Türklere Anadolu'nun Kapısını Açan Zafer: Malazgirt

Türklere Anadolu'nun Kapısını Açan Zafer: Malazgirt

Ağustos ayı milletçe elde ettiğimiz zaferlerimizin, tarihe yön vermiş başarılarımızın ve göğsümüzü kabartan kahramanlıklarımızın yaşandığı ve ortaya çıktığı bir zamanı işaret etmektedir.

Bilindiği üzere bunlardan birisi de son yurdumuzu bize kazandıran Malazgirt Meydan Muharebesi’dir.
Hürmet ve hayranlıkla andığımız ecdadımız, Sultan Alparslan liderliğinde 26 Ağustos 1071 Cuma günü, Bizans’a pençesini geçirmiş ve Anadolu’ya vatan mührünü vurmuştur.
Bu kutlu galibiyetin gerisinde hiç şüphesiz, Buharalı Ebu Cafer Muhammed’in manevi desteği, yapılan fedakârlıklar, çekilen çileler, sınırları iyi çizilmiş milli stratejiler, feda edilen faziletli ömürler belirleyici ve tayin edici bir özellik göstermiştir.
Malazgirt Zaferi, sonuçları itibariyle Türk tarihinin en mübarek, en şanlı ve en görkemli zaferlerinden birisi olarak tarihe nam bırakmış ve hepimizin gururu haline gelmiştir.
Her yanı bir cennet köşesi olan aziz vatanımız gözlerini 944 yıl önce açmış, hasretle beklediği sevdalılarıyla böylelikle tanışmış ve de kaderimiz olarak maddi ve manevi servetimiz olmuştur.
Yaklaşık 9,5 asırdır altında kefensiz yatan şehitlerimizle, üstünde bulunan binbir güzellikle bu topraklar şeref tacımız, inmeyecek bayrağımız ve devrolunmayacak hazinemiz olarak gönüllerde yücelmiştir.
Unutulmamalıdır ki;
Bize bu cennet vatan atalarımızdan kalan bir miras değil; gelecek nesillere devredeceğimiz bir emanettir. Bizlere,  bu emaneti teslim ede şanlı ecdadımız; ayırmak ve bölmek için bu toprakları vatanlaştırmadı.
Biz; dağıtmak ve parçalamak için bu toprakları yurt tutmadık.
Hepsinden de önemlisi azi Türk Milleti, bu mukaddes topraklarda emanetçi, kiracı, gelip geçici, konargöçer olmadı, olmayacaktır.
Kuşkuya yer bırakmayacak şekilde söylemek lazımdır ki, millet olarak can verdik, bedel ödedik ve üzerinde yaşadığımız her karış yeri destansı mücadelemizle vatanlaştırdık.
944 yıl önceki büyük zaferimizin rövanşını almaya çalışan Bizans’ın bu çağdaki varislerine de müsaade etmeyeceğimizi, fırsat vermeyeceğimizi herkesin bilmesinde sonsuz yararlar olacaktır.
Malazgirt’teki şanlı muzafferiyetin 944. yıldönümünde büyük Hakanımız Sultan Alparslan’ı rahmet ve minnetle yad ediyorum.
Kanlarıyla destan, cesaretleriyle tarih yazarak bize vatan bırakan tüm şehitlerimize Cenab-ı Allah’tan rahmet diliyorum.
Ruhları şad, mekanları cennet olsun.

 


BİZİ SOSYAL MEDYADAN TAKİP EDİN