Konfederasyonumuzun 1. Olağanüstü Genel Kurulu gerçekleştirildi.
Genel Kurulumuza Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkan Yardımcısı ve Ankara Milletvekili Yaşar Yıldırım, MHP Bolu Milletvekili İsmail Akgül, TÜRKAV Genel Başkanı Ebubekir Korkmaz, Milliyetçi Hareket Partisi Ankara İl Başkan Yardımcıları Doğan Köz, Adem Yıldız, Ülkü Ocakları Ankara İl Başkanı Abdullah Yüksel, İLKSAN Yönetim Kurulu Başkanı Tuncer Yılmaz, sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri ve yöneticileri, Konfederasyonumuza bağlı sendikalarımızın Genel Başkanları, KKTC Memur-Sen Genel Başkanı Akın Manga, Genel Merkez Yöneticilerimiz, üst kurul delegelerimiz ve misafirlerimiz katıldılar.
Genel Kurulumuzun Divan Başkanlığını, TÜRKAV Genel Başkanı Ebubekir Korkmaz yaparken, divan üyeliklerini ise, Türk Eğitim-Sen Genel Başkan Yardımcısı Orhan Kütük, Türk Tarım Orman-Sen Genel Başkan Yardımcısı Nuri Akça, Türk İmar-Sen Genel Başkan Yardımcısı Kamuran Uluyüz, Türk Büro-Sen Hatay Şube Başkanı Neslihan Taşyürek ve Türk Haber-Sen İstanbul 2 No’lu Şube Başkanı Pınar Ayrancı Yaşaroğlu üslendi.
Genel Kurulumuz saygı duruşu ve İstiklal Marşı ile başladı. Divan teşekkülünün ardından Türkiye Kamu-Sen Teşkilatlardan Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı ve Türk Haber-Sen Genel Başkanı Yücel Kazancıoğlu açılış konuşması gerçekleştirdi.
YÜCEL KAZANCIOĞLU: HEDEFLERİMİZE KARARLILIKLA YÜRÜYORUZ
Türk Haber-Sen Genel Başkanı Yücel Kazancıoğlu konuşmasında, “Türkiye Kamu-Sen ve sendikalarımız, gücünü Türk memurundan alan, hak ve adalet yolunun cesur cengâverleridir. Memurlarımızın grevli, toplu sözleşmeli, siyasete katılma hakkını içeren uluslararası standartlara uygun sendikal ve demokratik haklara kavuşması için 24 Haziran 1992’den beri canla başla mücadele veriyoruz. İnşallah 2 hafta sonra davamızın 31. yılını tamamlayacağız. Bu süre zarfında ne devletimizin ne milletimizin ne de memurlarımızın aleyhine olacak hiçbir eylem ve söylem içinde bulunmamış olmanın, kurulduğumuz günkü ilkelerimizden en ufak bir taviz vermeden erdemli bir mücadele yürütmenin gururunu yaşıyoruz. Devletimizin bağımsızlığı, milletimizin mutluluk ve refahı, kamu çalışanlarımızın mali, sosyal ve özlük hakları için belirlediğimiz hedeflere kararlılıkla yürüyoruz.
Çok şükür ki, bu yoldaki samimi çabalarımız kamu görevlilerimiz nezdinde de karşılık buluyor. Konfederasyonumuz son beş yılda olduğu gibi bu yıl da üye sayısını artırarak yetki yolunda önemli bir aşamayı daha geçti. Üye sayımız toplamda 550 bine yaklaştı. Konfederasyonumuzun bayrağını en yükseklere taşıma azmi ile fedakârca emek sarf eden işyeri temsilcisi, şube yönetim kurulu üyesi, şube başkanı, il temsilcisi, genel merkez yönetim kurulu üyesi ve sendika başkanı olarak görev yapan tüm yol arkadaşlarımıza emeklerinden ve katkılarından dolayı şükranlarımı sunuyorum.
Memurlarımızın mutlu, müreffeh geleceği, milletimizin birliği ve dirliği için verdiğimiz mücadelede destek ve teveccühünü bizlerden esirgemeyen, ailemize yeni katılan çalışanlarımıza ve 550 bin üyemize gösterdikleri kararlılık için teşekkür ediyorum. Mücadeleci sendikacılığın adresi, doğrunun ve haklının yanında saf tutan kahramanların güvenli sığınağı Türkiye Kamu-Sen olarak çizgimizden şaşmadan, ilkelerimizden ödün vermeden, memurlarımızın bu teveccühüne layık olmak için daha da büyük gayret içinde olacağız. Kamu görevlilerimizi gerçek anlamda temsil edecek erdemli ve iradeli sendikalara büyük ihtiyaç var. Türkiye Kamu-Sen olarak gerçek yetkili sendikaya duyulan bu ihtiyacı ve talebi, en kısa zamanda yetkiyi alarak karşılayacağız.
İşte bu dönemde üstün gayretle yaptığımız çalışmalara kaldığımız yerden devam etmek üzere 1. Olağanüstü Genel Kurulumuzu gerçekleştiriyoruz.
Yıllardır verdiğimiz mücadele basit bir sendikal mücadele olarak görülmemelidir. Bu, bazı çevrelerce vatanımızın, milletimizin yok edilmesi için kurulmuş hain tuzakların bozulması uğruna şanla, şerefle verdiğimiz vatan mücadelesidir. Bu nedenle, Türkiye Kamu-Sen’in davası yalnızca kamu çalışanlarının değil, milletimizin davasıdır. Bizler bu davada her türlü zorluğa seve seve göğüs germeye, her bedeli ödemeye hazırız.
Sevdası ile mücadelesi ile vatanını, milletini seven gönül erlerinin ocağı olan Türkiye Kamu-Sen ve çatısı altında bulunan sendikalarımız bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da hiçbir fitneye geçit vermeyecek, vatan, millet, hak ve adalet çizgisinde yürümeye devam edecektir.
Türkiye Kamu-Sen, kurulduğundan bu güne bayrağı hep en önde taşımıştır. En büyüktür. İdealleriyle, hedefleriyle, ilkeleriyle, misyonu ve vizyonu ile en büyük olmaya devam edecektir” dedi.
TALİP GEYLAN: TÜRKİYE KAMU-SEN OLARAK DİYORUZ Kİ; KAMU ÇALIŞANLARI OLARAK TÜRK YÜZYILINA BİZ DE VARIZ!
Genel Kurulumuza hitap eden Türkiye Kamu-Sen Genel Başkan Vekili ve Türk Eğitim-Sen Genel Başkanı Talip Geylan katılımcıları selamlayarak başladığı konuşmasında; “15 Mayıs 2023 kesintilerine göre Türkiye Kamu Sen olarak 552.928 üye sayısı ile tarihimizde ulaştığımız en yüksek seviyeye gelmiş bulunuyoruz.
Bu başarının sahibi hiç şüphesiz; hiçbir karşılık beklemeden, her türlü zorluğa göğsünü siper ederek, ihlasla teşkilatımıza hizmet eden şube başkanlarımız, yönetim kurulu üyelerimiz, il ve ilçe temsilcilerimiz ve işyeri temsilcilerimizdir.
552.928 üye sayısına ulaşmış olmak, her türlü takdiri ve övgüyü hak eden büyük bir başarıdır.
Bu başarıyı sağlarken, bu teşkilatın hiçbir temsilcisi, hiçbir kamu çalışanını tehdit etmedi ya da gayri ahlaki tekliflerde bulunmadı.
Sizler yarım milyonu aşkın meslektaşımızı bu kutlu çatı altına davet ederken, onları işleri ile inandıkları ya da ekmekleri ile ilkeleri arasında bir tercihe zorlamadınız, sadece ve sadece işinizi adam gibi yaptınız, adam gibi sendikacılık yaptınız ve Türkiye kamu Sen’i en muteber sendika kıldınız.
Asla tevazu göstermeyeceğim; bu büyük bir başarıdır. Bu, Türkiye sevdalısı siz kıymetli yol arkadaşlarımızın başarısıdır.
Türkiye Kamu Sen yönetim kurulu olarak her birinizle gurur duyuyoruz, Rabbim hepinizden razı olsun.
İnanıyorum ki, Devletimizin kuruluşunun 100. yıldönümü olan 2023, Türkiye Kamu-Sen’in yeniden yetkili olacağı yeni bir dönemin Bismillahı olacaktır. Bunu görüyor ve buna şeksiz şüphesiz inanıyorum.
Türkiye Kamu Sen neden yetkili olmalı? sorusunun cevabını aslında bütün kamu çalışanları biliyor. Geride bıraktığımız 12 yılda gerçekleştirilen 6 Toplu Sözleşme süreci, bunu çok açık ortaya koymuştur.
Memurumuz, bu 12 yılda, bırakın toplu pazarlık masasında dişe dokunur kazanım elde etmeyi, kamu çalışanlarının talep ve sorunları hakkıyla müzakere etmekten dahi aciz bir sendikal tabloyu açık şekilde izledi.
Pek tabii ki bir sendika toplu sözleşme sürecinde her beklentisine işverenden karşılık bulamayabilir. Nitekim 2009 yılına kadar Türkiye Kamu Sen de masada her istediğini alamadı. Ama kamu çalışanları şunu gördü: Evet belki her talebimize karşılık bulamadık ama TKS masada bizi hakkıyla temsil etti, kora kor bir sendikal duruş sergiledi. Bundan dolayı üyelerimizin ve kamu çalışanlarının Türkiye Kamu-Sen’e güveni hiç eksilmedi.
Ama 12 yıldır kamu çalışanları işte bu adam gibi duruştan mahrum bırakıldı. Bu bir sendikal esarettir. Kamu çalışanlarını bu sendikal esaretten kurtaracak tek adres de sizlersiniz, Türkiye Kamu Sendir.
Cumhurbaşkanımız Sayın Erdoğan’ın seçim öncesi Temmuz’da en düşük devlet memuru maaşı 22.000 TL’den az olmayacak sözünün gereğinin bir an önce TBMM’de yapılmasını bekliyoruz. Ama burada iki noktaya dikkat çekiyoruz.
1- Hatırlarsınız geçtiğimiz dönem en düşük emekli aylığı 5.500 den 7.500 e çıkarılmış ama diğer kademelere bir düzenleme yapılmamıştı. Bu da yüksek prim ödeyenle düşük prim ödeyen arasında bir haksızlığa neden olmuştu. Aynı hatanın şimdi yapılmamasını, en düşük memur maaşı 22.000 TL yapılırken belirlenen artışların aynı oranda diğer kademelere de yansıtılması elzemdir.
2- Sayın Cumhurbaşkanı bu sözü verdiğinde 22.000 TL 1158 dolara tekabül ediyordu. Şimdi ise 940 dolara denk gelmektedir. Yani daha zammı almadan alım gücü yıpranmış durumdadır. Bu durumda TKS olarak biz diyoruz ki, geride kalan dönemde uğradığımız gelir kaybının telafisi anlamında en düşük memur aylığı 22.000 TL’ye seyyanen artış ve refah payı ile yükseltildikten sonra, bunun üzerine Toplu Sözleşme hükmü gereğince maaşlarımıza ikinci altı ayın %6 artışı ve enflasyon farkı da eklensin.
7. Dönem Toplu Sözleşmesi Cumhuriyetimizin ikinci yüzyılının ilk görüşmesi olacaktır. Bu nedenle her zaman olduğu gibi TKS olarak bu sürece büyük bir ciddiyet ve disiplinle hazırlanıyoruz. Ayrım gözetmeksizin tüm kamu çalışanlarının meselelerini masaya getireceğiz. Acil çözüm bekleyen sorunlarımızı ve memurumuzun anasının ak sütü gibi hak olan taleplerini Hükümetin ve kamuoyunu gündemine taşıyacağız.
Türkiye Kamu-Sen’in 2019’dan beri Memur Paketi olarak gündeme getirdiği hususların bir kısmı geride bıraktığımız dönemde hayata geçirildi. Ama hala çok eksiğimiz var.
Her şeyden önce memur maaşları belirlenirken işçilerle mukayese edilmesi yanlışlığından dönülmelidir. Statü hukuka sahip olan memurlarımızı işçi statüsünde çalışanlarla karşılaştırarak ücret belirlenmesi yapmak memurumuzun niteliğine hakaret anlamına gelmektedir.
Memurumuz; işe girerken, görevde yükselirken, yönetici olurken belli safhalardan geçen, işinin gerektirdiği mesleki nitelik ve teknik yeterlilikler aranan bir statüye tabi görev yapan çalışan kesimidir. Dolayısıyla ülkemizin eğitimli ve nitelikli iş gücü olan kamu çalışanları hüviyetlerine mütenasip bit tutumu hak etmektedir. Toplu Pazarlık masasında muhataplarımızın dikkatine sunacağımız öncelikli hususları başında bu gelecektir.
-Ek gösterge düzenlemesi geçen dönemde yasalaştırıldı ve büyük oranda Türkiye Kamu-Sen’in talepleri karşılık buldu. Ancak 1. Dereye inmiş tüm memurlarımızın ek göstergesinin 3600 yapılması talebinde ısrarcı olacağız. Nitekim bu konuda Sayın Cumhurbaşkanı da söz vermiş durumdadır. Takipçisi olacağız.
-YHS’lilerin kadro intibakının yapılması telem taleplerimizdendir. Kamudaki 110 bin civarındaki yardımcı hizmetle sınıfında görev yapan meslektaşımızın yaptıkları işin niteliği v eğitim durumlarına göre Genel İdare Hizmetle sınıfına alınması talebimizden asla vazgeçmeyeceğiz.
- Türkiye Kamu-Sen’in önerisiyle hayata geçirilen Afet Tazminatı uygulamasının eksiklerinin giderilmesini istiyoruz. 11 ilin tamamına verilmesi, idari izinli olanlara da ödenmesi ve 6 ayla sınırlandırmadan kalıcı konutlar teslim edilinceye kadar uygulamanın devam etmesini istiyoruz.
-Bayram İkramiyesinin kamu çalışanlarına da ödenmesi talebimiz kırmızı çizgilerimizden birisi olacaktır.
-Refah payı uygulaması kalıcı hale getirilmesi, memurumuz enflasyon farkıyla sıfır zamma mahkum olmaktan kurtarılmalıdır. Oransal artış ve enflasyon farkının yanı sıra her artış döneminde büyüme oranında bir refah payı verilmelidir.
-Sözleşmeli istihdam sonlandırılmalıdır.
-Vergi dilimi %15’e sabitlenmelidir.
-Enflasyon farkının aylık olarak maaşlara yansıtılması sağlanmalıdır.
-Cumhurbaşkanının Mülakatı kaldıracağız sözü ivedilikle hayata geçirilmelidir. Mülakat ehliyetin, liyakatin, adaletin katilidir. MHP Liyakat Kurulu Yaşar Yıldırım
3-Önümüzdeki süreçte bir diğer önemli iştigal konumuz da 4688 sayılı sendika kanunun yeniden düzenlenmesi olacaktır.
Öncelikle toplu pazarlık masasında yer alan tüm sendika ve konfederasyonların imza ve itiraz yetkisine sahip kılınması esas olmalıdır. Kamu çalışanlarının geneline yönelik pazarlık süreci ile hizmet kollarına yönelik sözleşme süreci müstakil yürütülmelidir.
Tüm sendikal izin ve örgütlenme kısıtlamaları kaldırılmalı,
Kamu çalışanlarına grev ve siyaset hakkı tanıyan bir düzenleme hayata geçirilmelidir.
Toplu Sözleme masasını değerli kılacak tedbirler alınmalı, memurun toplu pazarlık masası bypass edilmemelidir.
4-Türkiye Kamu Sen güven kapısıdır. Temsil ettiği kesimin hak ve hukukunu korumak ve geliştirmek için ne gerekiyorsa geri durmadık, bundan sonra da durmayacağız. Her türlü demokratik, idari ve hukuki araçları sonuna kadar kullanarak memurumuzun sesi olmaya devam edeceğiz.
Bundan kimsenin şüphesi olmasın.
Ama herkes şunu da bilsin ki, TKS kurulduğu tarihten bu yana kamu çalışanlarının hak, talep ve sorunlarını istismar etmedi, kimseye de istismar ettirmedi.
Taleplerimizin, itirazlarımızın ve karşı duruşlarımızın siyasal ya da ideolojik heveslerin ve didişmelerin mezesi yapılmasına da asla müsaade etmeyiz.
Bizler, hem sendikacılığın gereklerini adam gibi yerine getiririz hem de memleketimizin huzuruna kast eden heveslere karşı göğsümüzü siper ederiz.
Aslında bu hüviyetimiz itibariyle bir ilk olma özelliğini taşıyoruz. Bakın dünyanın her yanında ve sendikal tarihin her döneminde, sendikal hareketler sosyal demokrat hatta sosyalist değerlerden beslenir. Ama belki de dünyada ilk kez milli ve muhafazakar değerlerden beslenen ve güç alan bir sendika sendikal hareketin yolbaşçısı oldu.
İşte bu sizlersiniz, bu Türkiye Kamu-Sen’dir.
5-14-28 Mayıs Seçimlerinde Türk milleti tüm dünyaya demokrasi dersi vermiştir. Tüm kışkırtma ve senaryolara rağmen bir şölen havası içerisinde bir seçimini gerçekleştirmiştir.
14 Mayısı 15 Temmuzun rövanş maçı olarak görenlerin hevesleri kursaklarında kalmıştır.
TKS olarak 14 Mayısı sadece siyasetin değil devletin seçimi olarak gördüğümüzü ve sonuçları itibariyle ülkemizin belki de bir asrına istikamet tayin edecek kadar büyük bir hüviyeti taşıdığını ifade etmiş ve her vatanseverin bu şuurla pozisyon alması gerektiğini söylemiştik.
Çok şükür milletimizin feraset ve basireti her zaman olduğu gibi en doğru kararı vermiştir.
Ülkemizin geleceği için hayırlı olmasını diliyoruz.
6-Devletimizin ortaya koyduğu TÜRKİYE YÜZYILI hedefine yürekten sahip çıkıyoruz. Bizler zaten ilk gençlik yıllarımızdan itibaren 21. Yüzyıl Türk Asrı olacaktır inancı ile hedefe kilitlenmiştik.
Çok şükür ki devlet iradesi de bu amaç doğrultusunda bir vizyon belirlemiştir.
Şuna inanıyoruz ki, Türk Yüzyılını inşa edecek olan devlettir. Devletimiz bunu kurumları vasıtasıyla gerçekleştirecektir. Kurumlarımız da memurlarımız eliyle buna hayat verecektir. Kongremizin temasında olduğu gibi Türkiye Kamu Sen olarak diyoruz ki; kamu çalışanları olarak Türk Yüzyılına Biz de Varız!
Evet bizim de devletimizin ikinci yüzyılına dair bir gelecek tasavvurumuz var;
-İçte ve dışta bütün düşmanlarını bertaraf etmiş,
-Sanayi, ekonomi ve bilimde muasır medeniyet seviyesinin üstüne çıkmış,
-Milli birlik ve beraberlik içinde mutlu ve müreffeh bir toplum yapısına kavuşmuş,
-1965 yapımı 657 sayılı devlet memurları kanununu zamanın ruhuna uygun şekilde revize ederek yeni bir Kamu Personel Rejimini gerçekleştirmiş,
-Tüm çalışanlarını her türlü ekonomik, sosyal ve sendikal haklarla donatmış
Bir Türkiye hayalimiz var.
7-Türkiye bizim her şeyimiz.
Bizim aklımızda hep Türkiye var.
Bizim dilimizde her daim Türkiye var.
Bizim gönlümüzde her zaman Türkiye var.
Biz Türkiye sevdalısıyız.
Biz onu için ne diyoruz; Türkiye Sevdamız, ekmek için kavgamız!
Ekmek kavgamızın yani sendikacılığımızın önüne Türkiye sevdamızı koymuşuz.
Peki bizim sevdamız olan, kara sevdamız olan Türkiye nedir?
Bizim için;
Türkiye, Devletimizin kuruluş felsefesidir.
Türkiye Anayasamızın ilk dört maddesidir. İstiklal Marşı’dır, Türkçe’dir, Başkent Ankara’dır.
Türkiye, laik, sosyal ve hukuk devleti anlayışıdır.
Bizim için Türkiye Anayasa 42. Maddede ifade edilen eğitim dilinin sadece ve sadece Türkçe olduğu bilincidir.
Bizim için Türkiye Anayasa 66. Maddede anlamını bulan milli kimlik şuurudur.
Onun için diyoruz; Türkiye sevdamız ekmek için kavgamız diye.
8-Değerli arkadaşlarım sizler sadece kamusal hayat için değil mensubu olmaktan gurur duyduğumuz aziz milletimiz için de çok kıymetlisiniz.
Sizler “Bir elime ayı bir elime güneşi verseler yine davamdan dönmem” diyen bir inanmışlığın bu zamandaki bayraklarısınız.
Sizler bugüne kadar bayrağı lekelemediniz, kirletmediniz, yere düşürmediniz. Allah sizlerden razı olsun.
Allah bu ülkeye yokluğunuzu göstermesin.
Siz kıymetli arkadaşlarım başta olmak üzere kuruluşumuzdan bu güne kadar Türkiye Kamu-Sen’in şerefli mücadelesine omuz vermiş bütün emektarlarımızı minnetle anıyor, sonsuzluğa uğurladığımız arkadaşlarımızı rahmetle yad ediyorum. Ruhları şad olsun.
Bu kongremizin birlik ve beraberlik içerisinde daha kutlu, daha başarılı yarınlarımıza vesile olmasını diliyor, saygılarımı sunuyorum” diyerek sözlerini noktaladı.
KAHVECİ: TÜRKİYE KAMU-SEN BAYRAĞINI HEP DALGALANDIRACAĞIZ
Türkiye Kamu-Sen önceki dönem Genel Başkanımız ve Türk Sağlık-Sen Genel Başkanı Önder Kahveci ise yaptığı konuşmada, “Allah, bu teşkilata emeği geçen herkesten razı olsun. Ebedi âleme göç edenlere Allah’tan rahmet, bütün Kamu-Sen sevdalılarına hayırlı, mutlu ve sağlıklı bir ömür diliyorum. 1992 yılında yakılan ateş bugün, 550 bin kamu görevlisinin daha güzel bir geleceğe dair ümitlerini besleyen, şahsiyet ve onurlarıyla yaşayabilecekleri bağımsız, hür bir Türkiye idealini perçinleyen bir umut ışığı oldu. O gün çakılan kıvılcım, bugün milli değerlerine sahip çıkan kamu çalışanlarının yolunu aydınlatan, yüreklerde vatan aşkıyla haşrolan büyük bir sevda yangınına dönüştü. Kuruluşumuzda, hangi koşulda olursa olsun kamu görevlilerinin hak ve kazanımlarını korumanın ahlâklı mücadelesini yürüteceğimize söz vermiştik.
Biz, bedeli ne olursa olsun üyelerimizi ve kamu çalışanlarını yüz üstü bırakmayacağımıza ve taviz vermeden, taşıdığımız sorumluluğun şuurunda olarak ilkeli, kararlı ve mücadeleci bir sendikacılık yapacağımıza dair üyelerimize söz vermiştik. Bir ferdi olmaktan şeref duyduğumuz büyük Türk milleti adına, hesapsız ve hiçbir karşılık beklemeden her zaman taraf olacağımızı beyan etmiştik. “Bizim ilkemiz önce ülkemiz” düsturuyla tüm varlığımızla, milletimizin ve ülkemizin hizmetinde olacağımızı taahhüt etmiştik. İçten ve dıştan milletimizin zararına ve devletimizin bekasına yönelik girişimlere karşı duracağımıza ve varlığımızı armağan edeceğimize; Türkiye sevdalısı, milli bir sivil toplum kuruluşu olarak camiamızın ve milletimizin sesi olacağımıza da ahdetmiştik. Biz, hangi şart altında olursa olsun, hangi güçlükle karşılaşırsak karşılaşalım bu ahdimizden cayıp, yolumuzu değiştirecek, geri adım atacak değildik. Ne bir koltuk uğruna ne de şahsi ikbal yoluna, kuruluşumuzda verdiğimiz sözleri unutup, ahdimizi bozacak da değildik.
Ülkemizin içten yıkılmaya çalışıldığı, dışarıdan kuşatma altına alınmak istendiği bir dönemde, sözde tarafsız olmak adına susup bir köşeye çekilecek de değildik. Türkiye Kamu-Sen’li olmak, bir duruş sahibi olmak demekti. Biz de Türkiye Kamu-Sen’li olmanın gereğini yerine getirdik ve ülkemizin kaderini tayin edecek seçimlerde, milletimizin kırk katır mı kırk satır mı dayatmasına tabi tutulduğu bu dönemde, tercihimizi Kandil’den değil Tanrı Dağı’ndan yana kullandık. Türkiye Kamu-Sen’li olmak bunu gerektirirdi. Biz de fıtratımızın gereğini yaptık. Gerçekleştirilen seçimlerde milletimiz, Cumhuriyetimizin yüzüncü yılında büyük Türkiye idealimize sahip çıkmış, Türk Yüzyılı hedefinde kenetlenmiştir. Şimdi ise Türkiye Kamu-Sen olarak kaldığımız yerden hak mücadelesine devam deme vaktidir. Yarından tezi yok, seçim öncesinde kamu görevlilerimize verilen sözlerin gereğinin yapılması için girişimlere başlayacağız.
Sayın Cumhurbaşkanımız, en düşük dereceli memur maaşının temmuz ayı itibarı ile 22 bin TL’ye yükseltileceğini ifade etmişti. Bu sözü devletimizin bir taahhüdü olarak kabul ediyoruz. Temmuz ayında en düşük memur maaşı 22 bin TL’ye çıkarılmalı, bütün memurlarımıza ve emeklilere de aynı oran ve miktarda artış yapılarak yaşanan ekonomik gelişmelerin kamu çalışanları üzerinde yarattığı olumsuz etkiler bertaraf edilmelidir. Geçtiğimiz dönemde kamu çalışanları adına olumlu kararlar alınmıştı. Bu noktada önemli olan yapılan güzel işlerin devamı ve eksikliklerin giderilmesidir. Bu nedenle öncelikle 1. Dereceye gelmiş bütün kamu görevlilerinin ek göstergelerinin 3600’e yükseltilmesi için çalışacağız. Refah payının yükseltilerek her yıl memur maaşlarına eklenmesi için çalışacağız. Memurlarımız, artan kira ve gıda harcamaları başta olmak üzere yaşamın giderek zorlaştığı özellikle büyükşehirlerde görev almak istemiyor, görev yapanlar büyük ekonomik zorluklarla karşılaşıyorlar. Bu bakımdan kamu çalışanlarımızın ihtiyaçlarına ve sosyal durumlarına uygun olarak sosyal yardımların yenilenmesi, etkin bir yapı içinde kira, yol, yemek, giyecek ve eğitim yardımlarını kapsayan, etkili bir sosyal yardım sistemi oluşturulması için her türlü çabayı göstereceğiz.
Sözleşmeli personelin kadroya geçirilmesinde ortaya çıkan eksiklik ve aksaklıkların giderilmesi için çalışacak, sözleşmeli istihdamının tamamen kaldırılarak bütün kamu çalışanlarının güvenceli ve kadrolu bir biçimde istihdam edilmesi yolundaki mücadelemizi yükselteceğiz. Enflasyonun önümüzdeki dönemde daha makul seviyelere ineceğini tahmin ediyoruz. Bu noktada tüm çalışan ve emekli maaşlarının reel olarak yükseltilmesi ve alım gücünün artırılması için çalışacağız. Özellikle Cumhuriyetimizin yüzüncü yılında hedef olarak belirlediğimiz Türk Yüzyılı hedefine ulaşmak için liyakat ve ehliyet temelli bir kamu istihdam rejimi oluşturulması gayretinde olacağız. Bu çerçevede Sayın Cumhurbaşkanımızın seçimler öncesinde mülakatın kaldırılacağına dair verdiği sözü son derece anlamlı, Konfederasyonumuzun mülakatın kaldırılması yönündeki ısrarlı çabaları karşısında değerli buluyor, bir an önce kamuda mülakatın kaldırılarak, kamu görevlilerinin atama ve yükselmelerinde adaletli ve hakkaniyetli bir yapının kurulmasını arzu ediyoruz.
Yardımcı hizmetler sınıfı personelimizin beklentilerinin daha fazla ötelenmesine izin vermeyeceğiz. Tüm ek ödemelerin emekliliğe sayılması yoluyla, çalışma hayatından sonra emeklilerimizin de ailelerine yetecek düzeyde bir maaş alması için mücadelemizi kararlılıkla sürdüreceğiz.
Kamuda bayram ikramiyesi alamayan tek kesim olan memurlarımızın da bu haktan faydalanmasını mutlaka ama mutlaka sağlayacağız. Yakın bir zamanda 7. Dönem Toplu Sözleşmeleri için toplu pazarlık masasına oturacağız. 2012 yılından beri, yetkili konfederasyonun bu masayı nasıl etkisiz hale getirdiğine şahitlik ediyoruz. Kamu işvereni tarafından masaya getirilen her teklifi itirazsız kabul ediyor. Ekonomik gelişmeler karşısında yetersiz kalan maaşlara hükümet, toplu sözleşme dışında ilave yapıyor ve toplu sözleşme masası hükümsüz hale geliyor. Kifayetsiz sendikalarla, 25 milyon kamu çalışanı ve ailesinin kaderini tek bir kişinin imzasına bağlayan etkisiz bir toplu pazarlık düzeni ile daha fazla devam edilemeyeceği açıktır. Bu nedenle, 4688 sayılı Kanun’da gerekli değişiklikler yapılarak toplu pazarlık sisteminin yeniden düzenlenmesi, imza ve itiraz yetkisinin tek bir kişiden alınıp, temsil kabiliyetine haiz tüm sendika ve konfederasyonlara tanınması, sendikacılığın zafiyete uğratılan itibarının yeniden kazanılması için elzemdir. Cumhuriyetimizin ikinci yüzyılında Devletimizi Türk Yüzyılı hedefimize taşıyacak yetkinliğe sahip bir kamu çalışanı görmek arzusundayız. Biz, devletle çatışmadan, milletin değerleriyle ters düşmeden ama sarı sendikacılık yapmadan da hak mücadelesi verilebileceği gerçeğiyle yola çıktık. 31 yıldır hem Türkiye Cumhuriyeti’nin varlığı ve bütünlüğü hem de milletimizin birliği ve kardeşliği için her türlü iç ve dış mihrakların karşısında olurken diğer yandan da kamu görevlilerimizin haklarının korunması ve geliştirilmesi yolunda kesintisiz, kararlı ve çetin bir mücadelenin korkusuz neferleri olduk.
Yıllar içinde istikrarlı bir biçimde büyüyen ailemize bu yıl da yaklaşık 20 bin kamu görevlimiz daha katıldı; üye sayımız 550 bin sınırına ulaştı. Ülkemizin 81 ilinde, yedi bölgesinde, doğudan batıya, kuzeyden güneye her noktasında Konfederasyonumuz, varlığıyla kamu görevlilerimizin ve milletimizin güvendiği, dayandığı, saygı duyduğu kurumsal bir yapıya kavuştu. Bizim için zafer; düşüncelerimizi gerçekleştirecek gücümüz ve geleneğimiz var olduğu sürece; yüce dağlar misali başı dik, alnı ak, onurlu ve gurur dolu, tertemiz bir geçmişi, geleceğe de aktaran ve gelecekte de yaşatacak olan Türkiye Kamu-Sen’in varlığıdır. Bilinsin ki, Türkiye Kamu-Sen’e, Türkiye Kamu-Senlilere, kamu görevlilerine ve mazlumlara yapılan her haksızlık karşılığını bulur. Bilinsin ki, dışarıdan kuşatılsak da içimizden vurulsak da Türk milleti, dünya durdukça var olacak, Türkiye Kamu-Sen bayrağı hep dalgalanacak. Çünkü bu bayrakta umut var, bu bayrakta gençlerimizin coşkusu, milletimizin umutları, kamu görevlilerinin emeği, şehitlerimizin kanı var.
Bu bayrakta ay yıldız var. Bu bayrakta Türk milleti var. Memleketin dört bir yanında, emekleri, alın teri, kanı ve canı pahasına bu bayrağı dalgalandıran kahraman kardeşlerime selam olsun. Varlığımız; Akdeniz’in engin sularında, Irak’ın dağlarında, Suriye çöllerinde bu millete kol kanat geren kahramanlara feda olsun. İçerideki hainlere prim vermeyiz, dışımızdaki düşmana göz kırpmayız. Kendi yaralarımızı kendimiz sararız ve biz sadece ve sadece Türk milletine sarılırız. Biliyoruz ki, bizim varlığımız Devletimizin varlığına, vatanımızın bağımsızlığına bağlı. Bu bakımdan bizlere bu güzel vatanı ve devletimizi armağan eden başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşları olmak üzere, gelmiş geçmiş tüm şehitlerimize ve gazilerimize minnet borçluyuz. Onlar bu vatan için gözlerini bile kırpmadan ölüme koşan kahramanlardı. Allah hepsinden razı olsun. Konfederasyonumuzun 1. Olağanüstü Genel Kurulu’nu gerçekleştirdiğimiz bu günde, şahsıma böylesine yüce bir davanın içinde yer almanın gurunu yaşatan bütün teşkilat mensuplarımıza ve her türlü melanete rağmen ilkeli sendikacılığı tercih ederek bize güç veren bütün üyelerimize teşekkürlerimi sunuyorum.
Yepyeni öyküler yazmak, kamu çalışanlarının haklarına yenilerini eklemek üzere, yeni mücadelelere vira Bismillah! Diyor, Konfederasyonumuzun ve sendikalarımızın kuruluşunun 31. yıldönümünü şimdiden kutluyor, Genel Kurulumuzu şereflendiren tüm misafirlerimize teşekkürlerimi sunuyorum.
İSMAİL AKGÜL: MEMURLARIMIZIN SORUNLARINI TBMM’YE TAŞIYACAĞIZ
MHP Bolu Milletvekili İsmail Akgün’de konuşmasında, “Türkiye Kamu-Sen çatısı altında mücadele vermekten her daim şeref duydum. Bugün TBMM’de bir kardeşiniz olarak kamu görevlilerimizin sorun ve sıkıntılarını çözüm mercii olan millet meclisine taşıyacağım. Her alanda Türkiye Kamu-Sen konfederasyonumuz ve hizmet kollarımızla birlikte ortak çalışacak ve sorunların çözümü için mücadele vereceğiz. Olağanüstü Genel Kurulun milletimize ve camiamıza hayırlı olmasını temenni ediyorum” dedi.
YAŞAR YILDIRIM: TÜRKİYE KAMU-SEN’İN DEVLETİNDEN VE MİLLETİNDEN YANA ALDIĞI TAVIR HER TÜRLÜ ÖVGÜYE LAYIKTIR
Olağanüstü Genel Kurulumuzda bir konuşma gerçekleştiren Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkan Yardımcısı ve Ankara Milletvekili Yaşar Yıldırım’da hayırlı olsun dileklerini ileterek başladığı konuşmasında, “Türkiye Kamu-Sen’in her zaman yanında, kamu çalışanlarının meselelerinin çözümü için hep destek olduklarını ve olmaya da devam edeceklerini kaydetti.
“Bilinmelidir ki, Türkiye’nin kazanımlarının, yarınlarımızı inşa edeceğini hep birlikte ifade ederek, yarınları birlikte kurmak için sözleştik” diyen MHP Genel Başkan Yardımcısı Yıldırım, “Kamu çalışanlarının haklarının iyileştirilmesi için Milliyetçi Hareket Partisi'nin her zaman üzerine düşen görevi yerine getirdiği ve getirmeye devam edeceğini ifade etti.
Yıldırım, “Türkiye Kamu-Sen bizlerin gözbebeğidir. Kamu çalışanlarının hak ve menfaatleri konusunda ortaya koyduğunuz tavır ve duruş ile her zaman milli ve güzide bir sivil toplum kuruluşu olan Kamu-Sen’in devletinden ve milletinden yana aldığı tavır da her zaman çok değerlidir.
Kurulduğu 31 yıldan beri ortaya koyduğu tavır ve duruşla Türk memurunun gönlünde taht kuran Türkiye Kamu-Sen bugün yine Ankara’da bir şölene imza atmaktadır. Hem masada hem sahada bugüne dek sayısız kazanıma imza atan işte bu teşkilat ve bu teşkilatın mensuplarıdır.
Bizler sizlerin her zaman desteği olmaya devam edeceğiz. Bu vesileyle, konfederasyonunuzun Olağanüstü genel kurulunu bir kez daha tebrik ediyor, tüm kamu çalışanları ve milletimize hayırlı ve uğurlu olmasını temenni ediyorum” dedi.
Protokol konuşmalarının ardından yapılan seçim sonucunda önceki dönem konfederasyon Genel Başkanımız Önder Kahveci yeniden Genel Başkanlığa seçilirken, Yönetim Kurulumuz ise şu isimlerden oluştu:
Önder KAHVECİ (Genel Başkan)
Talip GEYLAN (Genel Sekreter)
Yücel KAZANCIOĞLU (Genel Başkan Yardımcısı - Teşkilatlandırma)
Mustafa Nurullah ALBAYRAK (Genel Başkan Yardımcısı - Mali İşler)
Türkeş GÜNEY (Genel Başkan Yardımcısı - Toplu Sözleşme)
Tuncay ERDEN (Genel Başkan Yardımcısı -Mevzuat)
Ahmet DEMİRCİ (Genel Başkan Yardımcısı - Dış İlişkiler)
Zafer ÇELİK (Genel Başkan Yardımcısı - Basın)
Kadir Şahin (Genel Başkan Yardımcısı - Eğitim)
Şuayip Deniz DEMİR (Genel Başkan Yardımcısı - Sosyal İşler)