Kamu Personeli Danışma Kurulu (KPDK) Mart ayı toplantısı Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı Reşat Moralı toplantı salonunda gerçekleştirildi.
Türkiye Kamu-Sen Genel Başkanı Önder Kahveci'nin de hazır bulunduğu toplantının gündeminde sözleşmeliler ve görevde yükselme konuları değerlendirildi.
Toplantının açılışında konuşan Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk, kamu görevlilerinin sorunlarını konuşmak ve çözme noktasında önemli bir işlevi olan Kamu Personeli Danışma Kurulu toplantısının hayırlı ve uğurlu olmasını diledi.
Toplantının açılışında konuşan Türkiye Kamu-Sen Genel Başkanı Önder Kahveci kamuda çözüm bekleyen birçok soruna değinerek, Türkiye Kamu-Sen olarak sunduğumuz çözüm önerilerini aktardı.
Sözleşmeli personele kadro, Görevde Yükselme ve Unvan Değişikliği, Memurlara yapılan ek ödemelerin emekliliğe sayılması, Covid-19 nedeniyle hayatını kaybeden kamu çalışanlarının şehit sayılması, kamu çalışanlarına ek zam, gelir vergisi dilimlerinin sabitlenmesi, 3600 ek gösterge düzenlemesinin hayata geçirilmesi, 4688 sayılı kanunda yapılması gereken düzenlemeler, mülakat sisteminin sona erdirilmesi, yardımcı hizmetler sınıfı personelinin talepleri ve kamu çalışanlarına bayram ikramiyesi verilmesi gibi konulara ilişkin görüşlerini açıklayan Genel Başkan Önder Kahveci, taleplerin gerekçelerini de bir rapor halinde Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı Selçuk’a sundu.
Kamu görevlileri ve emeklilerin maaşlarında meydana gelen erime ek zam ile telafi edilmelidir
Kahveci, konuşmasının başında yaşanan ekonomik gelişmelerin altını çizerek, kamu çalışanlarına “ek zam” konusunun mutlaka değerlendirilerek hayat geçmesi gerektiğini belirterek, “son ekonomik gelişmeler değerlendirildiğinde yapılan maaş zamları, kamu çalışanlarını bırakın enflasyondan korumayı her geçen gün maaşlarının erimesine neden oluyor. Kamu çalışanlarının harcama kalemlerinde artışlar devam ederken, maaşlarda ciddi kayıplar yaşanıyor. Kamu çalışanının maaşının yüzde 65’i sadece kira ve barınmaya gidiyor. Kamu çalışanları reel olarak kayıp yaşıyorlar. Kamu görevlilerine ek zam yapılması artık zorunlu olmuştur. Esnafa da can suyu olacaktır. Ek zam talebimizi geçtiğimiz eylül ayından beri dile getirdik. Gerçekleşen enflasyon üzerinden refah payı uygulamasının gelmesi gerekir. Başka türlü bu girdaptan kurtulamayız.” Dedi.
Kamuda farklı statüde istihdam anayasanın eşitlik ilkesine aykırıdır
Kamu kurum ve kuruluşlarında sözleşmeli çalışma sisteminin adil olmadığını kaydeden Kahveci, özellikle Belediyelerde çalışanların iş akitlerinin keyfiyete bağlı sona erdirilmesinin önüne geçilmesi gerektiğini belirtti ve konuşmasına şu şekilde devam etti; “Kamu kurum ve kuruluşlarımızda farklı statüler altında yürütülen istihdam politikaları ciddi haksızlık yaratıyor. Daha önceki yıllarda doğru bir karar verilerek sözleşmeliler kadroya alınmış idi. Tüm personelimizin 657 sözleşmeli kanuna tabi olarak kadrolu memur olarak değerlendirilmesini istiyoruz. Belediyelerde de sözleşmeli çalışanların keyfi uygulamalarla iş akitlerinin sonlandırılmasının önüne geçilmelidir. Anayasanın eşitlik ilkesine aykırı olduğu için farklı statüde çalışanların bir an önce tek başlık altında kadroya alınması gerekmektedir.”
4/C’den 4/B’ye geçenler ile ilgili yaşanan sıkıntılara da değinen Kahveci, sadece isim değiştirerek var olan sorunların ortadan kalkmadığına işaret etti. 4/B’li çalışanların mahkeme kapılarında haklarını aradıklarını söyleyen Genel Başkanımız, “bu konu mahkemelerden çalışanların lehine kararlar alınarak çözülmektedir. Mahkemelerimizi gereksiz yere meşgul etmemek gerekir. Bu yüzden ilgili yasal zeminin oluşturularak çalışanlarımızı da mahkeme kapılarından kurtarmak lazım” dedi.
Görevde yükselme ve unvan değişiklikleri için “yönetici akademisi” kurulsun
Kamu kurumlarında görevde yükselme ve unvan değişikliği konusunda mülakat sistemi nedeniyle ciddi haksızlıkların yaşandığına dikkat çeken Genel Başkanımız, “görevde yükselme ve unvan değişikliklerine dair düzenleme konusu çok önemlidir. Mülakat sisteminin hakim olduğu bir yapının hakkaniyetli olması mümkün değildir. Yazılı sınava tabi tutularak görevde yükselme ve unvan değişikliği konusunda değişiklik yapılmalıdır. Sağlıklı bir yönetmelik çıkarsa çalışma barışına ciddi katkı sağlayacaktır. Merkezi sınav ve güvenlik soruşturması ile atama yapılabilir. Türkiye Kamu-Sen olarak bu konuda “yönetici akademisi” oluşturulabilir diyoruz. Buralarda yönetici yetiştirilebilir. Böylelikle kamu kurumlarında hak edenlerin hak ettiği mevkilere eğitim verilerek yerleştirilmesi sağlanabilir” dedi.
657 sayılı kanunda liyakat ve ehliyet esaslı değişiklikler yapılmalıdır
Kahveci, Kamu personel sisteminde kariyer ilkesine uygun olarak personel atamalarında kişilerin eğitim, bilgi ve becerilerine uygun kadrolara atanması için gerekli düzenlemenin ilgili kanunda yapılmasını talep etti.
4688 sayılı kamu görevlileri sendikaları ve toplu sözleşme kanunundaki aksaklıklar giderilmelidir
Konuyla ilgili açıklama yapan Kahveci, “4688 sayılı Kanunun birçok maddesinden dolayı hem kamu sendikacılığı hem de sendika yöneticileri mağdur olmaktadır. Kanunun eksikliği en son yapılan toplu sözleşme görüşmelerinde bir kere daha ortaya çıkmıştır. Bu nedenle bir komisyon oluşturulmalı ve başta toplu sözleşme kapsamı ve Kamu Görevlileri Hakem Kurulu’na itiraz hakkı olmak üzere uluslararası sözleşmelerle çelişen ve demokratikleşmenin önünde engel teşkil eden hususlar düzeltilerek, kamuda çağdaş bir sendikal örgütlenmeyi sağlayacak düzenlemeler yapılmalıdır” dedi.
Vergi adaletsizliği son bulmalı, vergi dilimleri yeniden düzenlenmelidir
“Daha adil bir gelir dağılımı için gerekli düzenlemeleri yapmak sosyal devlet ilkesinin bir gereğidir” şeklinde konuşan Genel Başkan, “Ülkede tasarruf yapma imkânına sahip olmayan ve gelirinin tamamını geçimini sağlamak için harcayan kesimin milli gelirden hak ettiği payı alabilmesi ise adil bir vergi ve ücret politikasıyla mümkündür. Devlet, vergiler yoluyla çok kazanandan aldığı vergileri, ücretsiz ya da ucuz kamu hizmeti ve sosyal yardım olarak vatandaşlara sunarken milli gelirin dağılımında adaleti de sağlamış olur” dedi.
2018 yılında verilen sözün gereği yerine getirilmeli, 3600 ek gösterge rakamları yeniden belirlenmeli, 3600 ek gösterge alamayan personelin de bu uygulamadan faydalanması sağlanmalıdır
2018 yılı seçimleri öncesinde dile getirilen ek gösterge değişikliği bütün kamu görevlilerini kapsayacak şekilde ele alınması gerektiğini kaydeden Kahveci, “ Yardımcı Hizmetler Sınıfında çalışan personel başta olmak üzere ek göstergeden faydalanamayan personele ek gösterge verilmeli ve ek göstergeler hiyerarşik düzene göre yeniden belirlenerek, idareciler başta olmak üzere ek gösterge farklılıkları giderilmelidir” dedi.
Kamuda mülakata dayalı atama ve görevde yükselme işlemlerinden vazgeçilmelidir
“1999 yılında yapılan reformsal nitelikteki değişiklikle Şube Müdürlüğü, Şef ve daha alt düzeydeki kadrolara yapılacak atamalar için Görevde Yükselme eğitimine katılma ve bu eğitim sonunda ÖSYM veya MEB Ölçme ve Değerlendirme Merkezince yapılacak sınavda başarılı olma şartı getirilmiştir” diyen Kahveci; hizmet süresi, sicil, disiplin yönünden değerlendirme yapılmadan ve görevde yükselme eğitimi almadan hiç kimsenin bu tür kadrolara atanamayacağını belirtti.
Yardımcı hizmetler sınıfındaki personel bir defaya mahsus genel idare hizmetleri sınıfına alınmalıdır
Kahveci, “yardımcı Hizmetler Sınıfına dahil personelin büyük çoğunluğu idari hizmetlerde, masa başı işlerde görevlendirilmektedir. Fiiliyatta zaten mevcut olan bu durumun yasal bir zemine taşınması, çalışma hayatında karşı karşıya kalınan bu hukuki ayrımcılığın giderilmesi amacıyla Yardımcı Hizmetler Sınıfına dahil olan personelin bir defaya mahsus olarak Genel İdare Hizmetleri Sınıfına geçirilmesi sağlanmalıdır” dedi.
Memurlara yapılan bütün ek ödemeler emekli maaşı ve emekli ikramiyesi hesaplamasında esas alınmalıdır
Kahveci konuşmasında, başta emekli aylığı bağlama oranlarının düşürülmesi olmak üzere birçok alanda kamu görevlilerinin hakları kısıtlanmış ancak emekli maaşına esas kazanç ve emekli ikramiyesi hesaplamasında temel alınan kıdem yılı açısından kamu görevlileri adına ortaya çıkan adaletsizliğin giderilmediğine işaret ederek, bu haksızlığın son bulmasını istedi.
Tüm memur, sözleşmeli ve geçici personel ile bunların emeklilerine dini bayramlar öncesinde bayram ikramiyesi verilmesi sağlanmalıdır
Kamuda memurlar dışında tüm personele ve emeklilere bayram ikramiyesi ödendiğini belirten Genel Başkan Kahveci, “Bu haktan faydalanamayan tek kesim memurlardır. Bu durum büyük bir adaletsizlik yaratmaktadır. Her ne ad altında olursa olsun kamu kurum ve kuruluşlarında işçi statüsü dışında çalışan tüm memur, sözleşmeli ve geçici, vekil gibi personele Ramazan ve Kurban bayramları öncesinde bayram ikramiyesi verilmelidir” dedi.
Covıd-19 nedeniyle hayatını kaybeden sağlık çalışanları ve kamu görevlileri şehit statüsünde değerlendirilmelidir
Bütün dünyanın küresel COVID-19 salgını ile mücadele ettiğini belirten Kahveci, “bugüne kadar milyonlarca insan virüse maruz kalmış, yüz binlercesi de hayatını kaybetmiştir. Bu nedenle COVID-19 nedeniyle hayatını kaybeden çalışanlarımızın vazife malulü sayılmaları için COVID-19 mesleki hastalık veya iş kazası olarak tanımlanmalıdır. Bu konuda SGK bir düzenleme yapmalıdır” dedi.
Genel Başkanımız Önder Kahveci, konuşmasının ardından tüm konuları ve kamuda çözüm önerilerini içeren raporu Bakan’a sundu.
Toplantı sonunda görevde yükselme ve unvan değişikliği sınavlarının kurumlarda üç yılda bir yapılmasını zorunlu hale getirecek yasal düzenlemenin gerçekleştirilmesi ve sözleşmeli personelin kadroya geçirilmesi için gerekli yasal düzenlemenin belirlenmesine yönelik taraflardan oluşan komisyon kurulmasına karar verildi. Sözleşmelilerin kadroya alınması için komisyon çalışmalarına hemen başlayacak.