Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan başbakan iken katıldığı Mayıs 2014’te Memur-Sen’e bağlı Sağlık-Sen’in toplantısında “ Dünyanın hiçbir ülkesinde bu kadar açık söylüyorum, hiçbir ülkesinde işçi memur ayrımı diye bir şey kalmadı. Sadece Türkiye’de var bizim bunu kaldırmamız lazım” demişti. Bu konuşmayı da Memur-Sen’liler ayakta alkışlamıştı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan 1 Şubat 2015’te TÜMSİAD Genel Kurulunda da yaptığı konuşmada önceki sözlerinin daha da açarak
"İki şeyiniz vardır. İhbar tazminatını ödersiniz, kıdem tazminatını ödersiniz. Memnun değilsiniz kapıya koyarsınız. Öyle mi? İlanihaye çalıştırmaya mecbur musunuz? Bu yeni anayasa ile birlikte memur işçi ayrımını da ortadan kaldırmak lazım. Aynen gelişmiş ülkelerdeki gibi çalışanlar sistemini getirmek suretiyle bu işi ilerletmek lazım." Demiş ve çalışanlar tanımını getirmekteki temel amacın memurun iş güvencesini kaldırmak ve istenildiği zaman işten atmak olduğunu ilan etmişti.
Cumhurbaşkanın bu isteği bu toplu sözleşmede de Memur-Sen’e bağlık Bem Bir-Sen tarafından talep olarak dile getirildi.
Bem Bir-Sen’in toplu sözleşme taleplerinin 59 maddesinde “Ülke kaynaklarının doğru ve eşit paylaşımını, iktidarların toplumun kesimleri arasındaki adil yaklaşımını, çalışanlar kavramının oturtularak gelecek planlamalarının bu kavram çerçevesinde yapılmasını çok önemsiyoruz.' ifadesi yer aldı.
Böylelikle Memur-Sen maaş zammı yerine memurun işten atılmasını sağlayacak sistemin getirilmesini bir talep olarak sunmuş oldu. Bu talebiyle aleni olarak üyeleri ve kamu çalışanlarının iş güvencesinin kaldırılması yönünde talepte bulunmak gibi bir skandala imza atanları, siyasilerin gönlünden geçip, dilinden dökülen isteklerini toplu sözleşme masasına taşıyıp, resmi bir hale getiren memurun en büyük kazanımı olan iş güvencesini hiçe sayanları, kamu çalışanları ve üyelerine havale ediyoruz.