Sağlıkta şiddet, baskı uygulamalarının sonu gelmiyor. En son acı bir örneğini yaşadığımız olay da Ege Üniversitesi hastanesi, Genel Cerrahi birimi hemşiremizin 04.07.2015'de başına gelen talihsiz olaydır.

Hastane yönetiminin, çalışanını korurken ne kadar aciz kaldığının canlı kanıtı olan bu olayda Türk Sağlık Sen olarak biz, hemşiremizin ve tüm sağlık çalışanlarının yanlarında her zaman olduğumuzu göstermek, sesimizi duyurmak ve şiddetin artık son bulması için elimizden geleni yapacağımızın sözünü vermek üzere 06.07.2015 basının önünde toplandık. 

Ülkemizde son yıllarda giderek artan sağlık çalışanlarına yönelik şiddet dur durak bilmiyor. Ambulansların kurşunlandığı, doktorların bıçaklandığı, hemşirelerin tartaklandığı, hastanelerin guruplar halinde basıldığı, amirlerin sürekli olarak mobingi çoğalttığı şiddet ortamı ne yazık ki artarak devam etmektedir.

Sağlık çalışanlarına yönelik her şiddet olayından sonra yetkilileri sürekli uyarmıştık. Gereğini yapın, çalışma ortamlarını güvenli bir hale getirin, güvenlik önlemlerini arttırın ve sağlık çalışanlarını koruyun demiştik.

Ancak görünen o ki ne uyarılarımız dikkate alındı nede geçmişte yaşanılanlar. Sağlıkta şiddet cinayete dönüştü. 4 canımız gitti ve ne yazık ki ne sağlıkta şiddet durdu, ne azaldı kat be kat artarak devam etti.

Dün hastanemiz hemşirelerinden biri görevi başında hasta yakınları tarafından saldırıya uğramış ve ne yazık ki tek ve çaresiz bir durumda kalmıştır. Kendi imkanları ile kendisini koruma altına alan ve polisi arayarak can güvenliğinin önlemini alan hemşiremize hastane yönetimi neden sahip çıkmamıştır. Güvenlik zafiyeti defalarca tarafımızdan dile getirilmesine rağmen neden yeterli önlemler alınmamaktadır. Sağlık çalışanlarımızın hayatı bu kadar ucuz mudur? Güvenli ve huzurlu bir ortamda hasta bakım hizmeti vermek hakları değil midir ve bunu sağlamak bu kadar zor mudur?

Şunu herkes iyi bilmelidir ki yaşanan her olaydan sonra yapılan uyarıları dikkate almayıp, önlem almakta ihmalkar davrananlar bu olayın asıl sorumlularıdır.

Hayatından endişe ederek hizmet sunan sağlık çalışanlarının, şiddeti uygulayanların ve yitip giden canların vebali onların üzerinedir.

Kendilerine eş ve çocuklarına güvenlik ordusu ve zırhlı makam araçları tahsisinde devletin tüm imkanlarını kullanan büyüklerimiz söz konusu sağlık çalışanlarının can güvenliği olunca alınacak tedbirleri ve yapılan uyarıları neden görmezden gelirler, yitip giden canlara rağmen? Daha kaç sağlık çalışanının darp edilmesi ve katledilmesi onlar için bu önlemlerin alınması konusunda yeterli olacaktır sormak lazım?

Hastaneleri güvenlik görevlileri koruyamıyorsa koruyacak, görevli tahsis edin. Ana girişlerden insanların geçişinde kontrol sağlanamıyorsa, her klinik başına bir güvenlik görevlisi bırakın. Klinik çalışanlarımız tek başına nöbet tutmakta, bunu sağlamadığınız takdirde can güvenliklerini nasıl korumayı düşünüyorsunuz? Sağlık çalışanlarımızın hayatı sizler için bu kadar mı ucuzdur? Olayın  yaşandığı klinikte uyarılar defalarca yapılmasına rağmen neden gerekli önlemler yönetim tarafından alınmamıştır?

Hastanelerimizde hekiminden, hemşiresine, ebesinden, teknisyen ve teknikerlerine, memurundan hizmetlisine kadar bütün sağlık çalışanlarını yetkili tüm birimler güvenli bir çalışma ortamına hasret bırakmışlardır.

Çalışanlarımızın güvenliğini sağlama konusunda çaresiz ve zavallı bir durum sergilemişlerdir.

Sağlıkta şiddet sloganlarla veya toplantılarla çözülecek bir iş değildir artık. Bugün yetkili tüm mercilere soruyoruz. Bunu anlamanız için kaç canın daha kurban verilmesi gerekiyor ve kaç sağlık çalışanının daha şiddete maruz kalması gerekiyor? Sadece 2014 yılında Beyaz koda 11 binin üstünde şiddet vakası ihbarı yapılmıştır. Resmi kayıt bu kadar ise şiddetin ulaştığı vahim boyut kelimelerle anlatılacak düzeyi çoktan geçmiştir

Türk Sağlık Sen olarak biz hemşire meslektaşımıza yaşanan bu saldırıyı protesto etmek ve can güvenliği talebimizi bir kez daha dillendirmek için buradayız ve buradan hastane yönetimine sesleniyoruz. Talebimiz çok basittir. Güvenlik önlemlerinizi artırın, can güvenliğimizi sağlayın. Sadece güvenli çalışmak ve akşam olunca sağ salim ailemize kavuşmak istiyoruz. Hastanelerin savaş meydanlarını andırdığı, çalışanın her saniye şiddete uğrama korkusu yaşadığı bir ortam olarak kalmasını istemiyoruz. Biz kurumumuzda hizmet vermekten çekinir hale geldik.

Şifa veren eller ne yazık ki kendi hayatlarından her gün endişe eder hale geldi. Buradan şunu da sormak lazım. Çalışanların can güvenliğini sağlayamayan Sağlık Bakanlığı ne işe yarar acaba? Kimseden lütuf değil, insan olarak, çalışan olarak hakkımız istiyoruz.

Darp edilen, büyük korku ve endişe yaşayan  hemşire meslektaşımıza geçmiş olsun diyoruz. Türk Sağlık Sen olarak her türlü desteği kendisine vereceğimizi bilmesini istiyoruz. Umarız bu kurumda yaşanan son olay olur, tabi ki uyarılarımız dikkate alınıp yeterli önlemler alınırsa…