Konfederasyonumuzun kuruluşunun 30. yılı kutlamaları büyük bir coşkuyla gerçekleştirildi.
23 Haziran Perşembe akşamı #KamuSen30Yaşında etiketi ile Twitter'da atılan on binlerce tweet ile ülke gündeminde 1.sıraya yerleşen konfederasyonumuz gündeme damgasını vurdu.
ATA'NIN HUZURUNA ÇIKTIK
Kuruluş tarihimiz olan 24 Haziran Cuma günü ise ilk olarak Anıtkabir'de Ata'nın huzuruna çıkan Kamu-Sen heyeti, bir kez daha kurulduğu günden beri olduğu gibi milli değerleri sahip çıkacağına dair ant içti.
Aslanlı yolda yoğun bir kalabalıkla gerçekleştirilen yürüyüşün ardından, Anıtkabir'deki törende mozoleye çelenk koyan Genel Başkanımız Önder Kahveci ve heyetimiz saygı duruşunun ardından Misak-ı Milli kulesine geçerek Anıtkabir özel defterini imzaladı.
PANELİMİZ YOĞUN KATILIMLA GERÇEKLEŞTİRİLDİ
Öğleden sonra düzenlenen "Türk Memurunun Dünü, Bugünü, Yarını" konulu panelimize ise başta Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Prof. Dr. Vedat Bilgin, Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkan Yardımcısı ve Ankara Milletvekili Yaşar Yıldırım, Genel Başkanımız Önder Kahveci, Milliyetçi Hareket Partisi Genel Sekreter Yardımcısı Dr. Bahadır Bumin Özarslan, Milliyetçi Hareket Partisi Ankara İl Başkanı Turgay Baştuğ, TÜRKAV Genel Başkanı Ebubekir Korkmaz, İLKSAN Yönetim Kurulu Başkanı Tuncer Yılmaz, HAK-İŞ Konfederasyonu Genel Başkan Yardımcısı Dr. Osman Yıldız, Ülkü Ocakları Ankara İl Başkanı Abdullah Yüksel, KKTC Memur-Sen Genel Başkanı Akın Manga, sendikalarımızın genel başkanları,genel merkez yöneticilerimiz, siyasi parti ve sivil toplum kuruluşlarının temsilci ve yöneticileri, Türkiye Kamu-Sen il temsilcileri, şube başkanları ve teşkilat yöneticilerimiz katıldı.
ÖNDER KAHVECİ: KONFEDERASYONUMUZU GELECEĞE TAŞIMAK BİZİM İÇİN MİLLİ BİR GÖREVDİR
Protokol konuşmaları çerçevesinde açılış konuşmasını yapan Türkiye Kamu-Sen Genel Başkanımız Önder Kahveci; "Bizim mücadelemiz 1980’li yılların ortasında, memurların ilk sendika taleplerinin yükselmesi ile fikrî bir kıvılcım olarak başladı. 1989’da TÜRKAV’ın kurulmasıyla ete kemiğe büründü. 1992 yılının 24 Haziran’ında bir avuç dava adamının insanüstü gayretleriyle, “İlkemiz önce ülkemiz” düsturuyla, kutlu bir yolculuk başladı. Türkiye Kamu-Sen; Türk milletinin ebediyen hür ve bağımsız yaşamasını esas alan, Türk Devletinin ülkesi ve milleti ile bölünmez bir bütün olduğu ilkesini şiar edinen anlayışla şekillendi.
Çalışanların hak ve menfaatlerinin korunması ve geliştirilmesini merkeze alan, sendikal hareketi temel hedefinden saptıracak hiçbir suiistimale taviz vermeyen bir sendika anlayışı ile yükseldi. Çıktığımız bu yolculuğun 30. yılında, inanmışlığın, davaya adanmışlığın, vatan ve millet sevgisinin yıkılmaz kalesi, Türk memurunun güçlü ve gür sesi, yılmaz savunucusu olarak Türk sendika hareketinde mümtaz bir yer edinmiş olmanın mutluluğunu ve gururunu yaşıyorum. Türkiye Kamu-Sen’in ruh bulduğu davanın neferleri olarak kuruluş felsefesine sımsıkı bağlı bir şekilde, beslendiğimiz ana damarın kıymetinin bilinci içinde sendikal faaliyetlerimizi kararlılıkla yürütüyoruz.
Bu vesileyle Türkiye Kamu-Sen Genel Başkanı olarak, kuruluşundan bugüne kadar, başta Kurucu Genel Başkanımız Ali Işıklar olmak üzere, Türkiye Kamu-Sen camiası içinde yer almış, yönetim kademesinde görev yapmış, üye olmuş, destek vermiş herkese tek tek teşekkür ediyor; ailemize kattıkları değerden dolayı minnetlerimi ifade ediyorum. Hayatta olmayan tüm dava arkadaşlarıma da Cenab-ı Allah’tan rahmet diliyorum. Denge adına tavır almanın alabildiğine arttığı, dün söylediğini bugün inkâr etmenin olağan sayıldığı, menfaate göre renk ve saf değiştirmenin zamanın ruhu olarak adlandırıldığı bir sendikal ortamda Türkiye Kamu-Sen, 30 yıldır ortaya koyduğu erdemleri ve ilkeleri ile tam bir delikanlı duruş sergilemektedir. Konfederasyonumuzun, değerleri menfaatlerden önde tutan bu tavrı, memurlarımızın sendikamıza gösterdiği teveccühle taçlanmaktadır. Türkiye Kamu-Sen, Türk milletinin değerleriyle asla ters düşmeyen duruşu, kamu görevlilerinin hak ve menfaatlerinin korunması noktasındaki kararlılığı, eylem ve söylem birlikteliği ile geleceğe emin adımlarla yürüyor, sendikacılığın kutup yıldızı olmayı sürdürüyor.
Her gün memurlarımız tercihlerini sendikalarımızdan yana kullanıyor. Allah’a çok şükür ki bu yıl da rakiplerimiz arasında en fazla üye artışı sağlayan konfederasyon olmayı başardık ve 530 bin üyeye ulaştık. Üstün gayretleriyle yalnızca sendikal alanda değil hayatının her anında Türkiye Kamu-Sen ruhunu yaşatarak yurdumuzun her köşesinde bayrağımızı şerefle dalgalandıran bütün teşkilat mensuplarımıza ve üyelerimize teşekkür ediyorum. Türkiye Kamu-Sen 30 yıldır, durmaksızın çalışıyor. Milli ve manevi değerlerimize sahip çıkarak, milletimizin yüreğinde kurduğumuz gönül köprüsüyle milletimiz ve çalışanlarımız arasındaki birlikteliğimizi pekiştiriyor, dostluğumuzu, kardeşliğimizi ebedî kılıyoruz. Herkes bilir ki; Türkiye Kamu-Sen, memur ve emeklilerimizin hak ve menfaatlerinin korunup geliştirilmesi için kıyasıya mücadele verir. Kurumlarımızın daha verimli olması, kaynaklarımızın etkin bir şekilde kullanılması için çalışır. Türkiye Kamu-Sen, vatanımızı savunurken can veren, kan döken şehit ve gazilerimizin emanetlerine sahip çıkar.
30 yıldır, çalışma hayatında her türlü ayrımcılığın yok edilmesi ve hakkaniyetli bir yapının kurulması için mücadele eden tek sivil toplum kuruluşuyuz. Kamu görevlilerinin haklarının geriletilmesinin önüne geçmek için mücadele eden tek sendika biziz. Başka sendikalara üye de olsa bütün memurlar bizden medet umuyor, bizi destekliyor. Memur, devletin ete kemiğe bürünmüş halidir. Memur olmazsa devlet; devlet olmazsa memur olmaz. Bu nedenle Devletimize, milletimize bağlı, vatanımıza aşığız. Bugün üzerinde huzur ve güven içinde yaşadığımız bu topraklar, en ağır bedeller ödenerek elde edilmiş, dünyanın en kıymetli vatanıdır. Bugün de bir ateş çemberinin içinde topraklarımızı ve etki alanımızdaki masumları korumak üzere çetin bir mücadelenin içindeyiz.
Bu nedenle sayısız şehit vererek elde ettiğimiz istiklâl ve bağımsızlığımızı korumak, milletimizin bir yok olma tehlikesiyle karşı karşıya kalmaması için her türlü tedbiri almak ve uyanık olmak zorundayız. Sahip olduğumuz değerlerimizi, istiklâlimizi, cumhuriyetimizi, devletimizi, vatanımızı korumak zorundayız. İşte bu yüzden Türkiye Kamu-Sen, “Önce vatan” diyenlerin sendikasıdır. Güvenlik güçlerimizin maddi, manevi sonuna kadar arkasındayız. Bu ülkenin daha adil, daha yaşanabilir bir yer olması için hepimizin işini en iyi şekilde yapması gerekiyor.
30 yıldır olduğu gibi bundan sonra da Kamu görevlilerinin grevli, toplu sözleşmeli, siyaset ve yönetime katılma haklarını içeren sendikal hakların kazanılması ve insanca yaşama yetecek düzeyde refah ücretine kavuşması yolunda verdiğimiz mücadeleyi yükselteceğiz. Bu mücadeleyi verirken milli ve manevi değerlerimizden asla vazgeçmeyecek, ayrımcılara, bölücülere, gizli açık terör destekçilerine asla prim tanımayacağız. Küçük menfaatler uğruna büyük ülkümüzden, ana gayemizden asla vaz geçmeyeceğiz. Birliğimizden, beraberliğimizden ve kardeşliğimizden asla taviz vermeyeceğiz. Ecdadımızın en büyük eseri Devletimize her daim sahip çıkacak, vatanımızda huzur ve güven içinde yaşamamızı sağlayan gazi ve şehitlerimizi asla unutmayacak, emanetlerine daima sahip çıkacağız. Geldiğimiz nokta neresi olursa olsun bununla yetinmeyecek hep daha iyiyi, daha güzeli isteyeceğiz.
Atatürk, “Çalışmadan, yorulmadan, üretmeden rahat yaşamak isteyen toplumlar evvela haysiyetlerini sonra hürriyetlerini daha sonra da istiklal ve istikballerini kaybetmeye mahkûmdurlar.” diyor. Öyle ise, her zamankinden daha fazla çalışmak, birlik ve beraberlik içinde hareket etmek, mücadelemizin kalesi Türkiye Kamu-Sen’i geleceğe en başarılı şekilde taşımak bizler için milli bir görevdir.
Hiçbir engelden yılmadan, bıkmadan, usanmadan çalışarak yarınlara emin adımlarla yürümek en büyük vazifemizdir. Türkiye Kamu-Sen, her memurun gönlünde 30 yıldır dillenen bir türküdür. 30 yıl önce dikilen fidan emekle, alın teriyle, mücadeleyle serpilip boy verdi. Bugün Türkiye Kamu-Sen, kökleri, büyük Türk milletinin manevi değerlerinden beslenen, dalları ve yaprakları, Türk milletinin sevgi yağmurunda gelişip büyüyen, başı yükseklerde, yüzü Türk memuruna dönük, gözü aydınlık gelecekte, kolları bütün Türk coğrafyasını sımsıkı saran bir ulu çınar olmuştur.
Bu ulu çınar, ay yıldızlı al bayrağın gölgesinde serpildi.
Nice ömürler hak yolunda bu davaya adandı.
Gelip geçenler oldu.
Konup göçenler oldu.
Gölgesinden faydalanıp,
Bir tas su içenler oldu.
Zaman geçti, konan göçtü.
Ama bu ulu çınar, hep aynı toprağa bağlandı.
Hep aynı davaya sarıldı.
Akıp giden zaman içinde, daha nice 30 yıllar gelip geçecek, çok şeyler değişecektir.
Şundan eminim ki, üstte mavi gök çökmedikçe, altta yağız yer delinmedikçe, bu devlet var oldukça, sizin gibi kendisini davasına adamış yol arkadaşlarım oldukça, Türkiye Kamu-Sen de var olacak, daha nice yıllarda Türk memurunun güçlü sesi olmaya devam edecektir.
Dünya durdukça bayrağımızın göklerde dalgalanması, Türkiye Kamu-Sen’in baki kalması dualarımla, teşriflerinizden dolayı hepinize teşekkürlerimi sunuyor, Konfederasyonumuz ve bağlı sendikalarımızın kuruluşunun 30. yılını kutluyorum” dedi.
YAŞAR YILDIRIM: 30. YILINIZI YÜREKTEN KUTLUYORUM
Genel başkanımızın ardından kürsüye gelen MHP Genel Başkan Yardımcısı ve Ankara Milletvekili Yaşar Yıldırım'da Türkiye Kamu-Sen'in Türkiye'nin en etkili sivil toplum kuruluşu olduğuna vurgu yaparak, "30 yıl önce kurulan ve bugün 530 bin üyesi ile Türk memurunun hak ve menfaati için mücadele eden Kamu-Sen'in 30. yılını yürekten kutluyorum. Başarılarınız daim olsun" dedi.
VEDAT BİLGİN: KAMU GÖREVLİLERİMİZE ENFLASYONUN ÜSTÜNDE SOSYAL BİR İLAVE KORUMA ZAMMI YAPACAĞIZ
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Prof. Dr. Vedat Bilgin ise "Türkiye Kamu-Sen’in 30. Yılını kutlama toplantısında bir aradayız. Bir sivil toplum kuruluşu için 30 yıl kısa bir süre değil. Bu mücadelede emeği geçenleri kutluyorum" dedi.
Bakan Bilgin, kamu çalışanlarının merakla beklediği Temmuz ayına ilişkin olarak önemli mesajlarda verdi. "Temmuz’da yapacağımız düzenlemelerle birlikte kamu çalışanlarımıza enflasyon karşısında bir nefes aldıracağız. Enflasyon diyelim ki yüzde 37, yüzde 40, ne gerçekleşirse, gerçekleşen enflasyonun üzerinde kamu çalışanlarımızı koruyan bir oran, onlara sosyal bir koruma ilave zammı yapacağız. Dolayısıyla Türkiye’nin emekçileri, Türkiye’nin çalışanları endişe etmesinler, Türk Devleti onların yanındadır. Türk Devleti sosyal bir devlettir ve sosyal devlet çalışanlarını koruyan, gözeten bir devlettir. Türkiye bu Temmuz’dan itibaren sadece çalışan memurlarının, kamu çalışanlarının değil, aynı zamanda emekli olan kamu çalışanlarını 3600 ek göstergeyle koruduğumuz gibi, onlara ilave haklar verdiğimiz gibi, bu defa da enflasyona karşı aynı oranlarda koruyucu sosyal düzenlemeyi onları da kapsayacak şekilde gerçekleştireceğiz" dedi.
Sözlerini, Türkiye Kamu-Sen ailesinin 30. yılını kutlayarak noktalayan Bakan Vedat Bilgin, Türkiye Kamu-Sen'in başarılarla dolu bir tarih yazmasını temenni etti.
KURUCU GENEL BAŞKANIMIZ ALİ IŞIKLAR’DAN MESAJ
Konfederasyonumuzun bu anlamlı gününe yüzlerce kutlama telgrafı gönderilirken, kurucu Genel Başkanımız Ali Işıklar’da sağlık sorunları nedeniyle katılamadığı etkinliğimize bir mesaj gönderdi. Işıklar, “Sağlığım münasebetiyle Ankara dışındayım. Bu güzel günümüzde sizinle olamadığım için üzgünüm. Yolunuz ve bahtınız açık olsun. Allah yar ve yardımcınız olsun” dedi.
TÜRK MEMURUNUN DÜNÜ, BUGÜNÜ, YARINI PANELİ GERÇEKLEŞTİRİLDİ
Protokol konuşmalarının ardından "Türk Memurunun Dünü, Bugünü, Yarını" konulu panelemiz gerçekleştirildi.
Panelimizin Oturum Başkanlığını, Gazi Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof.Dr. Yılmaz Yeşil yaparken,
Akdeniz Üniversitesi Öğretim Üyesi ve MHP MYK üyesi Dr. Turhan Şener
Aksaray Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç.Dr. Mehmet Halit Yıldırım
Türk Tarım Orman-Sen Genel Başkanımız Ahmet Demirci ve Türkiye Kamu-Sen Ar-Ge Koordinatörü Ercan Han kendi konu başlıkları ile birlikte, Türkiye Kamu-Sen'in 30 yıldır yürüttüğü mücadele ve detaylarına ilişkin değerlendirmelerde bulundular.
“ZAFERİN MAYASINDA ALIN TERİMİZ VAR” SAHNELENDİ
Panelin ardından düzenlenen "Zafer'in Mayasında Alın Terimiz Var" konulu İstiklal savaşımızın seyrini anlatan müzikli belgesel, sanatçı Cevdet Cantürk tarafından sahnelenirken katılımcılar coşku ve duygu dolu anlar yaşadı.