkün değildir.
Ayrıca 24 saat esasına göre çalışan 112 acil sağlık hizmetlerinde iş kanununa göre çalışan taşeron personel’i 11 saatten fazla çalıştırmanın yasal olmadığını da hatırlatmak isteriz.
112 de hizmet veren sağlık çalışanlarının yemek, barınma güvenlik gibi pek çok problemi varken problem çözmek yerine, problem çıkarmaya çalışanların iyi niyetinden şüphe etmekteyiz.
24 Saat esaslı çalışan 112 çalışanlarımızın çalışma saatlerinin 12 saate döndürülmeye çalışması, doğum yapan bayan sağlık çalışanlarımızın nöbet tutmaması, yemek, güvenlik, icap nöbet ücretleri, barınma vb. gibi pek çok sıkıntı var iken, taşeron şoför konusu yeni bir sorunun habercisidir.
Soruyoruz? Taşeron çalışacak olan şoförlerin yapacakları görev itibarıyla hiçbir sorumluluğu yoktur. Devlet memuru olmayan bu arkadaşların yapacakları trafik kazalarında, hasta mağduriyetlerinde, görev ihmallerinde sorumlu kimdir?
Bu arkadaşların tek vasfı sadece şoförlük müdür? Sağlık personeliyle birlikte hasta taşıma vb. gibi konularda destek olacak mıdır? Destek olacaksa hangi yetkiyle? Destek olmayacaksa bundan böyle üç kişilik sağlık ekibi iki kişiden mi oluşacaktır.
Siyasi çıkarlarınız için kullandığınız ve kullanmakta olduğunuz 112 ambulanslarını gerekli gereksiz her vakaya göndererek taksiye, dolmuşa çevirdiniz.
Yaklaşık 10 yıldır 4-B’li sözleşmeli çalışan ATT arkadaşlarımıza tehditle, şantajla görev tanımınızda var diyerek üç beş saatlik eğitimlere şoförlük yaptırdınız. Pek çok arkadaşımız şoförlüğü alışmışken şimdide taşeron şoför alımı başlattınız. Taşeron şoförler geliyor diye kadrolu yani devlet memuru olarak çalışan arkadaşlarımız yerlerinden edilmek istenmekte,
Soruyoruz; Sayın Sağlık Bakanım Mehmet Müezzinoğlu siz ve önceki Sağlık Bakanımız Recep AKDAĞ, problem çözmeye mi geldiniz? Problem olmaya mı geldiniz?
Bilesiniz ki, taşeron şoför alımı pek çok problemi beraberinde getirecektir. Aralarında ücret farklılığı olan iki çalışanın aynı yerde çalışması çalışma huzurunu bozacaktır.
Ve en öneli nokta, bu gün ortada bir hükümet yok iken, sürekli olarak personel alımları yapmaktasınız. Etik olarak, bu alımların yeni oluşacak hükümete bırakılması gerekmektedir.
Sivil toplum kuruluşlarıyla ülkeyi yöneteceğiz diye iktidara geldiniz. Sivil toplum kuruluşlarını yok saydınız. Sağlık politikalarını Çevrenizde ki üç beş kişiyle yönlendirmeye çalışıyorsunuz. Türk Sağlık-Sen olarak her zaman söyledik yine söylüyoruz; Devletin Milletin Menfaatine olan, olacak olan hiçbir uygulamanın karşısında olmadık. Olmayız da.
Ahmet DOĞRUYOL
Türk Sağlık Sen İzmir-1 Şb. Bşk.